Hani emlak piyasasında çok sık kullanılan bir laf vardır; 'kira öder gibi ev sahibi olmak'. Bu deyim günümüzde ev alır gibi kira ödemeye döndü.

Artık sıradan ve basit bir apartman dairesi 1 milyon TL civarında başlıyor. Cumhurbaşkanının açıkladığı Sosyal Konut Projesi de bu anlamda kör doğdu desek erken mi davranmış oluruz, bilmiyorum. Konutların fiyatlarına baktığımızda kimse de piyasayı fiyat açısından baskılayacağını düşünmesin. TOKİ bile 3+1 konutun fiyatını 830 bin TL olarak açıklamış durumda. Üstelik de taksitleri memur maaşına endeksleyerek…
Böyle bir sosyal konut tanımı olamaz. Bu piyasayı rahatlatmaz, tam tersine piyasayı daha da yukarıya çıkartır.

Eskişehir'e ve hatta ülkenin geneline bakıyoruz, koca bir şantiye içinde yaşıyor gibiyiz. Kafamızı nereye çevirsek hep biten, bitmeye yakın ve başlayan inşaatlar ile dolu. Çoğu daire boş ve alıcısını bekliyor. Stok konutlar var, boş konutlar var, almak isteyen insanlar de var, o zaman bu fiyatlar neden durmadan yükseliyor?

Yükseliş denince de herkesin malumu olduğu üzere 400-500 bin TL'lik evlerin 1-1,5 milyon TL'ye yükselmesinden bahsediyorum. Üstelik de bir süre sonra satılıyor. Kim alıyor bunları? Nasıl alıyor bunları?

Ben bu fiyatlara bakarak, fiyatların hiç düşmemesini baz alarak koca ülkede gizli bir emlak tröstünün olduğuna inanmaya başladım. Yani emlak piyasasında piyasayı belirleyen bir tekelleşme olduğunu ve bu tekelin fiyatları ısrarla hep yukarıda tutarak piyasayı engellediğini düşünüyorum.

TOKİ bile bu fiyatlara göre kendini ayarladığına göre bunun başka bir açıklaması olamaz.