TOKİ’de arsa payı artışı ve engebeli arazilerin kuraya dahil edilmesi dar gelirli vatandaşları endişeye sürükledi. Hak sahibi Yener Çalışkan, “Devletin görevi vatandaşına barınma gibi temel hakları sağlamak. İnsanlar başını sokacak bir evden başka bir şey istemiyor. Ama bu bile zorlaştırılıyor” dedi.

Eskişehir'de ucuzluk rüzgarı: Dükkan dolup taştı!
Eskişehir'de ucuzluk rüzgarı: Dükkan dolup taştı!
İçeriği Görüntüle

TOKİ’nin “İlk Evim” projesinde hak sahibi olan Yener Çalışkan, Kayapınar ve Aşağı Çağlan bölgelerinde yürütülen çalışmalarda arsa payı bedellerinin yüzde 800’e varan artışlarla 1 milyon 750 bin liraya kadar çıktığını belirterek, kura çekiminde düz arazilerin kapsam dışı bırakılıp dere yatakları ve taşlık bölgelerin hak sahiplerine verilmesi nedeniyle büyük mağduriyet yaşandığını, bu durumun dar gelirli vatandaşların ev sahibi olma hayalini giderek zorlaştırdığını söyledi. Proje kapsamında Eskişehir’de evi olmayan insanlar için bir proje geliştirildiğini aktaran hak sahibi Çalışkan, “Yaklaşık 3 yıldır bu projenin uygulamasıyla ilgili TOKİ’yle, hak sahipleriyle birlikte bir süreç yaşıyoruz. Ancak geldiğimiz noktada işler farklı gelişti. Proje ilk duyurulduğunda hak sahiplerinin yaklaşık 300 bin lira civarında bir arsa payı ödemesi gerekiyordu. Fakat son durumda 1 milyon 750 bin liraya kadar çıkan bir rakamla karşılaşıldı. Yani 200-300 bin liradan 1 milyon 750 bin liraya varan bir artış söz konusu oldu. Yüzde 800’lere varan bir zam uygulandı. Ülkenin ekonomik koşulları ortadayken böylesine yüksek bir artış herkesi şok etti. Buradaki insanların çoğu asgari ücretli, evi olmayan, yoksul insanlar. Hayalleri bir ev sahibi olmaktı. Başlarını sokacakları, insanca yaşayabilecekleri bir ev beklerken kat be kat artan maliyetlerle karşılaştılar” diye konuştu.

PARA HIRSI ÖN PLANDA

Geçtiğimiz günlerde TOKİ’nin hak sahipleriyle ilgili kura çekiminde bin 850 kişinin kura sonucu hak sahibi olduğunu ancak burada da büyük bir mağduriyetin yaşandığını ifade eden Çalışkan, “Kayapınar bölgesindeki düz araziler kuranın dışında bırakıldı. Onun yerine en kötü alanlar eğimi çok yüksek, dere yataklarının olduğu, kot farkı fazla, taşlık bölgeler kuraya tabi tutuldu. Düz arazide yapılacak inşaat ile bu bölgelerde yapılacak inşaat arasında çok büyük fark var. Düz arazide bir iş makinesiyle 2-3 saatte yapılacak temel kazısı, bu bölgelerde 3-4 gün sürüyor. İş makineleri günlük 4-5 bin liraya çalışıyor. Yani sadece temel kazısı için 150-170 bin liralık ek bir maliyet çıkıyor. İnsanlar hem fahiş fiyat artışıyla hem de kurada çıkan bu haksız uygulamayla adeta iki kere şok oldular. Şu anda bin 850 kişilik bir WhatsApp grubumuz var. Orada en çok sorulan soru şu: ‘Neden düz araziler kura dışı bırakıldı da engebeli, dere yataklı, taşlık yerler kuraya dahil edildi?’ İnsanların aklına her şey geliyor. İleride bu düz araziler imar değişikliğiyle 4-5 katlı, hatta 8-10 katlı yapılara açılabilir. Yani para hırsı ön planda tutuluyor” dedi.

DAR GELİRLİ ŞEHRİN DIŞINA ATILIYOR

Çalışkan ayrıca, meselenin sınıfsal bir tercih gibi göründüğüne de dikkat çekerek, “Fakir, gariban insanlar hep şehrin dışında, izole, değersiz bölgelerde TOKİ projelerine yönlendiriliyor. Batıkent gibi bölgelerde TOKİ yapılmazken, hep Sultandere gibi uzak, değersiz yerler tercih ediliyor. ‘Siz fakirler buralarda yaşayamazsınız, gidin şehrin dışına’ deniyor adeta. 22 bin lira maaş alan biri hem arsa payını ödeyip hem evini nasıl yaptırabilir? Bununla ilgili hiçbir kolaylık sağlanmıyor. İnsanlar gerçekten çaresiz durumda. İnsanlar ev, eğitim, sağlık, barınma, yaşam hakkı gibi en temel sorunlarla boğuşuyor. Eskişehir’de bir öğrencinin ev kirası 20-25 bin lira. Asgari ücretle aynı seviyede. Böyle bir hayatta insanlar nasıl geçinsin? Bu durum sadece ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda rant kokuyor. Devletin görevi vatandaşına barınma, eğitim, sağlık, geçim gibi temel hakları sağlamaktır. İnsanlar başını sokacak bir evden başka bir şey istemiyor. Ama bu bile zorlaştırılıyor” ifadelerini kullandı.

Kaynak: HABER MERKEZİ