Biçer, 'Takımlar küme düştüğü zaman şehirler küme düşüyor. Takımlar geri dönebiliyor ama şehirler küme düşmemeli. Eskişehir futbol adına büyük bir şehir. Takım olarak amacımız bu şehrin aşağı inmemesini sağlamak' dedi.

London Cafe'de düzenlendi
Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Eskişehir Şubesi, Eskişehirspor Teknik Direktörü Cüneyt Biçer'i kahvaltıda konuk etti. London Cafe'de düzenlenen kahvaltıya Eskişehirspor Teknik Direktörü Cüneyt Biçer, Eskişehirspor Sportif Direktör Ayhan Taşçı, TSYD Şube Başkanı Sadi Seda, TYSD üyeleri ve Eskişehir spor basını katıldı. Biçer, Belediye Derincespor mağlubiyeti, takımın şu anki durumu ve Pazar günü Eskişehir'de oynanacak1922 Konyaspor maçı başta olmak üzere çok sayıda konuya değindi. Cüneyt Biçer'in açıklamaları şu şekilde;

Kazanamadığımıza üzüldük
'Kaybedilen olarak bakmak yerine kazanamadığımız olarak bakıp üzüntü duyduğumuz maç oldu. 3 tane tecrübe eksiliği, dalgınlık, o anki konsantrasyon denilebilecek ama totaline bakıldığında yenmemesi gereken acemiliklerin olduğu goller yedik. Deplasmanda 2 gol atıp kaybetmek üzüntü verici. Genel anlamda lig uzun. Büyük resme bakmak lazım. Takımın bugünkü durumunda 1 maçla değerlendirmek olmaz. Kazanmış olsaydık da ben benzeri şeyler söyleyecektim. Kazanılmış 1 maç arkada 33 tane daha maç var. Büyük resmin nereye götüreceğini süreç gösterecek. Uçta yaşanılacaksa futbolun içinde her hafta çok büyük hayal kırıklıkları ve sevinçler yaşanır.'

Artı yönde sinyaller
'19,2 yaş ortalaması ile oynayan bir takımız. Onur Bayramoğlu'nu çıkardığımızda en büyük oyuncumuz 25 yaşında. 20-25 yaş arasında 5-6 oyuncumuz var. Geri kalanlar 19 yaşında ki bazıları U-19 Ligi bile oynamadan buraya gelmiş. Zaman zaman telaşları, heyecanları, acemiliklerinin olması kadar doğal bir şey yok. İyi yolda giderken zamana ihtiyacı olan bir takım var. Bu süreçte oyuncularım yapmak istediğimiz şeyleri saha içerisinde göstermeye çalışmaları ciddi anlamda bize artı yönde sinyaller veriyor.'

Başladığımızdan öndeyiz
'Başladığımız noktadan daha öndeyiz. Maçta deplasmanda öne geçip, geriye düşüp 10 kişi kalıp tekrar dönme anlamında çaba gösteren bir ekipten bahsediyoruz. İşte konu tecrübelere geliyor, 90'ıncı dakikada o maçı bitirebilme tecrübesi olması gerekirdi. Bunları da zaman içinde çocuklar yapacaklar. Net olarak söz konusu şu; bizim açımızdan kaybettiğimiz noktadan bakmıyoruz. Kazanamadığımız bir maç için üzgünlüğümüz var.'

Kolay maçımız olmayacak
'Bizim yıl boyunca hiç kolay bir maçımız olmayacak. Biz her şeyi hallettik, 3 maç üst üste kazandık, 4'üncü maçımız çok kolay, durum bu değil. Çok genç bir grup var. Bu genç grubun kazandığı zaman da nasıl tepkiler vereceğini görmemiz lazım. İnanıyorum ki bu takım 1-2 maç üst üste kazansa şehir çok farklı bir havada maçların içerisinde olacak. Bu hava oyuncu grubuna nasıl yansıyacak? Nasıl tepkiler olacak? Bunu da süreç içerisinde göreceğiz. Gelişmekte olan bir oyuncu grubu ile zor olan her şeyin üstesinden gelmeye çalışacağız.'

Kartlarla oyuncu kaybetmemeliyiz
'Birçok şeyi sahada çalışarak çözebiliyorsunuz. Büyük oranda da bunun geri dönüşünü alıyoruz ama bizim en çok zorlandığımız gençlerin gençlik enerjisini oyuna katmaları. Kavgada gösterdiğimiz enerjiyi oyunda gösterdiğimizde çok daha başarılı olacağız. Çok genç ve provoke edilmeye çok açık bir grubumuz var. Bunları da yontacağız, belirli noktada ötelemeye çalışacağız. Zamanla bunlar da olacak. Kaybedilecek her oyuncu bizim için dezavantaj. Bu anlamda kartlarla oyuncu kaybetmememiz gerek.'

Agresif takımı tercih ederim
'Takımda agresiflik var ama bizim kavga boyutundaki agresifliği oyun agresifliğine çevirmemiz gerekiyor. Oyundaki agresifliği ben de istiyorum ama kavga olarak değil. O agresifliği gençliğimizle birleştirebilirsek sert bir takım oluruz bu da avantaj getirir. Bizim en büyük sermayelerimizden biri gençlik ve enerji. İtirazdan, kavgadan kart görme noktasında olmamamız lazım. Ama sahada da pısırık bir takım olmasındansa agresif bir takımı tercih ederim.'

En büyük ihtiyaç destek
'Bu oyuncu grubunun en büyük ihtiyacı destek. Pozitif anlamda desteğe ihtiyaçları var. Bu desteği de en fazla verebilecek kesim taraftardır. Kaldı ki taraftar milliyetçiliğinin olduğu bir şehirdeyseniz ve 25 oyuncunun 22-23'ü bu şehrin çocuğu ise, tribünden geldiyse ben bu çocukların destek görmesi noktasında taraftarın pozitif olacağını düşünüyorum. Taraftarın desteğine en çok ihtiyacı olanlar onlar bu şehrin çocukları. Kaldı ki Derince'de taraftarlarımız sağ olsunlar çocuklara tamamen sahip çıktılar, iç sahada da devamının geleceğini düşünüyorum. Bu çocukların en büyük destekçisi taraftar…'

Ne tecrübeli ne de tecrübesiz
'Bu takıma tecrübeli de diyemeyiz tecrübesiz de diyemeyiz. Onur'u çıkarttığınızda, bir parça Utku'yu Hasan'ı çıkarttığınızda biraz Berkay'ı çıkarttığınızda üst üste 20 maç üzeri oynayan oyucumuz yoktur. Bu çocuklar 20 maç oynadı diye üst düzey tecrübeli oyuncular demek biraz haksızlık olur bence. Şunu kabul etmeliyiz, oynamış ve oynamaya devam eden genç bir grubumuz var ama bu grubun tecrübe konusunda, geçen seneki lig ve bu lig içerisindeki yüzde yüz tecrübeli oyuncu grubunda sınıflandırmak gibi bir hakkımız olduğunu düşünmüyorum. Bu çocuklar pozitif anlamda üstü üste tecrübe yaşadı diyebilir misiniz? Buna pozitif yönde bir tecrübe diyemeyiz.'

Şehirler geri dönemiyor
'Oyuncuyu ciddi anlamda bir oyuncu olarak geliştirmek birinci hedefimiz olmalı. Ligin içinde biz belirli noktada aşağı inişi durdurup taban oluşturup süreci gözlemlememiz lazım. Bu oyuncuların pozitif noktadaki artılarını geliştirmemiz gerekiyor. Düşüşü engellemememiz gerek. Taban noktası oluşturmalıyız. Bu taban noktası hedef. Bu nokradan sonraki geriye dönüş hep beraber göstereceğimiz reaksiyon. Takımlar küme düştüğünde şehirler küme düşüyor. Takımlar geri dönebiliyor ama şehirler küme düşmemeli. Bunun örnekleri var. Kapanan kulüpler var Türkiye'de şehirleri küme düştü. Gaziantep FK'nın maçlarını kaç kişi izliyor biliyor musunuz? Gaziantepspor'un maçlarını 25 bin kişiden aşağı kimse izlemiyordu. Gaziantep FK hala var ama şehir küme düştü. Şehir geriye dönemiyor. Mevzu bu. Eskişehir futbol adına büyük bir şehir. Takım olarak amacımız bu şehrin aşağı inmemesini sağlamak.'

Kazanmak için sahada olacağız
'İç sahada ben Pazar günü maç oynayacakken Cumartesi günü Süper Lig maçı oynanacak. Cuma günü de ben antrenman yapacağım stadyumda. Konyaspor da muhtemelen antrenman yapmak isteyecek. Maç günü sahanın ne durumda olacağı gibi konular beni aşan konular. Ben sadece sahanın içerisinde antrenmana bakarım. Zor, mücadeleci bir maç olacak ama bizim kazanmamız gereken bir maç. Biraz daha bize yakın bir takımla oynayacağız yaş ve tecrübe olarak. Rakibe göre çalışma da yapacağız. Biz yine kendi oyunumuzla kendi düşüncemizle maç oynayacağız ve inşallah kazanmak için sahada olacağız. Olabildiğince çok sayıda taraftarı maça bekliyoruz.'

Başkan Seda başarı diledi
TSYD Şube Başkanı Sadi Seda, takıma başarılar diledi. Seda, 'En azıdan beraberlikle sonuçlanacağını ümit ettiğimiz maçı kaybettik. Sonuçta daha ligin başı. İlk maçlar zordur. 3-4 hafta biraz sabretmek gerekiyor. Takımın oturması, futbolcularımızın birbirlerine uyum sağlaması açısından… Bunun bir yol kazası olduğunu düşünüyorum. İnşallah sonraki maçlarda Eskişehirspor umduğumuz sonuçları elde edecektir. Eskişehirspor'a başarılar diliyoruz. İnşallah ligin sonunda gönlümüzden geçen bir yerde sezonu noktalarız. Bize kapılarını açan ESGROUP Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Özgür Fetih Demirdaş'a da teşekkür ediyoruz' dedi.