Gerçek gündemden kopuk, siyasi,suni, niteliksiz tartışmalar milleti boğmaya başladı.
Umut…
Gözler yuvarlak masadaydı birkaç gün önce. Final olacaktı. Aday Kılıçdaroğlu denilecekti. Bunuda bekliyorduk. Yazılarımızı hazırlamıştık. Manşetler hazırdı.
*****
Akşener'in demeci patladı. Ortalık karıştı.
Meral Akşener, 'Milletin ortak iyiliği için iyi niyetlerle oturduğumuz 6'lı masa, artık potansiyel adayların tartışıldığı bir ortak akıl platformu olmaktan çıkmıştır. Tek bir adayın tasdiki için çalışan, bir noter masasına dönüşmüştür.' Demişti. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na da çağrıda bulunmuştu.
'Milletimiz, sizleri sevdi, bağrına bastı ve bugün de çok kritik bir kırılmanın eşiğinde, sizi göreve çağırıyor' !
****
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da 'Merak etmeyin bütün taşlar yerine oturacak'. Daha sonra yayınladığı mesajında ise, 'Bu sofraya o oturmasın, bu oturmasın diyerek bu ülkeyi toparlayamayız. Birilerini hor görerek göz ardı ederek Türkiye'yi değiştiremeyiz' demişti..
Akşener, GİK toplantısını yapmış, ardından da basın toplantısı düzenlemişti ve 'gelinen noktada, İYİ Parti'nin bir kıskaca alındığını ve dayatmaya mecbur bırakıldığını ancak buna boyun eğmeyeceklerini' söylemişti.. 6'lı masa 5 parti siyasi partinin genel başkanları toplanmış, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı adaylığı kararı alınmıştı.
RÜZGÂR GİBİ GEÇTİ…
Yuvarlak masa bir anda karışmıştı. Bütün kanallar haberleri canlı veriyor. 6'lı masa 5'e düştü diye!.
İşte, fotoğraf böyleydi. Bir kaç gün muhalefet partilerin sözcüleri çıktı konuştu.
Gündemi, yuvarlak masa belirlemişti.
Ne gündü. Siyasette kasırgalar esti.
Yandan çarklı siyaset bilimciler, kamuoyu araştırmacıları hemen sıcağı sıcağına ekranlara çıktılar yorumladılar.
Hızlandırılmış siyasi analistler, konuştu konuştu.
Bayılıyorum bu tiplere.
****
Biraz makarayı geriye saralım. CHP+ İYİ parti millet ittifakını kurmuş masanın adını da Millet masası demişlerdi.
Yerel seçimlerde, somut başarıları vardı. Bu başarıyı iktidara taşımak istiyorlardı.
Tek adam otokratlığına karşı çıkıyor,güçlendirilmiş parlamenter sistem önermesi yapıyorlardı.
Bu istek doğaldı doğruydu.
Zannediliyordu ki; her şey yolunda gidiyordu. İşin aslı öyle değildi. Mesela Odunpazarı Belediye başkanlığı seçimlerinde, İYİ PARTİ kendine verilmesini istemişti. CHP sağlam durmuş vermediler son dakikada.
Bu kez, Kazım KURT'un karşısına Salih KARABACAK'ı aday olarak çıkartmışlardı. İyi parti, % 3.80 ile 9.447 oy almıştı. Aynı İYİ parti Tepebaşında aday çıkartmamıştı.
Medya mahallesinde Günah keçisi, Meral AKŞENER oldu. Aslında yuvarlak masanın başında, iletişim yanlışları ile doluydu. Birde diyorlardı ki; aman çomak sokmayın.
5. sınıf danışmanların öngörüzlüğü durumu ve siyasal-iletişim yanlışları bu hale getirdi. Çok derin mesele. Az kalsın masa dağıtılıyordu.
İYİ parti 'melez' bir partiydi. Merkez sağdaki dağılmış seçmene oynuyordu.
Üst akıl dedi ki geri dön…
*****
Noter masası… Kovulduk… Biz masadan kaldırıldık.Bilmediğimiz tartışmalar yaşandı.
Peki, baş başa görüştünüz.Makamında, kahvaltı ettiniz.Hiç mi konuşmadınız?
Kazanacak aday dediniz de, Kılıçdaroğlu'nu kazanacak aday olarak neden görmediniz?
Netlik olmalıydı.
Kılıçdaroğlu da,adaylığını aralık ayında açıklamalıydı.Toplandılar, aday netleştiremedikleri için belli ki halının altına süpürülmüş sorunlar vardı..
Genişleme gerekiyordu. CHP tek başına iktidara gelmesi olanaklı değildi. Sistem % 50+1…
Yürütme çok güçlü… İşte bu sistemdeki arızların yerine, yasama güçlendirilmesi için parlamentonun güçlendirilmesi gerekiyor. Sayı 360.
Tek kişilik yerine 'ortak akıl sistemi' devreye sokuluyor.
Herkesten rol istemi başlıyor.
****
Sorun bakalım neden ayrılmış? Ne söylemek istemiş. Mealen ben dayatmalara gelemem!.
Hani? Bütün kararlar aday belirlenmesi de 'oy birliği' ile alınıyordu?
Kimse anlamak istemedi. Sadece her toplantı öncesi çakarlı araçların görüntüleri, genel başkanların araçtan inmeleri, kırmızı halıda yürümeleri ve poz vermeleri aklında kalanlar.
Anlamak için, siyasal tarihi iyi okumak lazım. İşin ilginci Akşener tarihçi?
Konun özü şu. Siyasal kodlarına bir bakın. Oyun bitti.
Bana danışmanın kim? olduğunu söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.
Merak etmeyin!
Masaya tıpış tıpış dönersiniz…
Artık, 'atı alan Üsküdar'ı' geçemeyecek!.
Sayın Erdoğan, karşınızda hep Kemal Kılıçdaroğlu'nu istediniz. İşte aday BAY KEMAL KILIÇDAROĞLU.. Bay KEMAL, dediniz Bay Kemal karşınıza geldi.
Hayırlı olsun..
****
Daha güçlü bir olasılık, yeter ki, bundan sonra uyum bozulmasın, benzer saçmalıklar, duygusallıklar geride kalsın.
O zaman aylarca bizlere neden 'fal'mı baktırdınız! Seçimin kazanılması artık kolay mı olacak sanıyorsunuz..
Şimdi, kartlar yeniden dağıtılıyor. Millet hikayesini yeniden yazıyor. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Palavralarla süslenmiş masallar raflara kaldırılacak, bundan böyleMilletkendi hikayesini yeniden yazacak.
Kemal Kılıçdaroğlu, 'Ben sadece bir cumhurbaşkanı adayı değilim, bereket, huzur ve adalet hasretinin de adayıyım. Gülümseyen yüzleri tekrar görmek için adayım. Bir seçimi kazanmaktan fazlasına adayım.'
*****
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Halkın dediği olur.
1.Turda seçilir mi? Şimdiden bilinmez. Siyasette 2+2= 4 etmiyor.
Kılıçdaroğlu Mithat Sancar'ı ziyaret edecektir..
Buyurun beyler buyurun, Halil İbrahim sofrasına…
Şunun şurasında, 14 Mayıs'ın balkon konuşmasına ne kaldı ki?
SENECA..
Birisinin beyaz saçlarına ve kırışıklıklarına bakıp uzun yaşadığını düşünmenin alemi yok, o uzun yaşamadı, sadece uzun var oldu…
