Kaplan, tarım ve hayvancılığın sadece kırsal kalkınmanın değil, aynı zamanda ülkemizin gıda güvenliğinin temel taşlarından biri olduğunu belirtti.

Kaplan, hayvancılıkta yem maliyetlerinin büyük bir yük olduğunu ve Bilecik’te yem bitkileri üretiminin tarım alanlarının yalnızca küçük bir bölümünde gerçekleştirildiğini ifade etti. “Yem bitkileri üretimindeki düşük oran, hayvancılık sektörümüzün sürdürülebilirliği açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor,” dedi.

Bilecik'te hava sıcaklığı düşüyor mu?
Bilecik'te hava sıcaklığı düşüyor mu?
İçeriği Görüntüle

Ülkemizde toplam kaba yem ihtiyacının yaklaşık 72 milyon ton olduğunu ancak bunun sadece üçte birinin karşılanabildiğini aktaran Kaplan, bu durumun yem fiyatlarının artmasına ve hayvancılık işletmelerinin ekonomik açıdan zorlanmasına yol açtığını belirtti. Ayrıca, iklim değişikliğinin etkisiyle yaşanan kuraklık ve tarım arazilerindeki verim kayıplarının yem açığını daha da büyüttüğünü söyledi. Bilecik için çözümün, verimli tarım arazilerinin korunması ve yem bitkileri üretiminin yaygınlaştırılması olduğunu ifade eden Kaplan, “Düşük verimli alanlarda hayvancılık işletmelerinin kurulması hem tarım arazilerimizin korunmasına yardımcı olur hem de yem ihtiyacını karşılamada önemli bir adım olur,” diye konuştu.

Kaplan, tarım ve hayvancılık sektörlerinin sürdürülebilir gelişimi için kamu yararını gözeten planlamalar yapılması gerektiğini ve bu sayede hem çiftçilerin maliyetlerinin azalacağını hem de toplumun sağlıklı ve yeterli gıdaya ulaşacağını sözlerine ekledi. Son olarak, tarım ve hayvancılığın Bilecik’in geleceği için vazgeçilmez olduğunu hatırlatarak, güçlü ve sürdürülebilir bir tarım-hayvancılık ekosistemi oluşturmanın ortak bir sorumluluk olduğunu vurguladı.

Kaynak: HABER MERKEZİ