SİYASİ KAVGA İŞİ BOZMASIN

Yeşiltepe’deki imar revizyonu sonrasında gelen şikayetler hakkında konuşan Kılıç, “Proje, bir kere bitişik nizamdan kurtarıp ayrık nizama geçiriyor. Yani madde madde giderse, en büyük avantajı bu. İkincisi, yine Eskişehirli müteahhitin yapmasına uygun. Müteahhit gidip vatandaşla anlaşacak. Vatandaş istediği müteahhite verebilecek. Üçüncü açısı, vatandaş kendi yerinde olacak. İsterse arsasını verecek, istemezse vermeyecek. Bu açıdan da uygun. Dolayısıyla bu şekilde baktığınız zaman hiçbir sıkıntısı olmayan, gerçekten de özenle hazırlanmış bir proje. Biz de zaten teşekkür ettik kendilerine bu konuda. Zaten mecliste de oy birliğiyle geçmiş. Problem nerede? Oradaki bir kesim vatandaş var, bitişik nizam istiyor. Orada bence iletişimde bir sıkıntı var. Yani bitişik nizam kalalım diyen vatandaşın ben çok bilerek dediğini sanmıyorum. Yedi kişi bir araya gelip o inşaatı yaptıkları zaman yüzde yüz karlı çıkacaklar. Bazısı şey diyor, benim zaten üç katlı binam var. Buna karşılık ben bir daire mi alacağım diyor. Ama aldığın daire o üç katlı daireden bile daha pahalı olacak. Orta vadede ben anlaşacaklarını düşünüyorum çünkü karlı bir iş yapmış olacak. Şimdi siz mesela bin metrekare arsanız var. İşte 2. 4 emsal, 2400 metrekare inşaat yapacağınız anlamına gelir. O metrekareyi sağladığı için, çok da kat olarak da olaya bakmamak lazım. Metrekare olarak bakmak lazım. İşin bir sosyal boyutu var. Vatandaşlar şu an benim arsam mı gidecek diye düşünüyor. Yok, niye gitsin? Vatandaşın tapulu arsası, bunu kimse zaten alamaz elinden. Öyle bir durum yok. Sonuçta alacakları daire daha karlı olacak. Ayrık nizam olduğu için deprem açısından da daha avantajlı olacak. Ve lokasyon olarak da çok güzel bir mahalle. Üniversitenin yanında olmasından dolayı böyle bir planla da çok değerlenir diye düşünüyorum. Şimdi mesela Yeşiltepe'ye şuna bakabilir, Çamlıca mı, Batıkent mi? Bu da mesela konuşuluyor. Yeşiltepe, Çamlıca gibi mi olsun, Batıkent gibi mi olsun? Ben Yeşiltepeli olsam Batıkent’i tercih ederim. Aslında Yeşiltepe'de siyasi anlaşmazlık yok. Orada bence siyasiler çok güzel bir noktaya gelmişler. Zaten AK Parti meclis üyeleri de planı destekliyor. Bir de şöyle bir şey var, siz vatandaşın lehine bir kat arttırımı yapıyorsunuz. Vatandaş da istediği müteahhitle anlaşacak. Burada nasıl vatandaşın hakkı yenebilir ki? Belediye ile biz görüştüğümüzde ‘Biz bu itirazları tek tek inceleyeceğiz. Hepsiyle de bire bir görüşüp hani bir sıkıntı varsa çözmeye yönelik, sıkıntı yoksa da doğrusunu anlatmaya yönelik, bütün adımları atacağız.’ diyorlar. Yine hem Cumhuriyet Halk Partisi'nin hem AK Parti'nin meclis üyeleri bu konuda çözmek için konuşuyor. İş bu hale gelmişken, ben çözülemeyecek şey olduğunu sanmıyorum. Ama bunu çok fazla, böyle AK Parti CHP kavgasına getirip de, işte, bozulsun istemiyorum, açıkçası. Çünkü siyaset girdiği zaman, insanlar inandığına da inanmamış gibi söylemek zorunda kalabiliyorlar, maalesef. O da olmasın.” dedi.

KAPORA GÖNDERİRKEN SÖZLEŞME ŞART

TÜKONFED Başkanı Aydın Ağaoğlu, kapora gönderilmeden önce sözleşme yapılması, teslim şartları ve ürün-hizmet detaylarının yazılı olmasının önemine dikkat çekti.

GÜVENLİ ÖDEME SİSTEMLERİ ÖNEMLİ

Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Mehmet Bülent Deniz, noterlerde başlayan güvenli ödeme sistemlerinin kullanılmasını önererek, kapora taleplerine itibar edilmemesi gerektiğini vurguladı.

KASKODA ÖDEMELER 61 MİLYAR LİRAYI BULDU

İsteğe bağlı kasko sigortasında ise 1,1 milyon mağdura 61,1 milyar lira tazminat aktarıldı. Otomobiller, kasko ödemelerinin büyük kısmını aldı.

TAZMİNAT ÖDEMELERİ GEÇEN YILA GÖRE YÜKSELDİ

Trafik ve kasko ödemeleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 55,9 artış gösterdi, ödeme yapılan mağdur sayısı yaklaşık yüzde 9 yükseldi.

VİRAL HASTALIKLARDA GEREKSİZ KULLANIM

Hıraloğlu, grip, nezle ve Kovid-19 gibi viral hastalıklarda antibiyotik kullanımına gerek olmadığını, buna rağmen hastaların önemli bir kısmının talepte bulunduğunu söyledi. “Gereksiz kullanım direnç gelişimini hızlandırıyor.” dedi.

AKILCI KULLANIM HAYAT KURTARIYOR

Uzman, antibiyotiklerin yalnızca hekim kontrolünde başlanması gerektiğini vurguladı ve hastalardan ilaçları önerilen süre boyunca kullanmalarını, tedaviyi yarım bırakmamalarını ve reçetesiz antibiyotikden kaçınmalarını istedi.

Araştırmalara göre ultra işlenmiş gıda tüketimi, fazla yeme eğilimini güçlendiriyor, yetersiz beslenmeye yol açıyor ve bireyleri katkı maddeleri ile zararlı kimyasallara daha yoğun maruz bırakıyor. Bulgular, bu ürünlerin tüm organ sistemlerine zarar verdiğini net şekilde ortaya koyuyor.

"İNSAN BEDENİ BU GIDALARA UYUMLU DEĞİL"

Serinin yazarlarından São Paulo Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Carlos Monteiro, tabloyu “acil önlem gerektiren küresel bir tehlike” olarak yorumluyor. Monteiro, “Bulgular, insanların bu tür gıdaları tüketmeye biyolojik olarak uyum sağlamadığını güçlü biçimde gösteriyor.” diyerek araştırmanın çarpıcı yönünü öne çıkardı.

Monteiro’ya göre, dünya genelinde geleneksel beslenme kültürleri çözülüyor; bunun arkasında ise dev gıda şirketlerinin agresif ve sürekli genişleyen stratejileri bulunuyor.

KÜRESEL POLİTİKA ÇAĞRISI

Serinin ikinci makalesi, devletleri aşırı işlenmiş gıda pazarlamasını sınırlayan kurallara davet ediyor. Üçüncü makalede ise tüketimin bireysel tercihlerden çok, küresel şirketlerin yönlendirmeleriyle şekillendiği vurgulanıyor.

North Carolina Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barry Popkin ise paketlerin ön yüzüne aşırı doymuş yağ, şeker, tuz ve işlenmiş gıda belirteçlerinin eklenmesini şart koşarak tüketicinin en azından net bilgiye ulaşmasını savunuyor.

Toplantıda konuşan İstanbul Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ömer Turan, yürütülen çalışmanın hizmet ağını güçlendirdiğini belirterek, “Bu proje, Avrupa’da ve dünyanın farklı bölgelerinde uygulanan modellerden ilham almamız açısından kıymetli. Karşılıklı etkileşimle hizmet kapasitemizi geliştirme yönünde önemli bir çıktı aldık.” dedi.

AVRUPA İŞBİRLİĞİYLE GÜÇLENEN EĞİTİM MODELİ

İstanbul Valiliği AB ve Dış İlişkiler Bürosu AB Koordinatörü Kadir Fatih Mutlu, Erasmus+ programının genişleyen yapısına dikkat çekerek, “FOSTERCARE projesi, yetişkin eğitimi alanında güçlü bir örnek teşkil ediyor.” ifadelerini kullandı.

Projenin yürütücü ekibinden İstanbul Aile ve Sosyal Hizmetler Şube Müdürü Emine Üzüm Tan ise sürecin başından itibaren Avrupa ve Türkiye’deki ihtiyaçları analiz ettiklerini vurguladı. Tan, “Koruyucu ailelerle çalışan profesyonellerin güçlendirilmesini önemsiyoruz. Avrupa’daki iyi uygulamaları inceleyerek yenilikçi eğitim modelimizi geliştirdik. Hem aileler hem de profesyoneller için dijital platformlar oluşturduk.” diye konuştu.

DİJİTAL ARAÇLAR VE EĞİTİM EKOSİSTEMİ

Proje kapsamında Avrupa referans çerçevesi oluşturuldu, profesyonellere yönelik eğitim modülleri hazırlandı ve koruyucu ailelerin ebeveynlik becerilerini geliştirecek dijital araçlar hayata geçirildi. Ayrıca video içeriklerden oluşan farkındalık kütüphanesi ile ailelerin etkileşim kurabileceği dijital bir paylaşım platformu geliştirildi.

Koruyucu Aile Derneği Başkanı Neşe Gökalp ise koruyucu aileliğin kapsayıcı yapısına dikkat çekerek, “Bir çocuğun güvenle büyümesi ve değerli hissetmesi için en sağlıklı yolun bir aile ortamı olduğuna inanıyoruz.” dedi.

Uluslararası ortaklık yapısı sayesinde Yunanistan, İspanya ve Hırvatistan’ın modelleri Türkiye ile karşılaştırıldı; kültürel uyum çalışmalarıyla uygulanabilir bir eğitim sistemi oluşturuldu.

YÖNETİM ÖNEMLİ

Etkinlikte konuşan oyuncu Ceyda Düvenci kadın girişimciliği, annelik ve üretme süreçleri üzerine konuşarak projelerini anlattı. Düvenci, “Şu an girişmek fiili bana tamamen kadınlara ait bir kelime gibi geliyor. Örneğin, Şu mutfağa bir girişi vereyim, şu salona bir girişi vereyim, şu çocuğa bir girişi vereyim. Bence girişmek kelimesi, geçmişin güzel zamanlarından bir iz taşıyor ve kadınlara özgü bir anlam taşıyor. Ama üretim ve dönüşüm süreçlerine girmek, iş hayatına atılmak çok kıymetli bir şey. Kadının değerini ve kıymetini hatırlatmamız gereken bir dönemdeyiz. Biz hayatın şanslı tarafındayız, dolayısıyla bizim istediğimiz şey, ürettiğimiz şeyleri hayata geçirebilecek kaynakları, kalpleri ve yatırımcıları bulmak. Bence bu işin en kolay kısmı. Ama asıl zor olan, o kaynağa ulaşana kadar geçen süreç: eğitim almak, özgüvenli bir şekilde büyümek, yeteneklerini fark etmek, o yola çıkma cesaretini göstermek... Hem evi hem çocuğu hem aileyi hem de belki de bekar hayatını aynı anda yönetmek” diye konuştu.

BAŞARISIZ DA OLABİLİRİZ

Konuşmasında kendi girişimcilik yolculuğunu da anlatan Düvenci, “Şimdi 10. yılımı doldurduğum Meli Melek Ajanda çok farklı bir boyuta geldi. Bir ortağım var, matbaacı, çok değerli bir iş ortağım. İtalya'da çok önemli bir kağıt firmasıyla anlaştık ve şimdi ajandalarımı o kağıtlardan basıyoruz. Bu benim için çok heyecan verici bir gelişme. Meli Melek sadece serebral palsi çocuklara destek olan bir ajanda üretmekle kalmadı, farklı sanatçılardan eserlerle süslediğimiz, çok sayıda farklı ajanda üretmeye başladım. Bir diğer projem de Taş Kağıt Makas Atölyesi. Çocuklar ve ebeveynlerle çalıştığımız bir atölye. 5. yılında ve artık franchise veriyoruz. Türkiye'nin dört bir yanında olmak istiyoruz. Artık mekân odaklı değil, duygusal çalışmalara odaklanıyoruz. Bu projeye çok değer veriyorum. Son 10 yıl içinde girişimlerim artmaya devam etti. Ama en çok gurur duyduğum ve kadın girişimciyim diyebilmemi sağlayan iki girişimim: Taş Kağıt Makas Atölyesi ve Meli Melek Defter Organizasyonu. Önceden cilt kozmetik üzerine de bir iş yapmıştım, yenilebilir nemlendiriciler üretmiştim. Ama o projem tutmadı, çünkü ben tanıtım kısmında yeterince başarılı olamadım. Orada da bir girişimsel başarısızlık yaşadım, çok öğretici oldu. Ama bu da hayatın bir parçası, bazen heyecanlandığınız bir şey başarısız olabilir” dedi.

KADIN KİMLİĞİNİ BULMALI

Düvenci şu ifadeleri kullandı: “Her kadının, bir anne olarak kendi kimliğini bulması çok önemli. Bu yüzden her kadının kendine odaklanıp, ne yapmak istediğini keşfetmesi gerekiyor. Mesela Melimelek Ajanda’yı tasarlarken, kendini unutma, kendine iyi bak mesajı vermek istedim. Çünkü özellikle özel ihtiyacı olan bir çocuğu olan kadınlar, zamanla kendilerini unutuyor. Ama o ajanda, bir kadının kendi değerini hatırlamasına yardımcı olabilmeli. Anneliğin girişimcilik yolculuğuma etkisi kesinlikle var. Hem Melisa bana çok şey öğretti, hem de annelik süreci bana, başka yollara da girmemi sağladı. Bir kadının, anne olduktan sonra üretmeye başlaması çok doğal bir süreç. Kendi yolculuğumu anlatırken, bu süreçleri de unutmuyorum."

Başkan Ünlüce mesajında, Eskişehir’de çocukların eğitim, spor, kültür ve sosyal hayatın her alanında aktif olarak desteklendiğini belirtti. Masal Şatosu, Bilim Deney Merkezi, ETİ Su Altı Dünyası, Sabancı Uzay Evi, Hayvanat Bahçesi ve ESMEK gibi merkezlerle çocukların gelişimine katkı sunulduğunu ifade eden Ünlüce, şehir tiyatrolarının kukla atölyeleri, profesyonel kukla tiyatroları, çocuk dostu parklar, festivaller ve tiyatro etkinlikleriyle çocukların haklarını öğrenmelerine ve güçlenmelerine olanak sağlandığını aktardı.

Ünlüce, mesajını “Haklarını bilen çocuklar, daha adil bir dünyanın inşasında en güçlü dayanağımızdır. Tüm çocuklarımızın Dünya Çocuk Hakları Günü’nü kutluyor, mutlu bir dünyanın çocukların gülümsemesinde saklı olduğunu bir kez daha hatırlatıyorum” sözleriyle tamamladı.

Okullararası Genç B Kız Bilek Güreşi Müsabakalarında heyecan yaşandı. Yenikent Şehit Anıl Gül Spor Salonu’nda yer alan bilek güreşi salonu ev sahipliğinde gerçekleşen müsabakalarda okullu bilekçiler, ilimizin en iyisi olabilmek için ter döktü. Mehmetçik Anadolu Lisesi öğrencisi Ümmügülsüm Karabiber okulunu gururlandırdı. Genç bilekçi 65 kilo sağ kolda Eskişehir 2’ncisi olurken sol kolda ise Eskişehir 1’incisi olmayı başardı.

Proje kapsamında Seyitgazi Beykışla, Han Gökçekuyu, Sarıcakaya Mayıslar, Tepebaşı Kızılinler ve Sivrihisar Merkez’de üretim alanları oluşturuldu. Kadın çiftçilere, enstitünün tescilli yerli safran çeşidi “Karaarslan” teslim edilerek dikim işlemleri teknik personel desteğiyle gerçekleştirildi.

İki yıldır süren proje sayesinde Eskişehir’de safran üretimi giderek yaygınlaşıyor. Bugüne kadar 122 dekarın üzerinde safran ekim alanı oluşturulurken, şehir Türkiye’nin önde gelen safran üretim merkezlerinden biri olma yolunda önemli adımlar attı. Projenin, hem iç piyasa hem de dış ticarette yüksek kaliteye sahip safran üretimini artırması hedefleniyor.

Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri, kadın çiftçilerin tarımdaki aktif rolünü güçlendiren bu tür projelerin, şehrin ekonomik kalkınmasına ve tarımsal üretimin sürdürülebilirliğine büyük katkı sağladığını vurguladı.

Valilik koordinasyonunda İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından açılan 22 kursa 99 çocuk katılım gösterdi. Ayrıca 141 çocuğun sağlık taraması yapılırken, 140 çocuğun aşıları kontrol edilip tamamlatıldı. Çocukların ailelerine yönelik ekonomik destek de sağlanarak 46 hane desteklendi ve 30 çocuğa koruyucu tedbir uygulandı. Tüm bu çalışmalar neticesinde 176 çocuk yeniden eğitime kazandırıldı.

Eskişehir Valiliği yetkilileri, çocukların korunması ve eğitim hayatına kazandırılmasının kent için öncelikli bir görev olduğunu vurgulayarak, çalışmaların titizlikle devam edeceğini belirtti.

Ziyaretin ilk durağında TBMM’de CHP Grup Başkanvekilleri Gökhan Günaydın, Murat Emir ve Ali Mahir Başarır ile görüşen Ünlüce ve beraberindekilere CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer ve İbrahim Arslan da eşlik etti. Görüşmelerde vatandaş talepleri ve ülke gündemine ilişkin konular masaya yatırıldı.

Programın devamında CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in başkanlık ettiği grup toplantısına katılan Başkan Ünlüce ve il yönetimi, toplantının ardından Özel’i makamında ziyaret ederek Eskişehir’e yönelik projeler ve güncel siyasi gelişmeler hakkında fikir alışverişinde bulundu.

Ünlüce, ziyaretle ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Cumhuriyetimizin kazanımlarını korumak, demokrasimizi güçlendirmek ve her vatandaşımızın daha eşit, daha güvenli bir yaşam sürebilmesi için iktidar yolunda hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

3 çocuk yetim kaldı

Büşra Karlıdağ için Çelebi Sultan Mehmet Camii’nde öğle namazının ardından cenaze töreni düzenlendi. Törene yakınları, komşuları ve sevenleri katılarak gözyaşlarına boğuldu. Genç kadının cenazesi Söğüt İlçe Mezarlığı’na defnedilirken, Halil İbrahim Karlıdağ’ın cenazesi Eskişehir’in Uludere Köyü’nde toprağa verildi. Olayda 2’si kız olmak üzere 3 çocuk yetim kaldı. Ailenin ve yakınlarının yaşadığı acı, Söğüt halkını derinden etkilerken, yaşanan trajedi toplumda büyük üzüntü yarattı.

Etkinlik, üniversite-sanayi iş birliğinin güçlendirilmesine ve konkordato konusundaki farkındalığın artırılmasına önemli katkı sağladı.

Sürücüye ayrıca evrakta sahtecilik suçundan da işlem yapıldı

Ehliyetsiz olmasının yanı sıra, tehlikeli ve saygısız araç kullanımı gibi maddelerden toplam 79 bin 761 TL idari para cezası uygulandı. Yapılan incelemelerde aracın şasi numarası ve plakasının farklı olduğu da ortaya çıktı. Bu nedenle sürücüye ayrıca evrakta sahtecilik suçundan da işlem yapıldı. Araca ise trafikten men kararı verildi ve otoparka çekildi. Olay, Eskişehir’de trafik güvenliği ve kurallara uyumun önemini bir kez daha gözler önüne serdi.

Geredespor 45. dakikada skoru 2-1'e getirdi. Kırmızı Şimşekler çok etkisiz futbol oynadığı ikinci yarıda golü bulamayınca, karşılaşma Geredespor'un 2-1 üstünlüğü ile sona erdi.