Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) öncülüğünde Devlet Su İşleri (DSİ) 3. Bölge Müdürlüğü önünde toplanan emek ve meslek örgütleri, DSİ Eskişehir 3. Bölge Müdürlüğü’nde çalışan Yener Çalışkan’ın yeniden sürgün edilmesine tepki gösterdi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan’ın da katıldığı açıklamada, DİSK, Harb-İş, Tüm Emeklilerin Sendikası, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve İnşaat Mühendisleri Odası üyeleri yer aldı. Açıklamada, ‘Yener Çalışkan yalnız değildir’, ‘Yaşasın örgütlü mücadelemiz’, ‘Baskıya, sürgüne, mobbinge son’ sloganları atıldı.
"Her alanda karşımıza çıkmakta"
Yaşanan sürecin yalnızca bir bireyin değil, tüm emekçilerin sorunu olduğunu vurgulayan ESM İl Temsilcisi Gökhan Soysal, “Baskı ve yıldırma politikalarının yansıması her alanda karşımıza çıkmakta. Bu politikaların bir örneğini de bugün önünde bu açıklamayı gerçekleştirdiğimiz DSİ 3. Bölge Müdürlüğü’nde yaşamaktayız. Enerji Sanayi Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) İl Temsilciler Kurulu üyemiz Yener Çalışkan yaklaşık bir buçuk yıl önce sendikal faaliyetleri dışında hiçbir gerekçesi olmadığı bildirimi ve kurum tarafından bir neden belirtilmeksizin isteği dışında görevinden başka bir pozisyonda kurum kampüsü dışında yer alan başka bir şubeye resen tayin edilmiş, işlemin niteliği bakımından ise sürgün edilmiştir” diye konuştu.
"Şubeye tekrar sürgün etmiştir”
Soysal, Çalışkan’ın önceki görev yerine dönüşünün mahkeme kararıyla kesinleştiğini ancak idarenin bu kararı tanımayarak yeniden sürgün uygulamasını hayata geçirdiğini söyleyerek, “İdare bu hukuksuz uygulamadan geri adım atmamıştır. Bunun üzerine ilgili tayinin iptaline ilişkin hukuki süreç başlatılmış ve bir buçuk yıllık sürecin ardından mahkeme gerçekleştirileni işlemin hukuka aykırılığını tespit ederek yetki bakımından iptaline karar vermiştir. Bölge Müdürlüğünün bu tayinde yetkisinin olmadığına tayin işlemlerinin Genel Müdürlük yetkisinde gerçekleştirileceğine itiraz yolu kapalı olmak üzere karar vermiştir. Bu kararla birlikte Çalışkan, sürgün edildiği şubeden ilişiğini keserek önceki dönem çalıştığı şubede görevine başlamıştır. İdare ise bu karar sonrası ‘Madem benim yetkim yok tayin işlemini genel müdürlük eliyle gerçekleştiririm’ diyerek yine hiçbir nedeni olmaksızın temsilcimiz bir gün çalıştıktan sonra önceki görev yerine sürgün olarak yolladığı şubeye tekrar sürgün etmiştir” dedi.
HAKLARIMIZI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Soysal, “Bizler bu uygulamaların karşısında durduğumuz için idarenin baskısıyla ve sendikal faaliyetlerimizin engellenme girişimleriyle karşı karşıyayız. Son yaşadığımız örnekte ise bu baskı ve yıldırma uygulamalarının sonuncusu bu uygulamalara karşı ses çıkaran sendika temsilcimiz Yener Çalışkan’ın sürgününün tekrarlanmasıdır. Bulunduğumuz her alanda emek, barış, demokrasi mücadelesini örgütlü gücümüzle büyütecek emekçiler için hayatı yaşanmaz kılan politikalara ve uygulamalarına karşı ses çıkarmaya ve haklarımızı savunmaya ve büyütmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
"Bu düzende yöneten değil, direnenler kazanacak”
Açıklamada konuşan KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, “Karşımızda liyakat yoksunu ancak işini çok iyi bilen bir kurum müdürü bulunmaktadır. Bölge Müdürümüzle bir görüşme gerçekleştirdik. Bu aşamada hatadan dönülmesi beklenirken, arkadaşımıza bir özür bile dilenmeden, usul yönünden bir hata bahane edilerek aynı keyfi uygulamalar tekrar devreye alınmıştır. Bunun karşısında elbette KESK, fiili ve meşru mücadele hattını kullanacaktır. Bu kurumlar, müdürlerin değil, bu ülkede yaşayan 86 milyon insanın kurumlarıdır. Kimse bu kurumlarda keyfi davranamaz. Bu anlayışın adı açıkça keyfiyettir. Arkadaşımıza adeta bir sürgün yaşatanlara karşı bizim görevimiz, bu hukuksuzluğu teşhir etmektir. Bu sadece bir ‘Yener sorunu’ değildir. Sevgili müdür, otoritesinin sarsılmasından korkmaktadır. Müdür Bey, ESM üyesi yoldaşımız Yener Çalışkan’ı mağdur ederek bir kademe mi atlamak istiyor? Başka bir yere genel müdür yardımcısı mı olmak istiyor? Bu düzende susan değil, konuşan kazanacak. Bu düzende yöneten değil, direnenler kazanacak” diye konuştu.
"Mücadeleyi hep birlikte yükselteceğiz”
Açıklamada konuşan CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, “Ciddi bir kuşatılmışlık içerisindeyiz. Bunun bir ayağı ekonomik ve sosyal kuşatılmışlık. Türkiye’de milyonlarca insanımız ağır ekonomik ve sosyal koşullar altında ne yazık ki inim inim inlemektedir. Öte yandan da ciddi anlamda iktidar tarafından uygulanan baskı, sindirme ve korku politikaları nedeniyle gün geçmiyor ki ülkemizde bu tür olumsuzluklar yaşanmasın. Bir bakıyorsunuz bir siyasi partinin genel başkanı, bir bakıyorsunuz milyonlarca insanın seçmiş olduğu belediye başkanları, sokaktaki yurttaş, görevini yapmaya çalışan gazeteciler, sanatçı dostlarımız, akademisyenler, gençlerimiz, öğrencilerimiz, sendikal mücadele vermeye çalışan arkadaşlarımız bazen gözaltılar bazen tutuklamalar bazen Yener arkadaşımıza olduğu gibi baskılar ve korkutma politikaları. CHP olarak nerede haksızlık varsa nerede bu haksızlığa karşı mücadele varsa orada olmaya özen gösteriyoruz. Bu mücadeleyi hep birlikte yükselteceğiz” ifadelerini kullandı.