Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanı Fesih Bingöl, Yeşiltepe Mahallesi’ndeki imar revizyonunu değerlendirdi. Bingöl, projenin doğru anlatılması durumunda diğer mahallelere örnek olabileceğini belirterek, kentsel dönüşüm ile kentsel yenileme kavramları arasındaki farkı açıkladı ve vatandaşların mağdur edilmediğini vurguladı.
YEŞİLTEPE DİĞER MAHALLELERE ÖRNEK OLABİLİR
Yeşiltepe’deki imar revizyonuna gelen itirazları değerlendiren Bingöl, projenin örnek bir çalışma olduğunu fakat mahalle sakinlerine doğru anlatılmadığını söyledi. Mahalle sakinlerinin doğru bilgiye ulaşması için kendisinin de Yeşiltepe’de bir açıklama yapacağını belirten Bingöl, “Eskişehir'de artık kentsel dönüşüm dediğimiz şey başka bir şey; kentsel yenilenme dediğimiz şey bambaşka bir şey. Ama bugün maalesef Eskişehir'de bazı siyasi partiler, çok üzülerek ifade ediyorum, meseleye o noktadan bakamadı. Bu bir kentsel dönüşüm değil. Kentsel yenileme dediğimiz şey, yerel yönetimlerin yaptığı çalışmalarda ortaya çıkan çalışmalardır. Eğer bir yerde kentsel yenileme olacaksa, burada ayrık nizam, ada bazında emsal ve kat artışıyla çözümler üretilmeli. Planlama buna göre yapılmalı. Ve vatandaş zaten mağdur. Vatandaşın cebinden para çıkmamalıdır. Bütün temel ilke bu olmalı. Eskişehir geçmişte maalesef yanlış planlanmış. Özellikle parsellerin küçüklüğü, bitişik nizam olması ve yön olarak da kuzeye bakıyor olması gerçekten dezavantaj. Bütün planlama o şehrin gerçekliği ile örtüşüyor olması lazım. Ama geçmişte maalesef planlanırken bu kriterler göz ardı edilmiş, bitişik nizam ve küçük parseller üretilmiş. Artık bitişik nizamdan vazgeçilmeli çünkü biz deprem açısından da risk görüyoruz. Dolayısıyla bu arada binaların mutlaka ayrı nizam yapılması lazım ki zaten şu an Tepebaşı Belediyesi'nin yaptığı çalışmada bu. Burada 300 dönümlük bir alanda bu çalışma var. Vatandaş burada tam bilgilendirilmedi ifadesi kullanılıyor. Vatandaşı bilgilendirmek lazım. Burada nitelikli, bu işi bilen insanlar eliyle bu olmalıdır. Mesela geçen Ak Parti İl Başkanı orada küçük bir miting yaptı. Ben bu konuda meseleye hakim olmadığını çok iyi biliyorum. Yani bir şeye itiraz etmek mümkün olabilir ama verilerinizin doğru olması lazım. Orada niçin buna karşı çıkıyorsunuz? Bakınız, ben iddiayla söylüyorum; Yeşiltepe Mahallesi artık Aşağı Söğütönü ve Batıkent gibi olabiliyor. Ben rant olarak bakmıyorum, elimizi vicdanımıza koyalım, Yeşiltepe'de yapılan bu çalışma, diğer mahallelere örnek olabilir. Ben bugün altını çizeceğim bir tane konu bu; 6306 sayılı afet riski altındaki kanun marifeti ile yapılan bir dönüşüm değil. Bu belediyenin kendi yetkilerini kullanarak yaptığı bir kentsel yenilemedir. Dolayısıyla iki tanımı birbirine ayırmak lazım. Eğer 6360 sayılı kanun marifetiyle burası riskli alan ilan edilmiş olsaydı, o zaman hakikaten orada yaşayan insanların tümünün bir araya gelmesi, onların fikirlerini alarak bir oran ortaya çıkması gerekiyordu. Ama burada belediye, hiç kimseyi mağdur etmeden bir çözüm üretiyor. Burada ada bazında bir çözüm üretildi, emsal ve kat artışı var. Dolayısıyla, insanlar mağduriyet söz konusu değil. Burada vatandaşın 3 tane dairesi varsa, yine 3 tane daire sahibi olabilir. Zaten bu ön plana alınarak çalışıyor. Şu olabilir; adamın 120 metrekare dairesi varken şimdi 90 metrekareye düşebilir, ada bazında. Ama asansörü olan, ısıtma sistemi çok güzel olan, ayrık nizam, yeni bina, konforlu, insanların içinde yaşadığı zaman mutluluk duyabileceği mekanlar. Yani 120 metrekare olsa ne olur, 90 metrekare olsa ne olur? İlla benim 120 metrekare dairem var, illa 120 metrekare olsun demek çok mantıklı değil. Bu işe engellenmektir. Şu an Tepebaşı'nın yaptığı çalışmada emsal ve kat artışı var. Dolayısıyla burada kişilerin mevcut birikimleri neyse, onun muhafaza esas alınmıştır. Biz de Yeşiltepe Mahallesi’nde bir basın çağırarak orada açık hava ortamında bu insanlara ben anlatmayı düşünüyorum. Anlatacağım ve insanların doğru bilgilenmesi lazım. İnsanlar bilmediği şeye düşman olabiliyor. Hakikaten bu doğru bir şekilde anlatılırsa, Eskişehir için çok farklı bir mahalle olabilir. Ve diğer mahalleler de bu konuda böyle bir çalışma yapsınlar diye özellikle belediyelerin kapılarını aşındırırlar.” dedi.
