Toplu iş sözleşmelerinde anlaşmaya varılmazsa yakın zamanda grev kararlarının alınabileceğine dikkat çeken Türk HARB-İŞ Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Hasan Atak şu şekilde konuştu:
“Bizim toplu iş sözleşmemizde ara bulucumuz bitti. Maalesef Yüksek Hakeme gitmek üzereyiz. Henüz başvuru yapamadık ama Yüksek Hakem Kurumu’na gidiyoruz. Bizde de anlaşma sağlanmadı ve Türkiye'de birçok iş yerinde durum böyle. Eğer anlaşma olmazsa yakın zamanda grev kararlarını resmi anlamda almak zorundalar. Şimdi böyle bir ortamda TÜRK-İŞ’in bizim toplu iş sözleşmesine müdahalesi ve desteği bekleniyor. Bu olmadığı görüldüğü an zaten şu anda bana dersiniz ki siz güveniyor musunuz? Ben güvenmiyorum ama yapmak zorunda ve denemek zorunda olduğumuzu düşünüyorum. Yapmadığı takdirde bizim zaten şubeler olarak genel merkezimize talebimiz budur."
Eylemlerimizi Hayata Geçirmemiz Lazım
Hasan Atak sözlerine şöyle devam etti, "Türk HARB-İŞ Sendikası olarak ayrı, bağımsız eylemlerimizi hayata geçirmemiz lazım. Ve iki yıldır, iki buçuk yıldır duyurduğumuz sesimizi üst perdeden daha etkili bir şekilde duyurmamız lazım. Olmadı diyelim, Türk HARB-İŞ Sendikası Genel Merkez de bu kararı almadı. Biz bütün Türkiye'deki savunma sanayi iş yerlerinde çalışan, milli savunmada çalışan arkadaşlarımızla birlikte kendimiz, bazı eylem planlarımızla bunları hayata geçireceğiz. Ve bunlarla ilgili de adım atacağız, atmak zorundayız. Kendi toplu iş sözleşmemizde yüzde10 zam geldi diyelim ki. İlaveten bize bir zam verdi. 44 bin lira yapar. KÇP'den ilk 6 ay yüzde20 geldi, 25 geldi diyelim. Şu maaşın çıkacağı rakam 55 bin lira en fazla ve 2 yıl idare edeceğiz bu zamla. Burada unutulmaması gereken bir şey de var. Onu da özellikle belirtmek istiyorum. Yani bize bundan sonraki dönemde hedef enflasyonu teklif edebilmesi için geçmiş dönemdeki kayıplarımızı vermiş olması gerekirdi. Kaybımız kaç? Sadece 2 yılda Milli Savunma Bakanlığı'nda yüzde70. Bu her şeyi çöpe atın yüzde70 bile verse üzerine ilk 6 aylık o TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ’in teklifini verse biz ancak eski günlerimizdeki o normal savunma sanayi işçisinin rekabet edebileceği uluslararası arenadaki rakamlara ancak gelebiliyoruz, gelemiyoruz bile.” ifadelerinde bulundu.
