Eczacılar Odası Başkanı Mustafa Çelik, ilaç sektörüyle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. İlaç yoklarının yıllardır yaşandığını ve kronik hale geldiğini belirten Çelik, yakın zamanda ilaçlara zam talebinin gündeme gelebileceğine dikkat çekti. Öte yandan kamu kurum iskontosu uygulanmayan ilaçlarla ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu’na çağrıda bulunan Çelik, aradaki farkın vatandaşın cebine yansıdığını ve bu durumun da eczacılar ve hastaları karşı karşıya getirdiğini dile getirdi.
Yüzde sıfır olması gereken ilaç yokları oranında yüzde 10–15 seviyelerinin normal kabul edilmeye başlandığına dikkat çeken Çelik, yaz aylarında salgın hastalık yaşanmadığı için ciddi bir sorun olmadığını belirtti. Çelik, “İlaç fiyatları sabit bir Euro kuru üzerinden belirleniyor. İlaçta sabit Euro kuru 21,67. Bugün ise neredeyse 47 liraya dayanmış durumda. Güncel Euro kuru ile ilaç Euro kuru karşılaştırıldığında, yüzde 50’nin altına düşmüş durumda. Bu da alarm verdiği anlamına geliyor. Yakın zamanda ilaç firmaları zam taleplerini gündeme getirmeye başlayacak. Bazı ilaçları piyasada bulamama ihtimalimiz yüksek. Bir hafta suni gözyaşlarında, diğer hafta antibiyotiklerde eksik çıkıyor. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda kullanılan ilaçlar da yoğun şekilde kullanılmaya başlandı ve artık ulaşmak neredeyse imkansız hale geldi” diye konuştu.
VATANDAŞ ECZACIYLA KARŞI KARŞIYA KALIYOR
İskonto uygulanmadığı taktirde toplamda 1 milyar TL’yi aşan bir maliyet oluştuğunu vurgulayan Çelik, “Bir reçeteyle eczaneye gidip ilacı sigorta kapsamında alabiliyorsanız, bu ilacın SGK’nın geri ödeme listesinde olduğunu gösterir. Bir ilacın bu listeye girmesi istendiğinde, firma SGK ile görüşüyor. SGK da iskonto istiyor. Bu iskonto oranı ilacın fiyatına ve türüne yüzde 10, yüzde 28 ya da yüzde 41 gibi farklılık gösterebilir. Firma bu indirimi taahhüt ederek listeye giriyor ancak belli bir süre sonra bu indirimi uygulamayı bırakıyor. Böylece arada doğan fark vatandaşın cebinden çıkıyor. Kamu kurum iskontosunu hiç uygulamayan ya da eksik uygulayan 62 ilaç nedeniyle yıllık yaklaşık 450 milyon TL’lik bir fark doğuyor ve bunu vatandaş ödüyor. En son 2 Haziran’da bir yabancı ilaç firması, Türkiye’de eşdeğeri bulunmayan ve tansiyon, kalp hastalıklarında kullanılan 11 ilaçta kamu kurumu iskontosunu uygulamayacağını ilan etti. Biz de Türk Eczacılar Birliği ve 56 Eczacı Odası başkanı olarak olağanüstü bir toplantı gerçekleştirdik. Bir gün sonra firma geri adım attı ve şimdilik iskonto uygulamaya devam edeceğini duyurdu. Ama bu durumun tekrar yaşanmayacağının garantisi yok. Eğer o 11 ilaçta da iskonto uygulanmasaydı, vatandaşın sırtına binecek yıllık maliyet yaklaşık 600 milyon TL olacaktı. Yani 62 ilaç 450 milyon TL, bu 11 ilaç da 600 milyon TL. Toplamda 1 milyar TL’yi aşan bir yükten bahsediyoruz. Bu da vatandaşı eczacıyla karşı karşıya getiriyor” ifadelerini kullandı.
