Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son dönemde dünya kamuoyunun da dikkatini çeken Kur'an-ı Kerim yakma eylemlerinin başta İsveç olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinde yaşandığını hatırlattı. Kılıç, İslamofobi tehlikesinin artmasına yol açan bu tür eylemlerin hiçbir şekilde ifade özgürlüğü kapsamına girmediğini vurguladı. Yaşananların bir hak konusu olmanın ötesinde aslında bir nefret söylemi ve buna dayalı bir eylem olduğuna işaret eden Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: 'İsveç'teki Kur'an-ı Kerim yakma eylemi bir suç fiili olarak değerlendirilmeli. Bu eylemler, oradaki Türkiye Cumhuriyeti büyükelçiliklerimizin önünde gerçekleşiyor. Bu provokatif eylemin temel amacı, Avrupa'da bulunan Müslüman topluluklara yönelik nefret ve şiddetin artırılması olarak karşımıza çıkıyor. Bunun aslında ulusal hukuk sistemlerinde de korunmadığını, güvence altına alınmadığını görüyoruz. Müslümanlara karşı gerçekleşen eylemlerde, suç fiillerinin önlenmesine ilişkin hem BM'nin hem Avrupa Konseyinin bu noktadaki kararlarına, yönergelerine rağmen herhangi bir önleyici tedbir alınmamıştır. Bu da Avrupa'nın sahip olduğu, biriktirmiş olduğu ve insanlık tarihine mal olan insan hakları ve özgürlüklerine ilişkin bütün müktesebatın tahribi anlamına geliyor.' AA