Eskişehir’de 10 yıl birlikte turşu işletmesi yöneten Çağlar ve Şenay Balkandere çifti, boşanma kararı sonrası birbirine rakip oldu. 2016 yılında Deliklitaş Mahallesi Değirmen Sokak’ta “Turşu Evim” adlı dükkânı açan çift, turistler ve yerel halk tarafından yoğun ilgi gören bir işletme haline gelmişti.

Eskişehir’de sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde
Eskişehir’de sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde
İçeriği Görüntüle

Ancak geçtiğimiz Ocak ayında anlaşmazlık yaşayan çift, boşanma kararı aldı. Şenay Balkandere üzerine kayıtlı dükkâna girişine uzaklaştırma kararı konulan Çağlar Balkandere, eski dükkanının tam karşısına yeni bir turşucu açtı. Bu durum, 1978 yapımı “Neşeli Günler” filmindeki küskün çiftleri hatırlatan bir rekabet ortamı yarattı. İki dükkan arasında fiyat ve müşteri rekabeti sürerken, taraflar birbirinin satış stratejilerini etkilemeden hareket etmeye çalışıyor. Şenay Balkandere, eşinin açtığı dükkanın kendi ismine benzerliği nedeniyle ticari dava açacağını belirtirken, Çağlar Balkandere, turşu tarifinin asıl sahibi olduğunu iddia ediyor.

"Artık adalete kalmış bir durumda"

Şenay Balkandere yaşanan durumla alakalı, "2016 yılından beri işletiyoruz. Fakat bir yıldır bazı tatsızlıklar sonucu eşimle boşanmaya karar verdik. Dolayısıyla bu süreç içerisinde eşim, benim haberim olmadan, şubeleşmiş gibi tam karşıma aynı dükkanı açınca sosyal medya da bu olay gündeme gelmesiyle ayrılık süreci ve bazı şeyler ortaya çıkmış oldu. Herkes ‘Limon mu, sirke mi; Neşeli Günleri mi anımsıyoruz?' diye bize soru sorsalar da maalesef durum öyle değil. Keşke limon ve sirkeden dolayı olsaydı, ama bazı nedenlerden dolayı bu ayrılık başımıza geldi. Böyle bir olayın içinde bulduk kendimizi. Sosyal medyada yayınlanan videodan özellikle akşamüstü gençler falan ‘Gerçekten böyle bir yer var mı?' diye ilgi arttı. Artık daha çok gelen giden oluyor. Bizim bu konuda hukuki süreçlerimiz devam ediyor. Çünkü haksız rekabete giriyor. Evet dükkan açmış olabilirsin, ama aynı renk aynı logo, isim benzerliği haksız rekabete girdiği için bu konudaki hukuki süreçleri ben başlattım. Artık adalete kalmış bir durumda" dedi.


Eşiyle rekabetin çetin geçtiğine değinen Şenay Balkandere şöyle devam ett: "On sene kendisiyle yaşadım. Birlikte bu işi yaptık on yıl boyunca. Onun için herkes kendi lezzetini sevgisini katarak artık piyasada kendi rekabetini gösteriyor. Çünkü aynı şubeleşmişiz diye düşünerekten tabii ki karşı tarafa alışverişe giden dönen de çok oldu. Lezzetin farklı olduğunu söyleyerek dönüşler alıyoruz genelde. Maalesef bu seneye göre fiyatların çok altında kalıyoruz. Çünkü karşı taraf rekabete giriyor. Piyasada yer alabilmek kendisini tanıtabilmek için olması gerekenden düşük fiyatlara satış yapıyor, o da kendince haklıdır muhakkak, biz de normal fiyatlara çıkamıyoruz."


Eşinin işlettiği dükkanın karşısına turşucu açan Çağlar Balkandere, "Karşı dükkanı biz karı koca kurmuştuk. Yani orası onların kendilerine ait değil. Burası kız kardeşimin. Bir boşanma sözünde biliyorsunuz 6284. madde var. Kadının beyanı esastır. Erkek mağdur duruma düşüyor. Bir uzaklaştırma alınca üstüne de dükkan kendisinin üstüne olduğu için otomatikman dükkandan uzaklaştırılmış oldum. Evinden uzaklaştırıyorsun. Otomatikman işinden de uzaklaştırıyorsun yani. Orası kendisinin kurduğu bir işletme değil, beraber kurduğumuz bir işletme. İsmi hiç öyle benzemiyor. Onun normal ismi Balkandere turşu evimiz. Yani turşu evim değil. Balkandere turşu evim. Yani direkt. O tabelaya yazdırmadı onu. Ruhsatta da "Balkandere Turşu Evim" diye geçiyor. Yani bu da "Eskişehir Turşu Evimiz" oldu. Şimdi gerçekleri konuşursak, Kırmızı Başlıklı Kız'ı dinledin ama bir de Kurdu dinle bakalım. Kurt neden acaba kızı ısırdı! Yani oradaki bir senaryo. Senaryo burada hemen hemen yakın bir şeye geldi. Nasıl geldi, bizim turşuyla alakamız yok. Yani turşu sirke mi, limon mu değil de bizimki aile sebeplerden bir boşanma oldu. Burası da nasip oldu. Burada başka bir firma vardı. Ben de işsiz kalınca kız kardeşim ve eşi dediler ki, "Biz sana destek olalım abi. Böyle bir yerde tekrardan devam eder misin?" Ben de 'Olur' dedim. Burası denk geldi. Yoksa isteyerek, inat olsun diye değil. Boşalan bir dükkan vardı" ifadelerini kullandı.


Balkandere çiftinin komşusu olan kokoreç dükkanı işleten Emirhan Dalyan, "Bizim için zevkli oldu. Güzel günler geçiriyoruz. İki tarafta da turşu var. Gelen müşterilerden enerjik cevaplar alıyoruz, cevaplar veriyoruz, güzel sohbetler geçiyor. İki tarafta çok güzel işler yapıyor. Şenay abla bize biraz daha samimi. Onunla aramız çok güzel. O mahalleye geldiğinden beri mahallemizin havasına değişti. Eskiden yoktu buralarda. O varken artık çayımız, kahvemiz, muhabbetimiz, sohbetimiz de eksik olmuyor. Böyle bir şey olması onlar için iyi oldu mu bilmiyorum ama bizim için iyi oldu. Eğlenceli tepkisi de aynısı. 'Zeki Müren de bizi görecek mi ?' bir usulü. Nasıl yapacaklarını, nereden alacaklarını bilmiyorlar. Aileler ikiye bölünüyor. Anne bir yerden, baba diğerinden alıyor. Lezzet testi de yapıyorlar. Güzel şeyler de çeviriyorlar" dedi.

"Neşeli Günler'i hatırlattırıyor bize"


Eskişehir'de yaşayan ve dükkanların müşterisi olan Mehmet Ömürlü ise, "Bu iki aile ayrılıyor. Turşucuyu karşılıklı açıyorlar, işletiyorlar. Aynı filmlerdeki olayı burada gerçek hayatta yaşıyoruz. Neşeli Günler filmindeki Münir Özkul ile Adile Naşit gibi karşılıklı şey yapıyorlar. Bu rekabeti de getiriyor. Aynı bu şekilde de burada kendi hünerlerini, el becerilerini ve emeklerini sergiliyorlar. Burada aynı duyguyu biz de yaşıyoruz yani filmlerdeki şeyi. Filmleri aratmayan bir görüntü var. Bu rekabeti daha iyi şey yapıyor Neşeli Günler'i hatırlattırıyor bize" diye konuştu.

Kaynak: HABER MERKEZİ