Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her 8 kadından 1’i yaşamı boyunca meme kanseriyle karşılaşıyor. Diyetisyen Erden, genetik faktörlerin etkili olduğunu belirtirken, yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarının riski doğrudan etkilediğini vurguladı.

Eskişehir'de ani dolu yağışı sokaklarını beyaza bürüdü
Eskişehir'de ani dolu yağışı sokaklarını beyaza bürüdü
İçeriği Görüntüle

Erden, sebze ve meyve tüketiminin önemine işaret ederek, özellikle brokoli, karnabahar ve lahana gibi turpgillerde bulunan sulforafan maddesinin kanser hücrelerinin çoğalmasını baskılayabildiğini söyledi. Yeterli lif alımının bağırsak sağlığını desteklediğini ve östrojen metabolizmasını düzenlediğini belirten Erden, "Araştırmalar, doğru porsiyonda sebze ve meyve tüketiminin riski azalttığını gösteriyor" dedi.

Şeker ve rafine karbonhidratlara dikkat


Diyetisyen Erden, trans ve aşırı doymuş yağların yanı sıra yüksek glisemik indeksli beslenme ve şeker tüketiminin meme kanseri riskini artırdığını belirtti. Ayrıca işlenmiş et ürünleri ve alkolün de kanser riskini yükselten faktörler arasında yer aldığını ifade etti.

Akdeniz tipi beslenme öneriliyor


Erden, yeşil çay, domates, üzüm ve yaban mersininde bulunan antioksidanların hücreleri koruduğunu belirterek, Akdeniz tipi beslenmenin hem koruyucu hem de tedavi destekleyici olduğunu söyledi. Diyetisyen Erden, "Sebze, meyve, tam tahıl, baklagil, sağlıklı yağ ve balık ağırlıklı beslenme, riski azaltmak ve tedavi başarısını artırmak için güçlü bir yaşam tarzı aracıdır" dedi.

Kaynak: HABER MERKEZİ