Kıymetli Okurlarımız!
Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem azabından kurtuluş olan Ramazan-ı Şerifin bu günlerinde siz kıymetli okuyucularımıza Hz.Lokman'ın öğütlerinden bahsetmek istiyoruz.
Hz.Lokman, Kur'an'da ismi geçen, peygamber veya veli olduğu hakkında kesin bir bilgi bulunmayan ilim ve hikmetiyle meşhur bir zattır. İslam tarihinde hikmetli sözleri,vecizeleri,öğütleri ve tavsiyeleri ile meşhurdur.
Kur'an-ı Kerim'de Lokman suresinde Hz.Lokman'ın bazı öğütlerinden bahsedilir.Bu ayetler şöyledir: 'Sevgili oğlum! Allah'a ortak koşma;çünkü O'na ortak koşmak kesinlikle çok büyük bir haksızlıktır.'(Lokman; 13) İslam'ın en başta şirki ortadan kaldırmayı hedeflemesi, Allah'a ortak koşmanın, bütün kötülüklerin başında geldiği ve diğer birçok kötülüğün temel sebebi olması sebebiyledir.
'Biz insana anne babasıyla ilgili öğütler verdik. Annesi, güçten kuvvetten düşerek onu karnında taşımıştır; çocuğun sütten kesilmesi iki yıl içinde olur. Bunun için (ey insan), hem bana hem anne babana minnet duymalısın, sonunda dönüş yalnız banadır.' (Lokman, 14) 'Çocuğun sütten kesilmesi iki yıl içinde olur.' mealen buyrulan beyan, emzirmenin normal süresi iki yıl kadar olmakla birlikte bunun mutlaka tamamlanması gerekmediğine, anne-baba isterlerse çocuğun iki yıl dolmadan da sütten kesilebileceğine işaret eder. Yine anne-babaya minnettarlığın Allah'a minnettarlıkla birlikte emredilmesinin sebebi, Allah'ın insanı var edip rızıklandırması, anne-babanın da insanın mevcudiyetine vesile olması ve hayatının en zayıf dönemlerinde, çocukluğunda, hastalığında ona kol kanat germesi, yetiştirip büyütmesi, beslenmesi ve eğitmesidir.
'Lokman, 'Sevgili oğlum!' (dedi), Yaptığın iş bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa,bir kayanın içinde saklansa veya göklerde yahut yerin dibinde bulunsa yine de Allah onu açığa çıkarır.Kuşkusuz Allah her şeyi bütün gizlilikleriyle bilir,O her şeyden haberdardır.'(Lokman; 16) Allah'ın ilminin genişliğini beyan etmektir.
'Yavrucuğum,namazını özenle kıl, iyi olanı emret, kötü olana karşı koy, başına gelene sabret. İşte bunlar, kararlılık gerektiren işlerdendir.'(Lokman; 17) Bu ayette'iyiliği emret' dedikten sonra 'sabret' diyor. Çünkü; iyiliği emredip kötülükten menedenler çok engel ve eziyetlerle karşılaşabilirler,i şte onlara bu yolda sabır tavsiye edilir.
'Gurura kapılarak insanlara burun kıvırma, ortalıkta çalım satarak yürüme, unutma ki Allah gurura kapılıp kendini beğenen hiç kimsei sevmez.' (Lokman;18)
'Yürüyüşünde ölçülü ol, sesini yükseltme; çünkü seslerin en çirkini eşeğin anırmasıdır.'(Lokman; 19) Bu ayette yüksek sesle konuşulmaması zikredilir. Zira sesin şiddetli oluşu gurur, kendini beğenme ve başkalarına aldırış etmemeye delalet eder. Burda yüksek sesin eşek sesine benzetilmesi bunun son derece kötülendiği anlamındadır.
ABBÂD B. BİŞR (R.A.)
Hz. Peygamber'in zekat memurlarından, yiğitliğiyle meşhur sahabî
Abbad (r.anh), Medine'de doğdu ve orada yaşadı. Hz. Peygamber'in hicretten önce Medine'ye öğretmen olarak gönderdiği Mus'ab b. Umeyr vasıtasıyla müslüman oldu.
Hz. Âişe'nin, 'Ensar içinde en faziletli üç kişi' diye vasıflandırdığı Abbad b. Bişr'in bazı menkıbeleri hadis kitaplarında yer almıştır. Hz. Âişe'nin rivayetine göre bir gün Resûl-i Ekrem mescidde namaz kılan (veya Kur'an okuyan) Abbad'ın sesini duyunca, 'Âişe! Bu Abbad'ın sesi değil mi?' diye sordu. Abbad olduğunu öğrenince de 'Allahım, Abbad'a merhamet et!' diye dua etti (Buharî, 'Şehadat', 11).
Abbad b. Bişr, başta Bedir ve Uhud savaşları olmak üzere Hz. Peygamber'in iştirak ettiği bütün savaşlara katıldı. Hicretin altıncı yılında umre için hazırlık yapıldığı sırada Hz. Peygamberin, Kureyşliler'in durumunu öğrenmek üzere gönderdiği yirmi kişilik öncü süvari birliği içinde Abbad da vardı. Ayrıca, Resûlullah'a ve müslümanlara eziyet etmekle tanınan Ka'b b. Eşref'i öldürenler arasında da bulundu. Hz. Peygamber tarafından Müzeyne ve Süleymoğulları'nın zekatlarını toplamak üzere görevlendirildi. Abbad son olarak Yemame Savaşı'na katıldı. Arkadaşlarına, 'Kılıçlarınızın kınını kırıp atın!' diye bağırarak düşman saflarına daldı ve yüzünden aldığı kılıç darbeleriyle kırk beş yaşlarında iken şehid oldu. (TDV, İslam Ansiklopedisi'nden alınmıştır. ) HAZIRLAYAN: BEKİR IRMAK, İMAM-HATİP
HER GÜNE BİR HADİS

'Komşusu açken karnı tok olan, mü'min değildir.' İbn Ebû Şeybe, el-Musannef (Hût), VI, 164.
GÜNÜN DUASI

'Allah'ım! (haktan) ayrılmaktan, ikiyüzlülükten ve kötü ahlaktan sana sığınırım.' (Ebû Davûd, 'Vitr', 32)
MEAL OKUYORUM

İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirir ve yan çizer. Başına bir kötülük gelince de yalvarmaya koyulur. (Fussilet Suresi, 51)
BİR SORU-BİR CEVAP

Ramazan ayında belediye, dernek veya vakıflarca hazırlanan iftar yemekleri, aşevlerinde dağıtılan yemekler zekat ve fitre yerine geçer mi?

Belediye, dernek veya vakıflarca hazırlanıp ikram edilen iftar yemek-leri zekat yerine geçmez. Çünkü bu ikramda, zekatın sıhhat şartı olan temlik bulunmadığı gibi, iftar yemeği yiyenler arasında kendilerine zekat verilmesi caiz olmayan birçok kişi de bulunmaktadır. Ancak hazırlanan yemekler zekat niyetiyle yoksullara ulaştırılırsa zekat yerine geçer.