Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, antibiyotik direncini günümüzün “sessiz pandemisi” olarak nitelendirdi. Kartal, gerekli önlemler alınmadığı takdirde 2050 yılına kadar dirençli enfeksiyonlara bağlı ölümlerin ciddi şekilde artabileceğine dikkat çekti.
Küresel tehdit giderek büyüyor
Kartal, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) raporlarına atıfta bulunarak, geniş spektrumlu antibiyotiklere karşı direnç oranlarının dünya genelinde %15 ila %40 arasında yükseldiğini belirtti. Modern tıpta ameliyatlardan kanser tedavilerine kadar birçok alanda tedavi süreçlerini zorlaştıran bu durum, akılcı ilaç kullanımı ve toplum farkındalığını hayati hale getiriyor.
Kritik patojenlerde direnç yüzde 70’e ulaştı
Prof. Dr. Kartal, “Bazı bölgelerde kritik patojenlerde direnç oranı %70’e kadar çıkıyor. Her 6 bakteriyel enfeksiyondan biri artık antibiyotiklere yanıt vermiyor. Takip edilen enfeksiyonların %24’ü birinci basamak antibiyotiklerle tedavi edilemiyor” ifadelerini kullandı. DSÖ’nün raporlarına göre 2050’ye kadar dirençli enfeksiyonlara bağlı ölümlerde ciddi artış bekleniyor.
Tedavi seçenekleri azalıyor, ölüm riski artıyor
Direnç artışının yalnızca sağlık açısından değil, ekonomik ve toplumsal açıdan da risk oluşturduğunu vurgulayan Kartal, özellikle ameliyat, kanser kemoterapisi ve yoğun bakım kaynaklı enfeksiyonlarda tedavi seçeneklerinin kısıtlandığını, süreçlerin uzadığını ve ölüm oranlarının yükseldiğini söyledi. Gram-negatif bakterilerdeki hızlı direnç artışı ise henüz yeterli yeni ilaç bulunmadığı için ciddi bir sorun teşkil ediyor.
Yanlış kullanım direnci tetikliyor
Prof. Dr. Kartal, yanlış ve gereksiz antibiyotik kullanımının direncin en önemli nedeni olduğunu belirtti. Reçetesiz ilaç kullanımı, tedavinin erken sonlandırılması ve yanlış doz ya da uygunsuz antibiyotik seçimi, dirençli bakterilerin hızla çoğalmasına yol açıyor. Kartal, dirençle mücadelede yalnızca yeni ilaç geliştirmeye değil, akılcı antibiyotik politikaları, hızlı tanı testleri, toplum ve hastanelerde enfeksiyon önleme stratejileri, küresel izlem ve yenilikçi tanı-tedavi yaklaşımlarına da ihtiyaç olduğunu vurguladı.



