'Ey iman edenler! Sizden öncekilerin üzerine yazıldığı gibi sakınasınız diye sizin üzerinize de sayılı günlerde oruç yazıldı. İçinizden hasta veya yolcu olan, başka günlerden sayısınca tutar. Orucu tutmakta zorlananlar için bir yoksulun (günlük) yiyeceği kadar fidye yeterlidir. Bir iyiliği mecbur olmadan yapan için bu (yaptığı) iyidir. Ama orucu tutmanız -bilirseniz- sizin için daha hayırlıdır. O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur'an'ın indirildiği ramazan ayıdır. Artık içinizden kim bu aya yetişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, başka günlerden sayısınca tutar. Allah sizin için kolaylık istiyor, güçlük çekmenizi istemiyor. Sayıyı tamamlamanız, size doğru yolu göstermesinden ötürü Allah'ı tazimle anmanız için ve şükredesiniz diye (uygun hükümler gönderiyor)'(Bakara,183-184-185)

Bu ayetler, Ramazan ayının, diğer aylardan ayrıcalıklı olduğunu açıkça ifade etmektedir. Çünkü;
Ramazan, oruç ayıdır.
Ramazan, Kur'an ayıdır.
Ramazan, takva ayıdır.
Ramazan, Allah'ı yüceltme ayıdır.
Ramazan, şükür ayıdır.
Ramazan, doğruyu bulma ayıdır.
Ramazan, tevbe ayıdır.
Ramazan, Allah'ın koyduğu sınırları gözetme ayıdır.
Ramazan, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini içinde saklayan bir aydır.
Evet, Ramazan ayı, berekettir, ziyafettir, zerafettir. Ramazan ayı, ibadettir, rahmettir, mağfirettir. Ramazan ayı, ruh ve nefis için, birey ve toplum için takvadır, korunmadır. Ramazan ayı, selamdır, esenliktir, sükûnettir, sekinettir, dinginliktir, olgunluktur. Ramazan ayı, kardeşliktir, dayanışmadır, paylaşmadır. Ramazan ayı, zenginin oruç tutarak yoksulu anlaması, kısmen de olsa onun halini yaşamasıdır. Ramazan ayı, geçici olarak yeme-içmeden uzak kaldığı nimetlerin kadrini bilmek ve onları veren Rezzak olan Allah'a karşı şükür görevini hatırlamaktır. Ramazan ayı, kötü alışkanlıklara son verme, iyiden, güzelden yana yeni sayfalar açma fırsatıdır. İşte bu bilinç içerisinde dolu dolu yaşanan Ramazan, sonrasında gelen ayların hatta bütün bir yılın verimli geçirilmesini sağlayacaktır.
Ramazan ayının güzelliklerinden ve hayatımıza getirdiklerinden birisi de mali yardımlaşma ve dayanışma boyutudur. Bu ayda asıl verilmesi gereken, aslı fıtır sadakası olan fitredir. Fitre, ramazan ayında bayram namazı vaktine kadar, fakirlere verilmesi gereken bir sadaka türüdür. Basit ve az olarak görülse de fitre, fakirlerin ve yoksulların, bayramı diğer insanlarla aynı coşku ve atmosferde olmasa bile, önemli ölçüde onların moral dünyalarını yükseltmekte ve bayram coşkusu yaşamalarını sağlamaktadır. Zira verilen fitreler, fakir, yoksul, öksüz ve yetimlerin o küçücük dünyalarında bir canlılık ve neşe meydana getirmektedir. Böylece onlar da diğer insanlarla beraber bayramın getirdiği güzelliğe ve coşku atmosferine katılmaya çalışmaktadırlar. Öyleyse toplumsal birlik, beraberlik ve bütünlüğün sağlanmasında bundan daha etkili, daha güzel ve daha anlamlı ne olabilir?
Ayrıca ramazan ayı, zekatların ve sadakaların verildiği bir aydır. İnsanlar genelde bu ayda daha fazla hayır ve hasenat işlemeye, fakir ve fukarayı düşünmeye çalışırlar. Zaten insan açısından duygu boyutu önemli bir zihin halidir. Gün boyu oruç tutan insan, komşularını, akrabalarını, fakirleri ve yoksulları en çok böyle zamanlarda hatırlar. O nedenle ramazan ayı bir anlamda hayır ayı olarak da düşünülebilir. Bir başka ifadeyle ramazan ayı, en çok hayır ve yardımların yapıldığı aydır.
Her alanda olduğu gibi infak konusunda da en güzel örneğimiz Resûl-i Ekrem (s.a.s)'dir. O, ümmetini daima cömertliğe, kanaatkarlığa, paylaşmaya ve yardımlaşmaya davet etmiştir. Zekat, sadaka, fitre ve fidyelerin yanında gönüllü yardımlarla zengin ve fakirler arasında iyilik köprüleri kurmuştur. Bir hadisinde ise müminleri şu sözlerle iyiliğe teşvik etmektedir: 'Her kim Müslüman kardeşinin bir ihtiyacını giderirse; Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Her kim de bir Müslüman'ın bir sıkıntısını giderirse, Allah da onun kıyamet sıkıntılarından bir sıkıntısını giderir. Her kim dünyada bir Müslüman'ın ayıbını örterse Allah da kıyamet günü onun ayıbını örter.'
MEAL OKUYORUM


Görmediler mi ki biz, kupkuru yerlere suyu ulaştırıyoruz da onunla gerek hayvanlarının gerekse kendilerinin yediği ekini çıkarıyoruz. Hala ibret gözüyle bakmayacaklar mı? (Secde 32/27)
GÜNÜN DUASI
' Rabbim! Beni, annemi babamı, inanmış olarak evime girenleri, mümin erkekleri ve mümin kadınları bağışla, zalimleri ise daima helak et.
(Nuh 71/28)
HER GÜNE BİR HADİS

'Allah rızası için bir gün oruç tutan kimseyi Allah Teala, bu bir günlük oruç sebebiyle cehennem ateşinden yetmiş yıl uzak tutar.'
(Buharî, Cihad 36; Müslim, Sıyam 167-168.)
BİR SORU-BİR CEVAP


Diş kanaması ve diş yarasından çıkan kanın tükürük ile yutulması orucu bozar mı?
Diş kanaması orucu bozmaz. Ancak çıkan kan, karıştığı tükürüğe eşit veya daha fazla olursa yutulması halinde oruç bozulur ve kaza edilmesi gerekir. Daha az miktarda olan kan ise dikkate alınmaz.
(Fetvalar, DİB Yay.syf.283)