Eskişehir Çevre Koruma Ve Geliştirme Derneği (ESÇEVDER) üyeleri tarafından yaşanan su barajlardaki su kıtlığına yönelik açıklamalarda bulundu. Dernek adına açıklama yapan Başkan Sadık Yurtman, kaynakların korunması yönünde tavsiyelerde bulunurken suyun sürdürülebilir şekilde yönetilmesi gerekliliğine dikkat çekti.
SU YÖNETİMİNE DİKKAT EDİLMELİ
Su kaynaklarının azalmasında etkili olan faktörleri dile getiren Yurtman, maden projelerinin su tüketimindeki etkisine vurgu yaptı. Yurtman, “Dünya nüfusunun artması, iklim değişikliği, yer altı maden aramalarının artması gibi faktörler, su kaynakları üzerinde giderek artan bir baskı oluşturmaktadır. Bu nedenle, suyun sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi büyük önem taşımaktadır. Porsuk Barajı'ndaki su seviyesi alarm vermekte, su seviyesi yüzde 30 sevisine gerilemiştir, Çifteler Sakaryabaşı kurumaya başlamış, Seyitgazi’deki Çatören ve Kunduzlar Barajında su kalmamıştır. Musaözü Barajındaki su seviyesi çok düşüktür. Çok yakın bir zamanda Uşak ve Hatay gibi susuzlukla karşı karşıya kalarak su kısıtlamasına gidileceğinden endişe duymaktayız. Suyun bu kadar önemli olduğu bir durumda Uşak halkının yıllık su tüketimi 11 milyom metreküp iken, Uşak ta Tüprag Altın Madeni şirketinin tüketimi 12 milyon metreküptür. Cengiz Holdingin Eti Bakır A.Ş. Alpagut/ Atalan da açaçağı altın madeni projesi Uşak’taki maden şirketinden daha fazla su tüketeceğini ve ülke geleceğine ipotek koyacağını iddia edebiliriz” ifadelerini kullandı.
HAYATİ ÖNEM TAŞIMAKTADIR
Yurtman, kuraklığın önüne geçmek için önerilerde bulunarak açıklamalarına şöyle devam etti: “Ülkemizde kişi başına düşen su miktarı 2020 yılı itibariyle bin 346 metreküptür. Buna göre ülkemiz sanılanın aksine su zengini değil, su azlığı çeken ülkeler arasında yer almaktadır.. Bu değerin 2050 yılında bin 120 metreküpe düşeceği ve su kıtlığı için sınır değer olan bin metreküpe çok yaklaşacağı tahmin edilmektedir. Unutmayalım, su kaynakları sınırlıdır ve bu kaynakların adil ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi, gelecek nesillerin de su kıtlığı çekmemesi için hayati önem taşımaktadır. Ormanlar, su döngüsünde önemli bir rol oynar. Ağaç dikerek ve ormanları koruyarak su kaynaklarının yenilenmesine katkıda bulunabiliriz. Sanayide su tasarrufuna daha fazla önem vermeliyiz. Maden çıkartılmasında kullanılan suları azaltmanın yollarını bulmalıyız. Tarımda vahşi sulamadan hemen uzaklaşarak suya fazla gereksinim duyan tarım ürünlerine kısıtlama getirmeliyiz. Çocuklarımıza suyun önemini anlatarak onları birer çevre dostu olarak yetiştirmeliyiz. Yağmur suyunu depolama ve kullanmaya daha fazla özen göstermeliyiz.”