İnsanların 'patavatsızlık' dediği şeyleri, aklından ne geçiriliyorsa dile doğru süzülüp ağızdan çıktığında, karşı tarafın ne düşündüğünü umursamadığı bir 'ütopik' yapım Yalanın icadı filmi. Rick Gervais'in sahne şovlarını ilk izlemeye başladığımda, 'kara mizah'ın bu denli cesur ve güldürebilen bir şey olduğunu asla düşünmezdim. Karşınızdaki insan kendinden ne kadar emin ise sizde söylediklerini filtreleyip sadece işin komedi kısmını ele alıyorsunuz. Yalanın icadı filminde de başrol oynayan ünlü komedyen, doğal oyunculuk performansı ile gerçekten harika bir iş başarmış.
*
Filmin konusu itibariyle 'Trumanşov' gibi kendine has ve kabul edilebilir bir konusu bulunmakta. Yalanın İcadı nadir bir başarıdır. Özel ve kamusal yaşamımızın en yaygın ve en az tartışılan yönlerinden biri olarak yalan söylemeyi bilmeyen bir dünya düzeni düşünün. İki yüzlülüğün bu kadar yaygın olduğu zamanlarda, her şeyi tüm çıplaklığı ile söyleyen ve tüm yalan kelimesinin anlamını dahi bilmeyen insanları izlerken kendimizle yüzleşmek için mükemmel bir fırsat.
*
Filmimizin konusuna gelecek olursak; Yalan söylenilmeyen bir dünyada yaşayan Mark'ın işten kovulması ve ev kirasını ödeyememesiyle olaylar başlamıştır. Kişisel çıkarı için yalan söyleme fırsatı yakalayan Mark elde ettiği bu şansı sonuna kadar kullanacaktır.