Türkiye'de gıda ve tarım alanında genetik çeşitliliğin korunmasının en güzel örneklerinden biri Bilecik’in Çukurören köyünde yaşatılıyor. Mübadele döneminde Yunanistan'dan gelen göçmenler tarafından getirilen tohumlarla tam 160 yıldır aynı biber çeşidi üretiliyor. Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaret belgesiyle tescillenen bu özel acı biber, yöre halkı tarafından "kırmızı altın" olarak adlandırılıyor.

Hasat dönemi sonrası toplanan biberler, tıpkı yüzyıllar öncesinde olduğu gibi köy evlerinin duvarlarında, balkonlarda ve çatılarda tek tek iplere dizilerek doğal yollarla kurutuluyor. Bu geleneksel yöntem, köyün sokaklarına eşsiz bir renk katıyor. Kurutulan biberler, daha sonra pul biber haline getirilerek başta Ankara, İstanbul, İzmir ve Eskişehir olmak üzere Türkiye'nin birçok iline gönderiliyor.

NESİLDEN NESİLE AKTARILAN MİRAS TEHLİKEDE

Köylülerden Müşerref Aydeniz, bu biberin kendi geçim kaynakları olduğunu belirterek, "Bu bizim ekmeğimiz, ata tohumumuz 160 senedir" dedi. Ancak Aydeniz, gençlerin köyden göç etmesi nedeniyle bu geleneğin geleceğinden endişe duyduğunu ifade etti. Aydeniz, "Artık köyümüzde genç kalmadı, bizden sonra bu işi yapacak yok" diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekti.

Bilecik’te 19 Eylül 2025 hava durumu nasıl olacak?
Bilecik’te 19 Eylül 2025 hava durumu nasıl olacak?
İçeriği Görüntüle

Çukurören Köyü Muhtarı Muhittin Dündar ise biberin 160 yıllık ata tohumu olmasının en büyük özelliği olduğunu vurguladı. Dündar, hasat edilen biberlerin doğal yöntemlerle kurutulduktan sonra tüm Türkiye'ye pazarlandığını söyledi. Bu özel lezzet, hem yerel ekonomiye katkı sağlıyor hem de kültürel bir miras olarak yaşatılmaya çalışılıyor.

Kaynak: İHA