İşçiler, emeği ile geçinenler. Elbette bunların emekleri ile yükselir yaşam. Onlar bizim çöpümüzü alırlar.Yollarda ve kaldırımlarımızı yaparlar. Diğer hizmetlerde çalışırlar.
Belediyelerin gelirleri kısıtlı. İnsanlar geçim zorluğu çekiyorlar.
İşçiler önemli kazançlar elde etmiş gibi gözüküyor. Fakat ülkedeki enflasyon dar gelirlilerinmaaşlarını hızlaeritiveriyor...
Yapılan sözleşme 1 Temmuz 2022 ile 30 Haziran 2024 tarihlerini kapsıyor.1.630 personel yararlanacak. Sözleşme içeriğinde ücretlerde ve sosyal haklarda önemli artışlar yapılmış. En düşük ücreti 7.674,43 TL oluyor. Maaşlarda ortalama %56,14 oranında artırım sağlanmış.

Sözleşme ile sosyal haklarda ortalama yüzde 137,46 oranında arttırılmış. Yemek, yol, yakacak, çocuk parası, gıda yardımı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Ramazan ve Kurban Bayram yardımları, 1 Mayıs İşçi Bayramı yardımlarına % 100'ü geçen oranda artışlar yapıldı. Personel çocuklarına verilen eğitim yardımlarında ise yüzde 189,04 oranında ortalama artış iyi bir artış.
Bu artışların bütçeye yansımaları olacak. Belediye biraz daha sıkı bir mali politika izlemek zorunda kalacak ve açıkları ya borçlanma ya da arsa satışı ile elde edilecek olan gelirle kapatacak. Belediyenin elinde para basma yetkisi olmadığına göre!
İşçiler biraz nefes alacak. Şimdilik yüzleri gülüyor. Fakat 2024 yılına kadar geçen süreç içerisinde enflasyon ne olacak?
Asıl sorun bu.

KAYIT PARASI

Her yıl eğitim öğretim yılı okul kayıtlarında kayıt parası alınır ve sorunlar çıkar.Bu bilinir.Adı bağıştır.
Ancak zorunlu bağış olur.
Mecburen verilir. Çok ciddi rakamlardan söz ediliyor.MEBakanlığı kayıt parası alınmasın desede yılların getirdiği bir alışkanlık var.

Kayıt parası verin.Velilerde bu parayı bulur verir.
Gerekçeside işte okulların genel giderleri var,Eksikleri var, tamirlerivar. Hizmetli ve güvenlikçalıştırıyoruz. Gelen ödenekler yetmiyor.
Onun için mecburen kayıt parası olarak velilerden alınıyor.

Bu problem bu güne kadar aşılamamıştır. Gerçi eğitiminde bir anlamı kalmadı. Özel okulların cazibesi bu nedenle daha ön plana çıkıyor.
Ne bu ya.
Bir öğrenciyi kayıt için 8 binli rakamlardan bahsediliyor. Bu iddia. Gerçekse durum daha da vahim.
Bu ayıp size yeter.
Umutları çalıyorsunuz.

****
Cumhurbaşkanı Cem evini ziyaret edecekmiş. AKP iktidar olmadan önce geniş bir kitle desteği vardı. Sağdan sola, alevisinden liberaline kadar destek gördü.
AK Parti iktidarında Demokrasi havasını soluyacaktık.
İleri demokrasiye geçecektik.
Geldiğimiz nokta çok kötü.
Çürümüşlük dört bir tarafımızı sarmış durumda.
Önlerine gelen anketler pek iç açıcı değil.

REZALETLER ÜST ÜSTE
KPSS rezaleti gündeme oturdu.
Kamuoyu tepkisi olmasaydı acaba iptal edilir miydi? Şimdi mülakatlar da gündeme getiriliyor.
Meselenin özü gözden kaçırılıyor. Neden bütün bunlar olabiliyor?
Bir suçlu bulmak lazım da besbelli. FETÖ. Eğer öyleyse durum çok vahim.
Fetö ile mücadeleyi kim yapacak?
Nerede bu siyasi ayak? Onlara neden dokunulamıyor? Ankara'nın göbek taşında konuşulanların başında bunlar geliyor.
Bakalım sonucu ne olacak, kimler var perdenin arkasında.
Soruşturma nereye kadar uzanacak?
Bekleyip göreceğiz.
*****
Gazetecilere saldırmak moda oldu. Yıllardan beri kanayan yara.
Gazeteci yazsa, konuşsa suç.
Neler çekmediler.
Bir de bunlar utanmadan 10 ocak çalışan gazeteciler gününde kutlama mesajı yayımlarlar.
Neyse;

TV 100 de canlı olarak yayımlanan programı izliyordum.
Cemal Enginyurt, gazeteci Latif Şimşek ile canlı yayında ilk önce laf dalaşı oldu sonra gerginlik yaşadı. Gerginlik sonrasında ise Enginyurt, yerinden kalkarak Şimşek'in üzerine yürüdü. Araya girildi yayım kesildi... Fakat ondan sonra olanlar olmuş.
DP'li vekilin resmi olmayan sözde koruması asla girilemeyecek olan stüdyoyaya girerek Latif Şimşek'i darp ediyor.
Yıllarca canlı yayım yapmış biri olarak hayret ettim. Nerede bu stüdyo şefi. Konuklar var ise,onlar orada misafir edilirler, stüdyoya nasıl girerler.
Konu savcılığa intikal etmiş. Çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanmış.
DP'li olan Cemal Enginyurt kendisine çeki düzen vermeli. Bu görev DP genel başkanı Gültekin Uysal'a düşüyor.
Herhalde gereğini yapacaktır.
Zira seçimlere giderken yuvarlak masanın, yuvarlanmaması lazım..
Gelelim Latif Şimşek'e.
Dünya görüşlerimiz hiç uymamaktadır. Çok farklı bir kişilik. Üslubu ,hiç kabul edilebilir seviyede değil.. Bunu moderatörlük yaptığı TV Programlarından biliyoruz. Tartışma üslubu ve entelektüel derinliği olan birisi değil.
Beğenmeyebilirsiniz.
Fakat tüm bunlara ona galiz küfürler etme, saldırının gerekçesi olamaz.
Asla kabul edilemez.
Kınıyorum.

Günün sözü
Siz, daha çocuklarınız doğmadan büyünce ne olacağını belirlemişsiniz.
Siz, çocuk yapmamışsınız ki proje yapmışsınız!
Mandıra filozofu.