Eskişehir'i yazılan-çizilenleri okuyarak veya görseldeki fotoğraf ve videolara bakarak tanımanız mümkün değil. Onlar size rehber olabilir sadece. Kültür ve sanat şehridir, Eskişehir.
Tiyatro, sinema, senfoni, konserler, müzeler, sanat merkezleri, gençlik Merkezleri, düzenlenen etkinlikler, sempozyumlar, … Yaz yaz bitmez. Kendinizi iyi hissetmeniz için ruhunuzu besleyen tüm kaynaklar var bu şehirde. Çünkü bu şehir insana değer veriyor. En rahat pabuçlarınızı giyin ve yürümeye başlayın ama, pusulanız merkezi göstersin. Eskişehir'in sokaklarında yürümek, parklarında oturmak, bir kaldırıma bağdaş kurup, gitarının tellerini tıngırdatan sokak şarkıcılarını dinlemek, eminim size çok iyi gelecektir.
Belki söyledikleri bir şarkı size geçmişten güzel bir anıyı anımsatır kim bilir… Belki de bir banka oturur sadece önünüzden geçip giden insanları izlersiniz; sonra hayatınızdan geçip giden insanlar gelir aklınıza. Bir de bakmışsınız kendinizi sorgulamaya başlamışsınız. Geçmişinizle kavga eder, bulursunuz kendinizi. Bazen hüküm giydirir, bazen beraat edersiniz. Oturduğunuz banktan kalkıp yürümeye devam edersiniz.
Porsuk çayının yeşilliklerine oturan, uzanan o gençleri gördüğünüzde bir tebessüm oluşur yüzünüzde bir ah! çeker devam edersiniz yürümeye; yürürsün, yürürsün… Ta ki karşına Atatürk Anıtı çıkana dek yürürsün. Sonra kendi geçmişinle yüzleşmen sona erer ve içinde tarihi bir yolculuk başlar. Atalarını, toprağını, bayrağını, savaşları ve zaferleri düşünürken bulursun kendini.
Sabırsız sürücülerin korna sesiyle irkilerek, Ülkenin geçmişinden, bugüne hızlı bir devir daim yapmışsın. Kolundaki saate bakar, artık eve dönmen gerektiğini düşünürsün. Bu şehirde yaşamak da yürümek de güzeldir amma, bu mecbur kaldığın için değil de sadece canın istediği içinse.
Cebinizde beş para olmadığı için yürümek zorunda kalmayın; memleket hasreti yaşıyorsanız özlem gidermek için yürüyün, ilk defa geliyorsanız keşfetmek için yürüyün, hayatın yoğun stresinden kurtulmak, sağlıklı olmak bazen de sadece yürümek istediğiniz için yürüyün. Bu şehirde ayaklarınız sizi hep güzel yerlere götürecektir.
Şimdi yürüyüşünüzde size yeni bir rota öneriyorum. Pusulanızı, Anadolu Üniversitesi, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezine doğru çevirin. Kampüs içerisinde, sadece Anadolu Üniversitesi öğrencilerine ve personeline yönelik çalışmaları söz konusuyken; Halkın yoğun talebi doğrultusunda, geçtiğimiz günlerde Şehir Merkezinde, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi hizmet vermeye başladı. Bu şehrin sokaklarında yürümek güzeldir ama sadece sizi rahatlatır,sorunlarınızı çözmez. Tek başınıza sorunlarınızı çözmekte zorlanıyor ve desteğe ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız elinizi çabuk tutun derim. Tecrübeli Akademisyen kadrosuyla isterseniz yüz yüze, isterseniz çevrimiçi olarak hizmet alabilirsiniz.Size merkezin yürüttüğü çalışmalar hakkında da bilgilendirmek istiyorum. Bireyle Psikolojik danışma, kişinin sosyal, eğitimsel ve mesleki konularda karar verme becerilerini ve var olan problemlerini çözmeyi amaçlıyor. Karşınızdaki koltukta oturan Psikolojik Danışman için; sizin kimliğinizin, cinsiyetiniz, ırkınızın, dininizin vs. bunların hiçbirinin önemi yok. Salt insan olmanız ve yardıma ihtiyacınız olması o koltuğa oturmanız için yeterli. Tarafsız ve güvenli bir ortamda, objektif bir bakış açısıyla sizi yargılamadan dinleyen, empati yaparak sizi anlayan ve sorunlarınızı çözmeyi amaçlayan uzmanlar, size yardımcı olabilmek için bekliyor. Merkez çalışmalarından bir diğeri de Grup Çalışmaları. Grupla Psikolojik Danışma, uzman danışman liderliğinde; bir grup ortamında bireylerin düşüncelerini, duygularını, yaşadıklarını aktardıkları bir çalışmadır. Kadınlara yönelik boşanma sonrası yaşama uyum Psiko eğitim Grubu'nun başvurusu devam etmekte olup, bu çalışmaya katılarak hayatınızı yeniden inşa ederken destek alabilirsiniz. Grup çalışmalarının yanı sıra; Aile ve çift danışmanlığı, kişisel gelişim seminerleri, tercih danışmanlığı gibi birçok konuda, merkezin çalışmaları söz konusu.
Günümüzde beden sağlığı kadar,ruh sağlığı da git gide önem kazandı. Eskiden Psikiyatrisiler deli doktoru olarak lanse edilirken; artık toplumun yarısı antidepresan kullanır hale geldi. İlaç kullanımının yanında psikolojik destek almanın da önemi arttı. Ne yazık ki, sorun çözme becerilerine sahip olmadığımız ve doğru iletişim yöntemlerini kullanmadığımızda; kendimize ve çevremize zarar vermeye başlıyoruz. Başkası istediği için değil kendiniz istediği için; desteğe ihtiyacınız olduğunun farkındaysanız hiç vakit kaybetmeyin. Çevremizi iyileştirmeye, kendimizden başlamalıyız.
Günün sözü.
Hayatta en değerli olan zamandır. Kime hediye ettiğine dikkat et!.