Tepebaşı Belediyesi Su Sporları Merkezi yüzme antrenörü ve Eskişehir Su Sporları Kulübü Danışmanı olan 38 yaşındaki Aybars Sawiş, Yıldızlar Milli Takımı Sorumlusu olarak ilimiz ve ülkemiz adına büyük işler gerçekleştiriyor. 14 yıllık sporculuk döneminin ardından antrenörlüğe başlayan ve 18 yıldır antrenörlük yapan Sawiş, son 3 yıldır da Yıldızlar Milli Takımının sorumluluğunu üstlenmiş durumda. Eskişehir’in Sporda Parlayan Yıldızları serisinin bu bölümünde deneyimli Antrenör Sawiş ile sporculuk dönemi, antrenörlük hayatı, hedefleri ve yüzme sporunu konuştuk.

Aybars Sawiş kimdir?

1986 Eskişehir doğumluyum. İlkokul, ortaokul ve üniversite hayatım Eskişehir’de geçti. Anadolu Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu Beden Eğitimi Öğretmenliği mezunuyum. 14 yıllık yüzme kariyerim var. Ardından üniversite ile birlikte yüzme antrenörlüğüne başladım. 18 yıldır antrenörlük yapıyorum.

Neden yüzme branşını tercih ettiniz?

Çünkü yüzme tüm sporlardan farklı bir spor. Tamamen suyun içindesiniz, suyun içinde bir özgürlük var. Bu yüzden yüzmede kendimi çok daha özgür ve mutlu hissettiğim için yüzme sporunu yapıyorum.

Sporculuk döneminizdeki başarılarınız nelerdir?

Yüzme kariyerime Sararspor Kulübü’nde başladım ve devam ettim. Rahmetli Ali Evirgen hocamız ile başladık. 50 metre ve 100 metre sırt üstünde Türkiye 2’nciliğim vardı. Ortaokul Yıldızlar Türkiye Şampiyonası’nda şampiyonluğum var. Kariyerim boyunca bu şekilde devam ettim, milli takım sürecim olmadı. Eskişehir’de 7-8 rekor kırmıştım.

Yıldızlar Milli Takım Sorumlusu olma süreciniz nasıl ilerledi?

Yüzme Federasyonunda 2019’da değişiklik oldu, Erkan başkanımız göreve geldi ve yüzme federasyonu 81 ile ulaşmaya başladı. Bizler de federasyonda görev almaya başladık. Önce 11-12 yaşlarda proje görevi aldım. Yarışma organizasyonlarından teknik kurullara kadar görev yaptım. Yaptığımız işler git gide büyüdü ve başarıya ulaştı. Ardından beni Yıldızlar Milli Takım Sorumlusu olarak göreve getirdiler.

Yıldızlar Milli Takım Sorumlusu olmak nasıl bir deneyim?

Çok gurur verici bir şey. Sonuçta ülkenizin yıldızlarda milli takım sorumlusu olarak görev alıyorsunuz. En şeffaf ve en doğru şekilde kadroyu seçiyoruz. Seçtiğimiz bu kadrolarla Multination, Comen ve EYOF gibi müsabakalarda ülkemizi Avrupa’da temsil ediyoruz. Bu beni antrenör olarak mutlu ediyor. Şehrim adına ve ülkem adına yaptığım işlerden gurur duyuyorum.

Yüzücüler için milli takımlara seçilme süreci nasıl işliyor?

Sporcularımız 11-12 yaştan sonra 13+ yaş grubuna geçiyor. 13+’da önce Federasyon Karması adı altında tecrübe yarışı var. Burada seçilen sporcularımızı yurtdışına çıkartıp tecrübe sağlıyoruz. 14 yaş ile beraber Multination, Yıldızlar, Comen, EYOF ve alternatif kadrolar seçiyoruz. Yıldızlar bu yarışlarda tecrübe kazanıyor. Gençlerde Avrupa Gençler, Multination Gençler ve Dünya Gençler şampiyonaları başlıyor. Bizim görevimiz yıldızlardaki sporculara en iyi şekilde milli takım duygusunu vererek, en iyi tecrübeyi sağlayarak gençler kategorisine çıkartmak.

Milli Takım Sorumlusu olmanın zorlukları nelerdir?

Aslında çok zorluğu yok. Yaptığımız her iş şeffaf. Her yarışa barajlar koyuyoruz. Bu barajı geçen ve yaş kategorisinde 1’inci olan sporcuları şeffaf bir şekilde kadroya alıyoruz. Yaptığımız kadrolara da kimse ‘Hocam neden bu sporcuyu seçtiniz?’ diyemiyor. Her şey derece ve performansa bağlı. Sadece yurtdışına çıkarken sporcuların tüm sorumluluğu bize ait olduğu için yaşadığımız tek zorluk bu.

Milli Takım Sorumlusunun Eskişehir’den olmasının ilimize artıları var mı?

Biz 81 ilin Milli Takım Sorumlusu olduğumuz için ilimize bir artısı ya da eksisi asla yok. Biz Eskişehir’e ne sağlıyorsak Türkiye’nin her yerine elimiz kolumuz uzanıyor. Herkese bir telefon kadar yakınız.

Antrenör olarak hedefleriniz nelerdir?

Antrenörlük kariyerim boyunda sporcularımla beraber 64 tane Türkiye Rekoru kırdım. Milli takıma 8 sporcu verdim. Şimdiki en büyük hayalim 2024, 2028 ve 2032 Olimpiyatlarında antrenör olarak görev almak. En büyük amacım oraya sporcu çıkartabilmek. Oraya antrenör olarak katılmak için sporcu vermeniz gerekiyor. Sporcularımla beraber 2024 Paris, 2028 Los Angeles Olimpiyatlarına katılmak istiyorum. Olimpiyat sürecinde Sudem Denizli ile beraberiz. Onun altında milli takımda olan Esra Simay Özdaban var, Avrupa Gençlerde ülkemizi temsil edecek. Mehmet Ali Topal, Ela Melis Bulat, Kerem Topal, Akın Sarp Kırış, Emir Kök, Ceylin İnan benim sporcularım. 21-24 Mart’ta Uluslararası Edirne Kupası var. Burada Sudem ile birlikte Avrupa Şampiyonası barajını geçeceğiz. Diğer sporcularım da derecelerini geliştirmeye çalışacaklar.

Sporcularınız dereceye girdiğinde neler hissediyorsunuz?

O kürsüye çıkıp da orada Türk Bayrağını dalgalandırmaları, İstiklal Marşımızı orada herkese dinletmek inanılmaz bir duygu. Eskiden savaşlarda zafer kazanıp Türk Bayrağını dikerlerdi biz de suyun içinde savaşımızı kazanıp bayrağımızı dalgalandırıyoruz.

Eskişehir’de yüzmeye olan ilgi nasıl?

Eskişehir’de şu an havuz sayısı artıyor ama en son bakanlığımızın yaptığı Yenikent Olimpik Yüzme Havuzu gerçekten yüzme popülasyonunu arttırdı. Her ay yaklaşık 3 bin kişi buradan hizmet alıyor. Aynı zamanda Tepebaşı Belediyesi Su Sporları Merkezi ve Büyükşehir Belediyesi’nin havuzlarına ilgi yüksek. Her geçen gün popülasyon artıyor.

Eskişehir’de çok fazla yüzme kursu açılıyor. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünün sitesine baktığımızda en çok yüzme kursunu görüyoruz. Bu kadar çok kurs açılmasının eksileri var mı?

Eskişehir’de çok fazla spor kulübü var. Ama bu spor kulüplerinin birçoğu tamamen ticari amaçlı kurulan kulüpler. Performansa yönelik kulüpler değil. Bunun çok iyi ayırt edilmesi gerekir. Açılan kulüp neye hizmet ediyor; para kazanmak için mi yoksa yüzme sporu için mi? Bu konuda sıkıntı var. Tabii ki kurs açılması gerekiyor ama amacı önemli; yüzme öğretmek mi yoksa yüzme sporuna katkı sağlayıp performansa destek verilmesi mi…

Yüzmeye başlayacak ve yüzmede kariyer yapmak isteyenlere tavsiyeleriniz nelerdir?

Ailenin çok bilinçli olması gerekiyor. Çocuğunu ne amaçla kursa yazdıracak? Yüzme öğrensin diye mi, sportif aktivite olsun diye mi, yoksa performans sporcusu olsun diye mi? Bunu yaparken veli kulübü doğru seçmeli. Kulüp neye hizmet ediyor, hangi vakfın ya da hangi kuruluşun? Kulübün ne kadar sporcusu, ne kadar milli sporcusu var? Antrenörlerin yüzme kariyeri nedir? Bunlar çok iyi tespit edilmeli. Önemli olan doğru antrenör, doğru sporcu ve doğru kulüp. Bunlar doğru yerde birleşirse başarı kaçınılmaz.

Ülkemiz yüzmede diğer ülkelere göre ne durumda?

Her geçen gün başarı grafiğimiz artıyor. Gençler kategorisinde Avrupa’da ilk 3’lerdeyiz. Ama büyüklere geldiğimiz zaman sporcu sayımız azalıyor. Bu da sporcuların ekonomik kaygısından dolayı. Bunu aşmaya çalışıyoruz. 2021 Olimpiyatlarında çok yüksek başarı sağladık. Federasyon ve bakanlığımızın desteği ile 8 sporcumuz ile 11 kota aldık. Bu yüzme tarihinde çok büyük başarı. Yüzmenin başarı grafiği olimpiyatlardan geliyor. 18 yaş üstü sporcularda devam konusunda hala problem yaşıyoruz. Bunu nasıl aşabiliriz? Bakanlığımızın ve federasyonumuzun projeleri artıyor. Projelerle bu sorun ortadan kalkabilir. Ben inanıyorum ki 2024’te mutlaka yarı final ve final göreceğiz, 2028 ve 2032’de artık olimpiyatlarda madalya göreceğiz.

Eskişehir spor açısından nasıl bir şehir, keşke bu sporu Eskişehir’de yapmasaydım dediğiniz oldu mu?

Eskişehir’de 2022’den itibaren yeni tesisler yapıldı. Sadece yüzme olarak değil, atletizm, güreş, eskrimde çok iyi sporcularımız var. Genç nüfusa da sahibiz. Belediyelerimiz, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü spora çok destek veriyor. Çok iyi tesis ve çok iyi antrenörlerimiz var. Kendimizi geliştirdiğimiz sürece başarı kaçınılmaz. Asla ‘keşke başka şehirde olsaydım’ demedim. Sporcu olarak değil ama antrenör olarak birçok ciddi kulüpten teklif aldım. Ama ben her zaman şehrimde iz bırakmayı istedim. Eskişehir halkı da evladına sahip çıkan bir halk olduğu için Eskişehir’in adını ne kadar fazla duyurursak o kadar iyi. Benim amacım bu.

Kaynak: SEMİH AKDEMİR