Dündar ünlü. Eski AK parti il başkanı. Sosyal medyayı da etkin kullanıyor. Önemli bir soruna parmak basmış..
Eskişehir'imizde sorun olarak gösterilen birçok konu aslında gerçek problem değil. Mesela, çevreyolu! Çevreyolunda yaşanan sorunun, sadece yeni bir çevreyolu yaparak çözüleceğini zannetmek aslında çözümsüzlüktür.
Demiş.
Tabii Sayın Dündar, 1994-1999 yılı yatırım programını bulup okuyabilseydi, bunları asla ve kat'a söylemezdi. Nedeni de basit. AKP Aydın Arat'ın ölüm yıldönümü nedeniyle yapılan anma programında projelerine sahip çıkar gibi yapıyor ya. Yahu o zamanlar AKP yoktu ki. Onuda anlamış değilim.
Mesele, çevre yolu değil. Şehir gelecek için projeksiyonlar yapılırken hedefler konulurdu. Kuzey-güney ve batı çevre yolları ve onların bağlantı yolları.
Buna stratejik planlar denilir.
Özeti bu.
Birde buna uygun çevre düzen planları ve 25 binlik planlar yapılır bu planların içine UMP'lerin öngördüğü yollar işlenir.
Bunlar matematiksel hesaplardır. Ben zannetmiyorum ki UMP'nı okumuş olsunlar.
*****
Bu şehrin makam sahipleri, kendi keyiflerine göre iş yapmak yerine birbirleriyle koordineli çalışmış olsalardı; bugün sıkıntısını yaşadığımız birçok sorun oluşmamış olurdu... Tıpkı çevreyolundaki gibi!
Vallahi bizim koordineli çalışma gibi bir gelişmiş yeteneklerimiz yok. Atanmış Vali. Atanmış Emniyet müdürü. Atanmış kaymakam.. Atanmışlar, bürokratik oligarşiyi temsil ederler. AK Parti bürokratik oligarşiye karşıydı ve seçilmişler her zaman makbuldü. Demokrasi anlayışında doğrusu da buydu. Şimdi işler tersine döndü. Oligarşik bürokrasi, % 54 ile halkın oy'u ile seçilmiş belediye başkanına karşı oy verebiliyor. İşleri engelleyebiliyor.
Aslında Dündar haklı. Fakat unuttuğu bir şey var. Biraz da bu açıdan bakmak lazım.
Tek adam..
O ne derse o olur. Yoksa koordine edelim dediğinizde her kafadan bir ses çıkarsa şehri yönetmezsiniz. Katılımcı demokrasi dediğimiz şey inanınki koskocaman bir palavra.
Bizim fıtratımıza ters. Ne güzel alıştık tek adamla yönetilmeye. Ne o her kafadan bir ses. Böyle demokrasi mi olur. Olmaz!
Bayılıyorum tek adamlığa!
Seçimlerde kapıda. AKP'de, CHP'de, İYİ partide herkes gözünü genel merkeze, tek adama dikmiş. Hem tek adamlığa karşılar hem de tek adamdan medet umuyorlar. Bu ne yaman bir çelişki.
Aday listelerinde İlk ikide ben olayım.
Ne yapacaksın? sen çevre yolunu falan. Bilmediğimiz, yazmadığımız konular değil. Bu konularda en ciddi yazıları çok ama çok yıllar öncesinden yazan, televizyonlardan seslendiren panellerde dillendiren birisiyim.
Aradan geçen yıllara bakın? Eskişehir neler kaybetti?. Mesela kızılinler projesi. Mesela süper- uydu kent. Mesele büyük bir otomotiv yatırımları.
Ben yöneticinin akıllı, zeki ve çevik olan 'tek adamı' severim. Ne derse o!.
****
Ne hale geldik. Aradan 77 yıl geçmiş hala 46 ruhunu arar olduk. Bu ruh yeter söz milletindir.
Demokrat partinin logosuydu. İktidardaki, CHP'ye karşı meydanlarda kullandı ve kazandı. Aradan 73 yıl geçmiş hala tedavülde.
Şimdi, AKP bunu seslendiriyor.
İktidarda kim var AKP. Yani kendi kendisine yeter diyor.
Millet ittifakı da yakaladı.
Yeter söz milletindir..
Milletin kaderi 14 Mayısta sandıkta değişecek veya değişmeyecek.
Adaylara bağlı..
Cumhurbaşkanı kim olacak?
Önemli.
Bir de, demokrasiye inanıyorsunuz.
Aradan 73 yıl geçmiş. Bir arpa boyu yol almamışız.
İleri demokrasimiz nerede kaldı?
Ey AK Partililer.
****
DEMOKRASİYE inanıyorsunuz, Vay halinize!
Ya çok safsınız veya sizleri birileri biçimlendirmiş.
Hangi parti?
Çok mu önemli.
Hepsi bu düzenin partisi.
Diyeceksiniz ki; sana da parti beğendiremiyoruz.
Hayır! Öyle değil elbette.
Gönlünüz hangi adayı beğenirseniz, kalbiniz kime diyorsa oy verin.
Hiçbir itirazım yok.
Kim? Gelirse gelsin sonuç olarak hiçbir şey değişmez.
Bozuk düzen böyle.
Türk insanının mantığında bir anlayış sorunu var.
Çünkü insanımız matematiği, felsefeyi, mantığı pek sevmiyor.
Türkçeyi de hiç sevmiyor. Okumayı yazmayı da sevmiyor.
Ama sosyal medyayı çok seviyor.
Bunu biliyoruz.
İllada birkaç resmi dilimiz olsun.
****
Batı ile farkımız bu. Oradaki politikacılar yalan söylemezler. Vaat ettiklerini iktidarda oldukları süre içinde yapamazlar ise istifa ediyorlar..
Bizde tam tersine. Doğruyu söyleyenleri bulamazsın. Seçim kaybetmenin hiçbir önemi yok. Kaybetsekte koltuktayız.
Merak etmeyin…
Çabuk kandırılıyoruz.
Politika yapanlar,kandırma ustasıdırlar.
Onlara inanırsanız,hapı yuttunuz demektir.
Kandırıldık, sözünü hatırlıyorsunuz değil mi?
Gerekçesi belli. Affedin beni.
Siz inanmanın hürriyetini yaşayın.
****
Benim oy vereceğim kimse benden bilgili, ilgili ve aydın olmalı.
Analitik düşünmeli.
Matematik ve mantık kurabilmeli.
Geleceğe ait projeleri olmalı.
Türkçeyi güzel konuşmalı..
Şimdiye kadar milletin içine sinen milletvekili mi oldu? Allah aşkına.
Demokratik parlamenter yutturmacasına mı inanıyorsunuz mesele yok.
Siz inanın…
****
İstila sadece savaşla olmaz.
Günümüzdeki istila parayla olur. Politika sermaye ve kültür ile olur.
Bilimle olur.
Tarikatlarla olur.
Basın ve yaygın medya ile olur.
Beyin yıkama ile olur.
Göçle olur.
O kadar çok metot var ki.

BARLAR SOKAĞINDA OLAYLAR BİTMİYOR.
Vatandaş dertli. Son zamanlarda yaşanan olaylar bu çevrede oturanlar için çekilemeyecek duruma gelmiş durumda. Aslında şehrin göbeğine sokulmuş hançer gibi değerlendiriliyor. Yılbaşında emniyet teşkilatı olağan üstü başarı göstererek önleyici kolluk hizmetini yerine getirmiştir. Etkin denetimlerini yapmıştır. Yüksek sesle müzik yayını bir sorundur ve bu durum çevrede büyük rahatsızlıklar vermektedir. Halkın talepleri barlar sokağı şehrin dışına çıksın.
****
Son zamanlarda Eskişehir'de şiddet ve cinayet olayları artmış. Özellikle gözler BARLAR sokağına çevrilmiş durumda.
Tepebaşı belediyesi meclisinde bu durum gündem dışı konuşulmuş. Başkanvekili olarak Meclisi yöneten Erdoğan Aydoğmuş..
Mustafa Birsen bu duruma dikkat çeken bir konuşma yapmış belediye meclisinde. Tartışmalar çıkmış. Araştırma komisyonu kurulsun ve ayrıntılı bir araştırma yapılsın, önerisi ret edilmiş.
Yetkimiz yok denilmiş.
Konu Vilayeti ve emniyeti ilgilendiriyor denmiş.
Ama çözülmesi gereken bir önemli konu. Çözecek olan makamlar belli. Yetkili kurumlar belli. Görevinizi yapın.
****
Iskaladığım kitaplardan biri Tek kişilik ölüm… Vedat Türkali'nin eseri. Şimdi onu okuyorum. TKP ile ilgili eleştireleri var. Bu süreçlerdeki yıkılışlara neden olan yanlışları anlatıyor. Belgesel tadında. Biraz beyni parfümlesede entelektüel bir değerlendirme.