Çok istesek de işlerimiz, istediğimiz planda sürüp gitmiyor.
Yaklaşık değerlendirmelerimiz, oranlamalarımız çoğu kere yanıltıyor bizi.
Aklımıza, sezgimize ya da belli verilere dayanarak olabilecek bir şeyi önceden kestirmede zorlanıyoruz.
Düşünüp taşınsak da ince eleyip sık dokusak da olmuyor bazı şeyler.
Göz önünde bulundurmadığımız, yer vermediğimiz, dikkate almadığımız o şeyler; ister istemez hesaba katılıyorsonradan.
Olabileceği önceden düşünülmemiş o kadar çok şey çıkıyor ki ortaya.
Ne oldu, neden oldu, nasıl oldu, olmasa olmaz mıydı vb. sorular arka arkaya sıralanıyor zihnimizde.
Her şey oluyor.
Her şey sürekli değişim içinde. Her an, her şey; değişebiliyor.
Her şey, denge üzerinde duruyor. Denge bozulduğunda alt üstü oluyor her şey.
Dengeyi bozmamak için hesap ve ölçü şart.
Bu süreçte neyin, nereden, nasıl, ne zaman geleceği iyi hesap edilmelidir. Tehlikeden emin olunmadan işe girişilmemelidir.
Sonucu tahmin edilemeyen işe, belli problemleri sezilip çözümü belirlenemeyen işe girişmenin anlamı yoktur.
İş yapmak için önce o işi yapmayı istemek sonra da beden ve ruh olarak bu işe uygun olunup olunmadığını hesap etmek gerekir.
Bir işin başarıya ulaşması için alınan tedbirlerin yetersiz oluşu ya da olmayışı zarar doğurur.Olumlu ve verimli iş için hesap kitap, ölçü gözden ırak tutulmamalıdır.
İşin ehli olmayan, hesapsız davranan kişi; hem elindeki işe yararları işe yaramaz hale getirir hem kendine zarar verir.
Kiminle,hangi şartlarda, nasıl mücadele edileceği iyi hesap edilmeli; gücümüz üstündekilerle çatışmaya girilmemelidir.
Bu yolda, bu yolculukta hesapta olmayanlar da karşımıza çıkar ilerisini gerisini hesaplayamadıklarımız, önünü ardını düşünmediklerimiz de.
Har vurup harman savurduğumuz da olur sineğin yağını hesap ettiğimiz durumlar da.
Kaşık kaşık toplayıp kepçe kepçe dağıttığımız da olur çingen hesabı yaptığımız da.
Ne dersek diyelim; herkesin iş ve hesabı, menfaatine göre şekillenir.
Evdeki hesap, çarşıya uymaz çoğu kere.
Girişilecek iş için hazırlanan tasarı, uygulamada başka yönde gerçekleşebilir.
Her an her şey olabilir.
Aşağıdaki anonim kıssadaki gibi, kaplumbağa gibi, oluvermek de var işin ucunda.
'Kaplumbağaya sormuşlar:
- Buradan karşı köye ne kadar zamanda gidersin?
Kaplumbağa cevap vermiş:
- Yağmuru, çamuru,rüzgarı, inişleri, yokuşları hesap ettim üç günlük yol. Ama ben altı günde giderim.
Altı gün geçmiş. Kaplumbağa karşı köye hala gelememiş. Aramışlar, taramışlar, yolun yarısında bulmuşlar kaplumbağayı.
- Hayrola!Demişler. Üç günlük yolu altı günde bile gelemedin!
Kaplumbağa cevap vermiş:
- Sormayın arkadaş! Yağmuru, çamuru, inişi,yokuşu hesap ettim de kötü insanları hesap edemedim. Ne zaman hızla ilerlemeye başlasam tutup ters çevirdiler.'
Hemen her işte hesap kitabı, çevre şartlarını iyi bilelim aman.
Hesapsız işe hiç girişmeyelim.
Hesaba kitaba gelmeyen sonuçlar bizden uzak olsun.
Hesapsız engellerle, türlü aksiliklerle karşılaşmayalım aman.
Düşünmediğimiz, ummadığımız, aklımıza hayalimize gelmeyecek işler bize denk gelmesin aman.
Uzak yeri urganla ölçmeyelim aman.