Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin ardından bina güvenliğine ilişkin konuşan ve Eskişehir'de 43 yıldır İnşaat Mühendisliği yapan Fesih Bingöl, Türkiye'de deprem bakanlığının kurulması gerektiğini söyledi. Deprem bölgesinde yıkılan binaların yüzde 98'inin 1999 öncesinde yapılan binalar olduğunu ifade eden Bingöl, 'Ciddi depremler yaşadık. 1999 depreminden sonra Türkiye tekrardan depreme yönelik tedbirler almalıydı. Aradan geçen bunca zamana rağmen arzu edilen tedbirler alınamadı. Bina zemin ilişkisi mutlaka doğru kullanılmalı. Türkiye bina yönetmeliği 2018 yönetmeliği, malzeme seçimi ve mühendislik hizmeti ve güçlü bir yapı denetim gerekli. İmar barışına imza atan tüm siyasilerin ciddi sorumluluğu var. Deprem bölgesinde yıkılan binaların yüzde 98'i 1999 öncesinde yapılan binalar' diye konuştu.

YAPI DENETİMİN GÜÇLENDİRİLMESİ LAZIM
Yapı denetimin de sahada karşılaştığı sorunlar olduğunu vurgulayan Bingöl, 'İnsanlar bizi de arıyor. Bizim binaların durumu nedir, gelin evimize bakın diyorlar. Yüzde 5'lik 2000'den sonra yapılan binaların yıkıldığı görülüyor. Buradan ne çıkıyor? Yapı denetimli binalar da var ama bu oran çok az. Bu da yapı denetimin önemini ortaya koyuyor ama yapı denetimin güçlendirilmesi lazım. Yapı denetim olarak sahada karşılaştığımız sorunlar var. Bu aslında güçlendirildiği zaman yüzde 5'lik oran da ortadan kalkabilir' şeklinde konuştu.

'SİYASİ SEBEPLERLE YIKMIYOR'
Riskli binaların yıkım işinin belediyelere bırakıldığını, belediyelerin de siyasi çekincelerle yıkamadığını belirten Bingöl, 'Eskişehir'e teşekkür etmek lazım. İnşaat Mühendisleri Odası geçmişte şehrimizde aslında ikinci sınıf deprem bölgesi, C20 beton kullanmamız gerekirken beton sınıfını C25 sınıfını mecbur kıldılar. Projeler buna göre yapıldı ve hazır betona geçildi. Ama ben hala 43 yıllık bir mühendis olarak bunu söylüyorum Eskişehir'de yaptığımız çalışmalarda 1999 ve öncesi yapılan binalarla ilgili mutlaka çalışma yapılmalı. Artık 6306 sayılı afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi ile ilgili kanunun ruhuna aykırı bir uygulama yapmasın belediyeler. Bir vatandaş binasıyla ilgili müracaat ediyor. Binanın analizi yapılıyor. Riskli çıkıyor ama daha sonra kanun koyucu diyor ki 60 artı 30 günde bu bina yıkılmalıdır. Bu görev de belediyelerin. Maalesef belediyeler de siyasi sebeplerle yıkmıyor. Oy kaybı yaşarım diye bir endişe var' dedi.

'ARTIK İNSANLARIN TASARRUFUNA BIRAKMAYACAĞIZ'
'Eskişehir'de yapı denetimle yapılmış bütün binalar hepsi güvenli. Hiç insanlar endişe etmesinler' diyen Bingöl, 'Çok net ifade ediyorum. Eskişehir üç yönden şanslı bir şehir. TMMOB'a bağlı İnşaat Mühendisleri Odası geçmişte yaptığı uygulamadan ötürü, Eskişehir Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'nün ciddi denetimi, merkezdeki belediyelerimizin de bu konuya dahil olması ve yapı denetim firmalarının da güzel bir denetimiyle Eskişehir'deki binalar güvenli. Eskişehir ile ilgili ciddi bir güven var. Ama 1999 öncesi yapılan binalar alüvyonlu zeminlerde bulunan binaların mutlaka dönüştürülmesi lazım. Burada artık insanların tasarrufuna bırakmayacağız. Belediyeler hükümetle görüşerek resen 18 uygulaması yaptığımız gibi ada bazında kat artışı ve emsal artışını mutlaka yapmamız lazım. Artık bu şehri yönetenlerin bir araya gelerek hiç yarına bırakmadan çalışmaya başlamalı. 2023 için ayırdıkları paraları yatırım yapmayacaklar, bu yatırımları deprem öncesi yapılacak hazırlıklara kullanmaları gerekiyor' ifadelerini kullandı.