Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Talat Yalaz, gündeme oturan kurultay süreci, açılan davalar ve siyasi müdahaleler üzerine açıklamalarda bulundu. Yalaz, CHP kurultayının demokratik bir süreç olduğunu vurguladı. Yalaz ayrıca CHP’ye kayyum atanması durumunda ciddi sonuçlar doğacağını söyledi.
HUKUKİ BİR SÜREÇ İŞLEMİYOR
Yargının bağımsızlığına dair endişelerini dile getiren Yalaz, “Olayın hukuki boyutunu açıklamak siyasi boyutunu açıklamaktan zor. Bir avukat olarak sürecin hukuki bir şekilde seyredip seyretmediğine bakmak lazım. Kurultayın üzerinden bir buçuk yıl gibi bir süre geçti. Bu süre zarfında o zaman için seçilen mevcut genel başkanımız Özgür Özel ve ekibi bir yerel seçim süreci atlattı. Yerel seçim sürecinde CHP Türkiye’nin birinci partisi oldu. Devam eden bu başarının anketlere yansıyan hızlı bir şekildeki oy artışının yine aldığımız 411 CHP’li belediyenin halka dokunan sosyal belediyeciliğin halk nezdinde ciddi bir teveccüh görmesi iktidarda ve AK Parti’de ciddi bir rahatsızlık oluşturdu. Açıkça demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı iktidar partisinin genel başkanı belediyeleri silkeleyin talimatı verdi. Bundan sonra yargının sopa olarak kullanıldığı bir süreç başladı. Bu süreçte belediyelerimize kayyum atandı. Asılsız suçlamalarla belediye başkanlarımız gözaltına alındı ve tutuklandı. Hala halk nezdinde CHP’ye yönelik ilgi azalmadı. Esenyurt belediye başkanımızın terör ithamıyla tutuklanmasının kayyum atanmasının AKP lehine bir kabul görmediği gibi bir konjektör oluştu bundan sonra 31 Mart seçimlerinde partiden istediğini alamayan tabiri caizse cımbızla seçilen kişiler tarafından bazı yönlendirmelerle böyle bir konjektöre geldik. Belediyelerle ve CHP ile uğraşılmasını bir bütün olarak değerlendirilmesini düşünüyorum. Bu davaların hukuki davalar olmadığına yönelik halkın yorumu çok net. Yapılan anketlerde gerek cumhurbaşkanı adayımız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yürütülen davanın siyasi bir dava olduğuna yönelik bir ankette yüzde 70 gibi bir oy oranıyla halk bunu bu şekilde yorumluyor. Bunlar hukuki davalar değil. Hukuki bir süreç işlemiyor. Tamamen iktidarın iktidarını devam ettirmek adına ve hızla yükselen CHP’yi dibe çekmek adına ortaya koyduğu bir takım algı operasyonu yargı eliyle yürütülüyor” diye konuştu.
AÇIKLAMA BEKLİYORUZ
CHP’nin bir önceki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan açıklama beklediklerini dile getiren Yalaz, “Kurultayımız CHP’li delegelerin hür iradesiyle oy kullandığı bir süreç olarak yapılmış ve geride bırakılmıştır. Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir partinin genel başkanı kurultayla değiştirilmiştir. CHP delegelerine büyük bir hakaret söz konusudur. CHP’nin kıymetli delegeleri oy tercihinde bulunurken neye göre oy tercihinde bulunduklarını idrak edecek siyasi kapasiteye ve donanıma sahip kişilerdir. Şikayetçi olandan tutun bu hususta menfi beyanda bulunan partiden istediğini alamayan genel merkeze kızan şahsi ihtirasları sebebiyle karşısına alan kişiler bir kere CHP’ye yakışır şekilde hareket etmiyorlar. Yargısal sürecin hukuki değil de siyasi konjektörde devam ettiğini ve burada ismi geçen ve kamuoyunda görüş ve bilgisi önemle merak edilen bir önceki genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’ndan şunu beklerdik; ‘Burada bir kurultay yapılmıştır. Kurultay delegelerimiz oylarını kullanmıştır ve yaptıkları tercihle yeni genel başkan olarak Özgür Özel’i seçmişlerdir. Biz parti içi demokrasiye önem veren ve ülkedeki demokrasiyi tesis etmek adına mücadele eden bir siyasi parti olarak ben bu sonuca saygı duyuyorum. Benim genel başkanım Özgür Özel’dir’ demesi gerekirdi” dedi.
“CHP’ye kayyum atamak çok ciddi sonuçlar doğuracaktır” diyen Yalaz, “Bu yolda hepimizin canımızı vermeye hazır olduğumuzu açıkça ifade etmek istiyorum. CHP’den Recep Tayyip Erdoğan’ın, AK Parti’nin korkuyor olduğunu bütün bu yapılanların seçim kaybetme korkusundan ileri geldiğini biz görüyoruz. Halkımız da görüyor. Bir ay önce olağan üstü kurultay yaptık. Kurultayda bin 171 kurultay delegesi Özgür Özel’in genel başkanlığı için oyunu kullandı. Yapılan bu kurultay yapılan saldırıları bertaraf etmek için yapılmıştır. Biz halktan ayrı siyaset yapamayız halkın gündeminde bu konu yok. Halkın gündeminde ekonomi var, açlık var, sefalet var, boş pazar torbaları var, yatağa aç giren çocuklar var, beslenme çantası boş olan çocuklar var. Biz bu gündemle siyaset yapmak zorundayız. Hiçbir CHP’li iktidarın kayığına binmemelidir. Bunu CHP’liler affetmez dahada önemlisi tarih affetmez. Cumhurbaşkanı adayımızı tutukladınız. Cumhurbaşkanı adayımızın tutukluyken aday olmaması için diplomasına el koydunuz. Biz demokratik şekilde tepkimizi dile getiriyoruz ama CHP’ye kayyum atama gibi bir cihete gidilirse buna tepkimiz hiçbirisinin ön göremediği gibi olur. Hukuku işletsinler yargıyı işletsinler. Yargı öyle orası burası oynayan bir kurum değildir. Bugün o kararı verecek kişilerle aynı sırada oturup hukuk eğitimi aldım. Benim bu husustaki hukuki öngörüm neyse anayasa mahkemesinin başkanının da odur bu kararı verecek yargı mercinin de odur. Bize hukuku bir kenara bırakıp onların aldığı siyasi karara saygı duymamızı ya da kabul etmemizi hiçbirisi beklemesin. Bizim genel başkanımızı kurultay delegelerimiz seçer. Kurultay delegeleri de genel başkanını seçmiştir. Biz genel başkanımızı kurultay delegelerinin seçtiği kişi olarak kabul ederiz. Bunun dışında görevlendirilen herhangi bir kişi bizim genel başkanımız olamaz hele ki AKP’nin sopa olarak kullandığı yargının verdiği kişiyi genel başkan olarak tanımayız. Bizim genel başkanımız Özgür Özel’dir” ifadelerini kullandı.
ÜLKE YÖNETİLMİYOR SAVRULUYOR
Demokrasi Platformu’nun adalet çağrısı başlıklı yayınladığı bildiriye değinen Yalaz, “Evrensel hukuk normları evrensel olması gerekenler adına herhalde bu bildiriye kimse itiraz edemez. Bu bildiride mesele aslında ülkeyi yöneten AKP ve cumhur ittifakının şirazeden kaymış olduğudur. Bugün ülke yönetilmiyor savruluyor. Böyle bildirileri AKP’den beklemek AKP’nin bunları gerçekleştireceğini beklemek çok gerçekçi bir yaklaşım olmayacaktır. Burada yapılması gereken artık ülkeyi yönetemeyen ülkenin sorunlarına ve ihtiyaçlarına cevap verme iradesini kaybeden bu hususta sadece siyasilerin değil halkın da ümidini kaybettiği AKP iktidarından biz bu evrensel değerlere riayet etmelerini beklemiyoruz. Biz sandık bekliyoruz. Benzer bir açıklamayı TÜSİAD’da yaptı. TÜSİAD’ın açıklamasına hiçbir demokrat bugün itiraz edemez hukuki düzemle olması gereken evrensel normları ifade ediyorlar. TÜSİAD’ın bu açıklamayı yapan yetkilileri gözaltına alındı ve kelepçeyle fotoğrafları servis edildi. İktidarın böyle bir kaygısı yok bugün AK Partili kimse çıkıp tutup biz demokratız demiyor bile. Bu yargılamaları toplumda inanırlık oluştururuz diye de yapmıyorlar artık beşinci dalgayla bunu da gördük. Muhalefet olarak bizim erken seçim talebimizi AK Parti’ye kabul ettirebilir şartlarda ortaya koymak olmalıdır” dedi.
HALK GERÇEĞİ BİLİYOR
Yalaz, Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen yargı sürecinin sadece siyasi bir hamle olduğunu ve halkın bu durumu net bir şekilde gördüğünü belirterek, “Hukukçu olarak yorum yaparken zorlanıyorum. Masumiyet karinesi suçüstü hal bile olsa kişilerin yargılanarak ceza alması ve bu cezanın da itiraz yolları olarak hukuki yolların kapanmasına kadar net, kesin ve kesinleşmiş bir cezanın mahkeme kararıyla kanun yolları da kapanarak artık net olarak tecelli edinceye kadar herkes masumdur. Bu Türk hukuk tarihçilerinin ortaya koyduğu bir ilke değildir bu evrensel bir hukuk ilkesidir ama bunu iktidarın beş yüzüncü ihlalidir. Burada hukuken değerlendirdiğimizde bu yaşananları hiçbir yere oturtamayız. İktidardan hukuki zeminde bir tavır ve anlayış beklemek yargının üzerinden elini çekmesini beklemek maalesef reel bir yaklaşım değil. Ekrem İmamoğlu bir suç işlediği için değil suç işlediği yönünde kuvvetli şüphe hasıl olduğu için değil Ekrem İmamoğlu Recep Tayyip Erdoğan’ı sandığa gömecek bir lider olduğu için Ekrem İmamoğlu sadece CHP’nin adayı olduğu için değil 3-4 günlük hazırlıkla seçim yokken 15,5 milyon insanın imzasıyla hiçbir kampanya yürütülmeden halkın adayı olmuştur. Türkiye’de 17 milyon imza toplandı ve çalışmalar hala devam ediyor. Korkunç bir rakam. Eskişehir’de 140 bini geçtik. Bayramdan sonra mahallelerde kapı kapı imza toplamaya devam edeceğiz. Diplomasını aldınız tutukladınız adam cezaevinde birde hala etkisi devam ettiği için sosyal medya hesabını yasakladınız. Milyonlar profil resmine Ekrem İmamoğlu’nu koydu yine amacınıza ulaşamamışsınız sonra tutup görsellerinin görülmesini yasakladınız. Bu nasıl bir korkudur? Halk aptal değil halk feraset sahibidir. Biz bu halka güveniyoruz. Halktan elini ayağını çekmişler salon siyaseti yapıyorlar biz sahadayız. Cumhuriyet tarihinin en zalim iktidarıyla yönetiliyoruz. En hukuk tanımaz iktidarıyla yönetiliyoruz. Yönetimin altında ezilen bunların kötü ekonomi yönetiminin beceriksizliğinin altında ezilen halk gerçeği biliyor” ifadelerini kullandı.
SEÇİMLE GELEN SEÇİMLE GİDER
Yalaz, belediye başkanlarının asılsız iddialarla tutuklandığını söyleyerek, “AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu ‘Biz yatırıp yapacağız belediye bunu engelliyor’ dedi. Toplumda insanlar gülüyor. Herkes dalga geçiyor. Zalim olan siz, belediye başkanlarımızı asılsız iddialarla tutuklatan siz, korkunun etkisiyle diploma iptal eden siz, görselleri yasaklayan siz ama zulmeden biz miyiz? Hizmeti engelleyen biz miyiz? Halk bunu yemez. Getirin sandığı. AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez’de diyor ki ‘Hoplasanız da zıplasanız da değiştiremezsiniz’ Var mı böyle bir dünya? Seçimle gelen seçimle gider. Demokrasiyle gelen demokrasiyle gider. Madem kendinize güveniyorsunuz gitmez diyorsunuz adres sandıktır. Neden rakiplerinizi tutuklama cihetine gidiyorsunuz? Neden korkaklığınızı tüm dünyaya haykırıyorsunuz? Korkaklıkla değil bu iş mertlikle olur. 31 Mart’ta tokadı yediler. Halkın sorunlarını çözme iradesini kaybettiler. Halkı halka rağmen yönetemezsiniz. O sandıklardan çıkan ses sarayın duvarını titretecek ve yıkacak” diye konuştu.
NE TEMEL VAR NE YOL
Yıllardır yapılmayan çevreyolu ve diğer yatırımlarla ilgili eleştiri yapan Yalaz, “Eskişehir halkının vaatlere karnı tok. Yeni bir şey söylüyorlarmış gibi bu çevreyolunu söylüyorlar ben bunu 10-15 yıldır duyuyorum. Somut bir şey yapın temel atın nereden geçeceği bile belli değil. Eskişehir halkını kandıramazlar. Her seçimde Eskişehirlilerden tokat yiyorlar hala aynı yöntemlerle kandırabileceklerini düşünüyorlar. Seyitgazi’de yine kaza yaşandı. Ağır yaralı var. Bilmem kaç milyon bütçe ayırdık diyorlar. Halk milyon lafını duyunca çok para sanıyor. İbrahim vekilimiz 2025 yılında ölüm yoluna ayrılan bütçe yüzde 2.86 diye açıklamasını yaptı. İki tane kepçe geziyor videolarını paylaştık. Kepçe bu hızla devam ederse 100 senede bitirir orayı. Eskişehir’in merkezi iktidardan kaynaklı dağ gibi büyüyen sorunları var. Bu şehre üvey evlat muamelesi yapmayı bıraksınlar. Kapalı Pazar yerini Büyükşehir Belediyesi yapıyor. Yerini tahsis ettiler. Bizim daha önce yaptığımız pazar yerini yıkıp bizden aldılar oradaki halk tepki gösterdi. Belediye yeniden yapmak için yıkmıştı daha sonra belediyeye tahsisini yapmadılar yıllarca bekledi. Yapacak olan yine Büyükşehir Belediyesi. Sonrada tahsis ettik alın büyük hizmet. Hizmet bu değildir. Kendileri en çok nerede sınıfta kalıyorsa orada muhalefeti vurmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
GENÇLİK TEMALI MİTİNGİMİZ OLACAK
Gençlik temalı bir miting planladıklarını da paylaşan Yalaz şu ifadeleri kullandı: “Miting tarihi talep ettik ama genel merkez bölge bölge gidiyor. Yakın zamanda talep ettiğimiz takdirde olma ihtimali yüksek ama gençlik temalı bir miting istiyorum en başından beri. Belki yazın yapma ihtimalimiz var ama benim asıl gönlümden geçen öğrencilerinde Eskişehir’de bulunduğu Eylül Ekim aylarında yapmanın daha doğru olacağını düşünüyorum. Genel merkezin takvimine göre belirlenecek.”
