TESK (Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Eskişehir’deki oda başkanlarıyla bir araya gelerek Eskişehir esnafının sorunlarını değerlendirdi. Ayrıca, esnaftan alınan vergi oranlarının düşürülmesi gerektiğini vurgulayan Palandöken, bu konuda yetkili makamlarla sürekli iletişim halinde olduklarını belirtti. Esnafın ekonomik zorluklarını aşabilmesi için daha fazla destek ve işbirliği gerektiğini ifade eden Palandöken, esnafın yaşadığı sorunların çözülmesi için ortak çaba gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Bu tür görüşmelerin, esnafın sesi olma adına önem taşıdığına dikkat çekti.

VERGİDE ADALET

Eskişehir'de sokak kedilerine anlamlı davranış Eskişehir'de sokak kedilerine anlamlı davranış

Eskişehir’de enflasyondan en çok etkilenen grubun esnaf ve öğrenciler olduğunu dile getiren Palandöken, artan maliyetler karşısında birlikte hareket edilmesi gerektiğini vurguladı. Palandöken, “Bugün Eskişehir'deyiz. Eskişehir, tarihi, coğrafi konumu, üniversiteleri ve çalışkan insanlarıyla tanınan bir şehir.Burada esnafın sorunlarını yerinde görmek istedik. Ülkenin asıl meselesi enflasyonla mücadele. Bu şehirde enflasyondan en çok etkilenen iki grup var: gençlik ve esnaf. Zincir mağazaların yarattığı haksız rekabetle, enflasyon düşmesi gerekirken artıyor. Esnafın maliyetlerini düşürmek için devlet, özel sektör ve hükümetin birlikte hareket etmesi gerekiyor. Elektrik, doğal gaz zamları gibi artışlar iş dünyasını zor durumda bırakıyor. Enflasyonun düşmesi için vergi adaletinin sağlanması, çok kazananın çok, az kazananın az vergi vermesi gerekiyor. Esnaf, kira stopajı ve yüksek kiralarla da mücadele ediyor. Bir iş yeri kirasını ödediği gibi, yüzde 20 oranında vergi de veriyor. Ayrıca ulaşım sektöründe, taksicilerden kamyon şoförlerine kadar herkesin maliyetleri artıyor. Ticari araçlara yapılacak destekler, halkın ürünlere daha uygun fiyatlarla ulaşmasını sağlar” diye konuştu.

ESNAF OLDUKÇA ZOR DURUMDA

Ürünlerde yaşanan hızlı fiyat artışı veya sürekli devam eden indirimler karşısında tüketicinin güven problemi yaşadığını dile getiren Palandöken şu ifadelere yer verdi: “Öte yandan, perakende sektöründe de ciddi sorunlar var. Tabii sorunlar sadece bunlarla bitmiyor ülkede bir güven meselesi var. Güven olduğu zaman enflasyonun düşmesi de mümkün. Herkes dilediği gibi benim ürünümün fiyatı bu dememeli. Mağazalarda yıl boyu süren indirimler var, yüzde 50+20 gibi indirimler var. Kredi kartı komisyonları da esnafı zor durumda bırakıyor. Elektronik ticarette de büyük fiyat farkları var, bu da enflasyonu olumsuz etkiliyor. Ürünü satan kişi o kadar para kazanamıyor. 100 liralık üründe 40 lira aracıya veriliyor. Enflasyon nasıl düşecek? Bu konuda bir taban ve tavan fiyatı olmalı. Eskişehir, ekonomisi canlı, genç nüfusu ve üniversiteleriyle sürekli hareketli bir şehir. Ancak esnaf, öğrenci ailelerinden gelen harçlıkların ekonomiye katkısından faydalanmakta zorlanıyor. Fiyat istikrarı sağlanamadığı için bu süreçten herkes olumsuz etkileniyor. Her üründe yaşanan fiyat farklılığının rahatsız edici boyuta gelmiş olması konusunda da tedbirler alınmalı. Esnafın gerçekten zor durumda olduğunun bilinmesini istiyorum”

TALEPLERİ DİLE GETİRDİLER

Esnafın çalışmalarına devam edebilmesi için sorunlarına çözüm bulunması gerektiğine vurgu yapan Palandöken, yetkili makamlar ile yapılan görüşmelerde ilk olarak prim günü sayısını ele aldıklarını belirtti. Palandöken, “Geçen ay, Maliye Bakanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile yaptığımız görüşmelerde, öncelikle esnafın sosyal güvenlik sorunlarını ele aldık. Esnaflar 9 bin prim günü üzerinden emekli olabiliyor, ancak bu sürenin kısaltılması için taleplerimiz var. Biz diyoruz ki esnaf 7 bin 200 gün prim ödediyse artık bunu donduralım. Esnaf ben emekliliği hak ettiysem en azından bu parayı ödemeyeyim diyor. Esnafın bu süreçte mağduriyet yaşamaması için çözümler üretilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Özetle, esnafın sorunları çok çeşitli. Kiraların yüksekliği, perakende yasası, vergi adaletsizliği, sosyal güvenlik reformları gibi birçok mesele gündemimizde. Bu konuların çözülmesi, esnafın sürdürülebilir bir iş ortamında faaliyet göstermesi için elzemdir” dedi.

HALK LOKANTALARI ESNAFA REKABET YARATMAMALI

Belediyeler tarafından açılan Halk Lokantalarının vatandaşı destekleyici oluğunu ifade eden Palandöken, esnafa rekabet ortamı yaratılmaması gerektiğine de vurgu yaptı. Palandöken, “Halk lokantaları esnafa rekabet olacak şekilde yapılmamalı. Aksine esnafın istifade edebileceği şekilde iş yerlerine de bunu tatbik etsin. Belediyeler nasıl kendi ürettiği ekmeği daha ucuza satabiliyorsa aynı şekilde esnaftan kaynak sağladığında hem maliyet daha uygun olur hem de istihdama katkı sağlar” ifadelerine yer verdi.

Kaynak: HABER MERKEZİ