Naymansoy, Atatürk'ün 'Hayatta en hakiki yol gösterici bilimdir. Benim manevi mirasım akıl ve bilimdir' sözünü anımsatarak, bilimin önemini vurguladı. Atatürk'ün her alanda kadınların eşit hak ve sorumluluklara sahip olmalarının yalnızca bireysel gelişimleri için değil, ülkenin ilerlemesi için de ne denli hayati öneme sahip olduğunu belirttiğini ifade eden Naymansoy, şunları bildirdi: 'Bu nedenle kadınları Cumhuriyet'in itici gücü olarak görerek dünyadaki hiçbir liderin yapmadığı kadar kadınlar için destekleyici ve yol açıcı olmuştur. Türk kadınları her alanda bilime büyük katkı sunmuşlar ama ne yazık ki erkek meslektaşları kadar takdir görememişlerdir. Özellikle son yaşadığımız yıkıcı depremin etkileri ve beklenen İstanbul depremi hakkında görüş belirten jeologların farklı ortamlarda hocaları İhsan Ketin'in adını sıklıkla anmalarına karşın 2006 yılında hayatını kaybeden Prof. Dr. Nuriye Pınar Erdem'den hiç bahsetmemiş olmaları manidardır. Oysaki Erdem, hem eğitimi hem jeolojiye katkılarıyla mutlaka saygıyla hatırlanması gereken bir kadın jeoloğumuzdur. Erdem, Cenevre Üniversitesi'nden Prof. Dr. Eduard Parajas'ın Jeoloji Enstitüsünde Fransızca olarak verdiği derslere tercüman-asistan olarak girmiştir. Parajas'ın 'Türkiye'nin Arzani Tektoniği' adlı kitabının çevirisini 1941 yılında tamamlamıştır.' Naymansoy, Erdem'in jeolojik terimlerin Türkçeye kazandırılmasında bu dönemde yapılan çevirilerinin büyük katkısı olduğuna değindi.

KONFERANSA KATILAN TEK KADIN OLDU
'Prof. Dr. Nuriye Pınar Erdem, Parajas danışmanlığında tamamladığı doktorasındaki verilere dayanarak 1942 yılında Marmara Denizi'nin fay haritasını ilk defa Kuzey Anadolu Fayı ile ilişkilendirerek çizmiştir.' diyen Naymansoy, şöyle devam etti: '1951 yılında Avrupa Sismoloji Komisyonu üyeliğine seçilmiş, Türkiye'nin yaklaşık 10 yıl boyunca ulusal deprem raporlarını hazırlamıştır. 1951 yılında Brüksel'de toplanan Uluslararası Jeoloji Kongresi, 1952 yılında Cezayir'deki Uluslararası Jeoloji Kongresi, 1953 yılında Roma'daki Uluslararası Jeoloji Kongresi dahil olmak üzere pek çok uluslararası kongrede bildiriler sunmuş, 1956 yılında ABD'de ilk kez yapılan Deprem Mühendisleri Konferansı'na katılan tek kadın olmuştur. Paris'te Museum D'historie Naturelle''e Türkiye derisidikenlileri hakkında orijinal incelemeler yapmış ve üç yeni tür bulmuştur. Çok sayıdaki bilimsel makalesinin yanında, Yıldız Teknik Üniversitesince basılmış olan 'Mühendislik Jeolojisi' adlı bir kitabı vardır. Bilimsel çalışmaları yanında siyasetle ilgilenmiş ve iki dönem milletvekilliği yapmış, meclise sunduğu kanun tekliflerinden 3'ü kabul edilmiştir. 1960 ihtilalinde tutuklanarak Yassıada ve Kayseri'de 2,5 yıl ceza evinde kalmıştır.'

Naymansoy, Türk mühendis kadınlarının ülkenin yeniden inşa sürecinde en az erkek meslektaşları kadar etkin rol oynamasının, depreme hazırlıklı binalar yapılmasında önemli olduğunu sözlerine ekledi. HM