Eskişehir’de uzmanlar, bireyin günlük yaşam kalitesini doğrudan etkileyen “sürekli açlık hissi”nin son yıllarda giderek daha yaygın hale geldiğine dikkat çekiyor. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzman Dyt. Ayşegül Akkaya Erden, bu durumun yalnızca mideyle ilgili basit bir sorun olmadığını, çok sayıda faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıktığını vurguluyor.
AÇLIK SADECE MİDEYLE İLGİLİ DEĞİL
Sürekli açlık hissinin çoğu zaman yeterli beslenildiği düşünülmesine rağmen ortaya çıktığını belirten Diyetisyen Erden, açlık ve tokluk mekanizmasının sanılandan çok daha karmaşık olduğunu ifade etti. Erden, “Aslında açlık, yalnızca mide boşaldığında veya enerji seviyesi düştüğünde oluşan basit bir duygu değildir; çok daha karmaşık mekanizmalar tarafından yönetilen, beynin, hormonların, duyguların ve yaşam tarzının tamamını içine alan çok boyutlu bir süreçtir” dedi. Bu sürecin merkezinde leptin ve ghrelin hormonlarının yer aldığını belirten Erden, bu iki hormon arasındaki dengenin bozulmasının sürekli açlık hissini tetiklediğini kaydetti.
UYKU DÜZENİ BOZULDUKÇA AÇLIK ARTIYOR
Modern yaşamın uyku düzenini ciddi biçimde bozduğuna dikkat çeken Diyetisyen Erden, gece geç yatmanın iştah üzerinde doğrudan etkili olduğunu belirterek, "Gece geç yatmak kişinin tok olmasına rağmen aç hissetmesine yol açar" ifadelerini kullandı. Geç saatlere kadar uyanık kalmanın leptin seviyelerini düşürdüğünü, ghrelin seviyesini ise artırdığını aktaran Erden, bu durumun gün boyunca atıştırma isteğini tetiklediğini söyledi.
ULTRA İŞLENMİŞ GIDALAR AÇLIK DÖNGÜSÜNÜ BESLİYOR
Paketli gıdalar, fast food ürünleri ve rafine karbonhidratların sürekli açlık hissinin temel nedenlerinden biri olduğuna dikkat çeken Erden, bu ürünlerin kan şekerini hızla yükseltip ardından ani düşüşe neden olduğunu belirtti. Bu dalgalanmanın beynin yeniden açlık sinyali üretmesine yol açtığını ifade etti. Ayrıca bu gıdaların beynin ödül merkezini güçlü şekilde uyardığını vurgulayan Erden, bu etkinin yeme davranışını bağımlılık benzeri bir döngüye soktuğunu dile getirdi.
STRES İŞTAHI DOĞRUDAN ETKİLİYOR
Stresin iştah üzerindeki etkisinin çoğu zaman hafife alındığını belirten Diyetisyen Erden, "Stres, iştah üzerinde son derece güçlü bir etkendir" diyerek şu değerlendirmeyi yaptı: Stres anında yükselen kortizol hormonunun özellikle yağlı ve şekerli gıdalara yönelimi artırdığını belirten Erden, bu durumun duygusal yeme davranışını güçlendirdiğini ifade etti.
TEK ÇÖZÜM YOK, BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM ŞART
Sürekli açlık hissinin tek bir nedene indirgenemeyeceğini vurgulayan Diyetisyen Ayşegül Akkaya Erden, "Tek yönlü çözümler yerine bütüncül bir yaklaşım gereklidir" dedi. Uyku düzeni, stres yönetimi, beslenme kalitesi ve fiziksel aktivitenin birlikte ele alınması gerektiğini belirten Erden, bireyin fizyolojik açlık ile duygusal açlığı ayırt etmeyi öğrenmesinin sürecin en kritik adımlarından biri olduğunu ifade etti.
SAĞLIKLI YAŞAM TARZI BELİRLEYİCİ ROL OYNUYOR
Sürekli açlık hissinin modern yaşamın ürettiği karmaşık bir sorun olduğuna dikkat çeken Erden, sağlıklı uyku, dengeli beslenme ve stres yönetiminin bu sorunun kontrol altına alınmasında kilit rol oynadığını belirtti.
BAŞLIK ÖNERİLERİ
Eskişehir’de uzmanlar uyardı: sürekli açlık hissi giderek yaygınlaşıyor
Eskişehir’de diyetisyenden önemli uyarı: tokken bile aç hissetmenin nedeni ne?
Eskişehir’de uzman görüşü: uyku, stres ve beslenme açlık hissini tetikliyor
Eskişehir’de sürekli açlık hissine karşı bütüncül yaklaşım çağrısı
Eskişehir’de sağlık uzmanları açıkladı: açlık sandığınız şey açlık olmayabilir





