İkiz çocuklarının daha sağlıklı oyuncaklarla oynamasını isteyen çiftin bu yolculuğu, zamanla sıradan bir ebeveyn girişiminden öteye geçerek “Doll Art” adı verilen özel bir sanat formuna evrildi. Bugün, bez bebeklerin yanı sıra kumaş ve kilden dekoratif figürler, küçük heykeller de üreten Özer çifti, el emeğiyle ortaya çıkardıkları her bir bebeği “eşsiz bir hikaye” olarak tanımlıyor.
“Sanatla geçen bir aile hayatı”
Sanatçı Arzu Özer, bez bebek yapımını sadece üretim değil, bir yaşam biçimi olarak gördüklerini vurgulayarak şunları söyledi: “Beraber 13 yıldır bu işi yapıyoruz. Bazı bebeklerde takım çalışması yapıyoruz. Bir kısmını ben, bir kısmını eşim yapıyor. Sonra birleştirip tamamlıyoruz. Güne çok erken başlıyoruz; kahvaltımızı yapar, köpeğimizi gezdiririz, sonra tüm günümüzü atölyede geçiririz. Bir günde 20 ila 40 arası bebek yaptığımız oluyor. Bu süreç oldukça emek isteyen ama bir o kadar da keyifli.”
Bez bebeklerin yalnızca çocuklar için değil, koleksiyon meraklıları ve sanatseverler için de ilgi çekici hale geldiğini belirten çift, bu alanda ilerlemeye ve üretimlerini daha geniş kitlelerle buluşturmaya devam ediyor.
