SALGINA KARŞI MÜCADELE
Bu yıl Ramazan ayı, tüm dünyada etkisini gösteren koronavirüs salgınının gölgesinde geçiyor. Oruç tutarken bağışıklığı güçlü tutmak, salgından korunmak için de büyük önem taşıyor. Bu nedenle günlük beslenme ve uyku düzenimizin de bağışıklık sistemimizi desteklemesi gerekiyor. Uzman Diyetisyen Mine Şenarslan Toraman, Ramazan ayında Covid-19 salgınına karşı metabolizmayı hızlandırmanın ve bağışıklık güçlendirmenin 9 yolunu anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
SAHURDA KAHVALTILIKLAR ÖNEMLİ
Hem kendinizi iyi hissetmek hem de hücrelerinizi beslemek içinsahurda tok tutan ancak sağlıklı besinler tükettiğinize emin olun. Sahuru 'Ramazan ayının kahvaltısı' olarak tanımlayan Uzman Diyetisyen Mine Şenarslan Toraman, yağlı ve kızartılmış yiyecekler ile hamur işine yerine; yumurta, peynir çeşitleri, maydanoz, roka, kapya biber ve tam tahıllı ekmeğe yer verilmesini öneriyor. Ayrıca çiğ adem, çiğ fındık veya ceviz gibi yağlı tohumlar ve kuruyemişler, bağışıklığımızı güçlendirirken tokluk süremizi de uzattıkları için sahurda yer verilmesi gereken besinler arasında. Ayrıca ekmek tercihimizin de lif içeren zengin tahıllı ekmeklerden yana olması önemli.
İFTAR PORSİYONLARA DİKKAT
Gün içinde besin tüketmemek iftar sofralarında hızlı yemek yememize neden olabiliyor. Bu durumun yol açacağı ani şeker yükselmesi ya da sindirim sorunlarından kaçınabilmek için orucumuzu oda sıcaklığında 1 su bardağı su, 1-2 hurma veya 1-2 zeytin ile açmak gerektiğini anlatan Uzman Diyetisyen Mine Şenarslan Toraman, şunları söyledi: 'Mideniziyormayacak az bir çorba ve mevsim salatası ile iftar yemeğimize başlayabiliriz. Ana yemeğe geçmeden önce 5-10 dakika ara verilmesi önemli. Bu ara sindirim sistemimizi rahatlatır. Ana yemekte etli yemekler, köfte, balık, hindi, veya etli sebze ya da kuru baklagil tercih edilebilir. Yemeklerimizi kızartmak yerine fırında, sote, buğulama ya da haşlama yöntemleri ile pişirmemiz de sağlığımız için daha faydalı.' Yemekleri pişirirken baharatlardan da yararlanmak gerekiyor. Nane, kekik, kişniş, kimyon, karabiber, taze veya kuru soğan ile sarımsak besinlerin değerinin artmasının yanı sıra bağışıklık sistemimizin de güçlenmesine katkı sağlıyor.
TATLI İÇİN ARA ÖĞÜN YAPIN
İftardan hemen sonra hamurlu şerbetli tatlılar yerine bağışıklığımızı desteklemek ve kan şekerimizin hızlı yükselmesini önlemek için iftardan 2 saat sonra ara öğün yapılmasını öneren Uzman Diyetisyen Mine Şenarslan Toraman 'Ramazan ayında tatlı ihtiyacımızı karşılamak için haftada 1-2 gün ara öğünde Ramazan aylarının vazgeçilmesi olan güllaç veya 1 kase sütlü tatlı ya da 2 top dondurma alternatiflerinden birini seçebilirsiniz. Diğer günlerde 1 porsiyon taze meyve, 1 kase yoğurt, kefir veya süt ya da 1 porsiyon taze meyve ile 1 avuç içi çiğ kuruyemiş tüketebilirsiniz' dedi.
GÜNLÜK C VİTAMİNİ İHTİYACINI KARŞILAYIN
Suda çözünen bir vitamin türü olan C vitamini, vücutta depolanamıyor ve günlük olarak alınması gerekiyor. C vitamini ihtiyacının günlük olarak karşılanması vücudumuzun soğuk algınlığı veya enfeksiyonlarla mücadele gücünü artırıyor, hastalık süresini de kısaltabiliyor. Kapya biber, çilek, yeşilbiber, portakal, limon,greyfurt, kivi, ananas,brokoli ve karnabahar, C vitamininden zengin yiyecekler olarak öne çıkıyor.
PROBİYOTİKLERİ UNUTMAYIN
Bağışıklık sisteminin dengelenmesinde probiyotik bakterilerin rolü büyük. Aynı zamanda, zararlı olan mikropların vücuda girmesini engellemeye yardımcı olan probiyotikle, sindirim sistemini de düzenliyor. Bu nedenle fermente yiyecekler,evde yapılan yoğurt, tarhana, sirke, lahana ve pancar turşusu ile kefirin mutlaka öğünlerinizde bulunmasına özen gösterin.
UYKU SAATLERİNİZİ DÜZENLEYİN
Kaliteli uykunun en önemli kurallarından biri, yatış ve kalkış saatlerimizin düzenli olması. Yapılan araştırmalar; uyku süresinin kişiden kişiye değişkenlik gösterdiğini ancak 6-7 saat aralıksız uyumanın bağışıklık sistemine olumlu katkı yaptığını gösteriyor. Uzman Diyetisyen Mine Şenarslan Toraman, 23.00-03.00 saatleri arasında uykuda olmak gerektiğini belirterek 'Çünkü bağışıklık sistemimizde rol alan melatonin hormonu bu saatler arasında salgılanıyor' diyor.
2-2.5 LİTRE SU İÇİN
Vücudumuzdaki metabolik olayların devamlılığı ve toksinlerin atılabilmesi için su önemli bir araç. Her gün 2-2.5 litre su tüketimi vücuttan toksik maddelerin atılmasına ve bakterilerin etkisiz hale getirilmesine yardımcı oluyor. Ramazan'da gün boyunca susuz kalan vücudun ihtiyacını karşılamak için iftar sonrası sahura kadar olan süreçte1.5-2 litre su tüketimine özen göstermek gerekiyor. Uzman Diyetisyen Mine Şenarslan Toraman, iftardan sonra içilen çay ve kahvenin su ihtiyacını karşılamadığını belirterek 'Tam tersine fazla çay, kahve tüketimi vücuttan su atılmasına neden olabilir. İftardan bir saat sonra bir fincan kahve ya da 3-4 bardak açık çay, bir fincan bitki çayı içebilirsiniz' dedi.