Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Sigara ve alkolden alınan ÖTV'nin, -buraya dikkat- Yurt İçi Üretici Fiyatları Endeksi'ndeki artışa paralel olarak yüzde 47,38 oranında yükselmesini eleştirmiş. Palandöken, bu zammın kaçak içkiye yönelimi arttıracağını, dolayısıyla ölümlerde artış olabileceğine dikkat çekmiş ve bu zamlar nedeniyle devletin vergi kaybına uğrayacağını da söylemiş.
Tespit kesinlikle doğru. Öncelikle bunu ifade edeyim. Bu konuda uzmanların defalarca uyarısı var. Bir iktisatçı olarak söylemek gerekiyorsa fiyatı yükselen tüketim maddelerine talebi aşağı doğru indiremiyorsanız o mal karaborsaya düşer, merdiven altı üretimi başlar. Bu da kaş yapayım derken göz çıkarmaya benzer.
Şayet sigara ve alkol tüketimi azalsın diye fiyatları bu denli yukarı çekilmeye çalışılıyorsa bunun sonuç vermediği ortadadır. Çünkü insanlar bu tüketim maddelerini her türlü içmeye devam ediyor. Bu sayede evlerde ne kimyagerler türedi, bilen biliyor. Bu da kaçak içkiden ölümlere, sakatlanmalara neden oluyor. Bu kesinlikle herkesin aklına sokması gereken bir gerçekliktir.
İkincisi ya bu ürünlere hükümet olarak Yurt İçi Üretici Fiyatları Endeksi'ndeki artışa paralel olarak yüzde 47,38 oranında ÖTV artışı yapıyorsunuz ya aynı endekse bağlı olarak marketler diğer tüketim ürünlerine artış yapınca neden kıyameti koparıyorsunuz?
Halkçılık mı oynuyorsunuz?
Devlet istediği kadar zam yapma yetkisine sahipken neden marketler yapamıyor? Vergi Yurt İçi Üretici Fiyatları Endeksi'nden etkileniyor da diğer tüketim maddeleri etkilenmiyor mu?
Bunu da bir ara tartışmak gerekmiyor mu?
Şimdi ben bunu yazdım diye halk düşmanı mı olacağım?
Hayır ben devlet kapitalizmini eleştiriyorum sadece anlayana…
**
ESKİŞEHİR'İN SİYASİLERİ!
Eskişehir'in çözüm bekleyen onlarca sorunu ve talepleri bulunuyor. Her seçim dönemi hatırlanan ve siyasilerin seçim vaadi olarak kullandığı bu sorunlar bir türlü çözülmez, çözülmesi için harekete bile geçilmez. Çevre yolundan havaalanında tarifeli uçuşlara, demiryolu ile Gemlik Limanına bağlantıdan ilçelere yatırımlara kadar sorun ve talepler her siyasetçinin masasında durur, bunlar çok iyi bilinir ve seçimden seçime hep dillerdedir.
Hatta göstermelik bir iki kazma vurulur, seçim sonrası bir tarih verilerek o tarihte bitirileceği söylenir. Müjde çığlıkları altında da Eskişehir kamuoyuna servis edilir. Seçim olur, biter o sözü verenler verdiği ile kalır, bizler de bunları hatırlatır dururuz.
İki arkadaş bir terasta otururken biri diğerine sormuş;
'10 dairen olsa, birini bana verir misin?'
'Elbette veririm, niye vermeyeyim?'
'10 araban olsa, birini verir misin?'
'Elbette…'
'Peki, 10 gömleğin olsa, birini verir misin?'
'Vermem'
'Aaa niye?'
'Çünkü 10 gömleğim var…'

İşte Eskişehir'in siyasetçileri de böyle. Olmayan her şeyi vermeye hazırlar da iş vermeye, yapmaya gelince…