Eskişehir Muş Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından bu yıl 2’ncisi düzenlenen etkinlikte, Osmangazi Üniversitesi Siyaset Bilimi Ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alper Özmen, Malazgirt Zaferi ile Anadolu’nun kapılarını 952 yıl önce Türklere açan Sultan Alparslan’ın önemini anlattı. Gençlere önerilerde bulunan Özmen,” Tarih şuuruna kavuşmaları ve tabii ki çevrelerine de bu konuda aydınlatmalarını öneriyorum” dedi.

Tarihin gözler önüne canlandığı etkinliğe; Tepebaşı Belediye Başkanı Dr. Ahmet Ataç, Sarar Protokol Müdürü Ve Dost Dernekleri Platformu Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Alaattin Çoban, Van Eskişehir Dernek Başkanı Nihat Baş, Bilecikliler Dernek Başkanı İrfan Öz, Şanlıurfalılar Dernek Başkanı Aziz Karagöz, Filistinliler Dernek Başkanı Murat El Mühendis, Gaziantepliler Dernek Başkanı Metin Özabuş, Azerbaycan Dernek Başkanı Cavit Bayram Alpu Dernek Onursal Başkanı Cengiz Filiz, Berberler ve Kuaförler odası Başkanı Gürdal Sarıkaya, İl Sivil Toplumlar Müdürü Nihat Bahar, Tarım il Müdür Yardımcısı Rıdvan Akpolat , Konuk dernek yönetim kurulu üyeleri, Eskişehir Muş Kültür ve Dayanışma Derneği Yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı.

İKİ DÖNEM ÖNEMLİ ZAMAN DİLİMİ

Türk tarihi açısından Malazgirt Zaferi ve Büyük Taarruzun önemli bir zaman dilimini ifade ettiğine değinen Alper Özmen, “Öncelikle 26 Ağustos tarihi bizler için iki yönden çok önemlidir. 26 Ağustos 1071 Malazgirt ve 26 Ağustos 1922 Büyük Taarruz. Birisinde biliyoruz ki Türklere Anadolu'nun kapısı açılmış anahtarı verilmiş, kilidi verilmiş. Diğerinde ise yani 26 Ağustos 1922’de ise Büyük Taarruz ile Mustafa Kemal Atatürk ve beraberindeki Türk ordusu Afyon Kocatepe'den başlayarak 9 Eylül bin dokuz yüz yirmi iki tarihine kadar İzmir bölgesinde düşmanı yurttan çıkarmayı başarmıştır. Dolayısıyla birisi kapıların açılmasını gerçekleştirirken diğeri de bu yurdun gerçekten Türk vatanı olduğunu muhafaza etme noktasında önemli bir rol üstlenmiştir. Dolayısıyla biz her iki döneminde Türk tarihi açısından gerçekten önemli bir zaman dilimini ifade ettiğini belirtebiliriz” dedi.

TÜRK KİMLİĞİ ORTAYA ÇIKTI

 Alparslan'ın 1071 Yılında Malazgirt Zaferinin kazanılmasında ki önemini belirten Özmen, “Devlet çok genç bir devlet. Yani yaklaşık 30 yıllık tarihi olan bir devlet. Tabii bunu göreceli olarak söylüyoruz. Çünkü biliyoruz ki Türk devletleri öncesinde de var. Ama bu 30 yıllık devlet Karşısında belki de tarihin en güçlü devletlerinden birisi olan ve belki de hani bu siyasi bir dev olarak ifade edebileceğimiz Roma'nın devamı olan Bizans İmparatorluğu'na karşı önemli bir mücadele vermiş ve bu mücadeleden başarı elde etmiştir. Bu başarıyı tabii ki sadece Selçuklu Devleti ile Bizans Devleti arasında değerlendiremeyiz. Bunun yanı sıra İslam dünyasıyla Hristiyan dünyası arasında kozların paylaşılması açısından da değerlendirmek gerekiyor. O kozların paylaşılmasında evet Selçuklu Devleti İslam dünyasını temsilen büyük bir başarı elde etmiş ve 1071 tarihinden sonra biz hem Bizans için hem Hristiyan dünyası için hem de Müslüman dünyası için artık haritaların değiştiğini, özellikle Anadolu coğrafyasında hem demografik, hem siyasal hem de kültürel açıdan, sosyal açıdan önemli bir dönüşüme startının verildiğini söyleyebiliriz. Anadolu evet bir Türk coğrafyasıydı zaten. Anadolu'da Türkmen aşiretleri ve Türkmen beyleri yaşamaktaydı. Ama bu dönemle birlikte biz Anadolu'nun kapıları derken aslında o setler ortadan kalkmış ve Anadolu'da Türk kimliğinin inşasında önemli bir Devrin başlangıcı olarak ortaya çıkmıştır” ifadelerini kullandı.

 

NE TÜR MÜCADELE VEREREK VATAN OLDUK

Gençlere Malazgirt ile Türk tarihinin araştırılmasını ve yaşatılması için tavsiyelerde bulunan Özmen, ”Tarihi okumak ve tarih bilinci kazanmak çok fazla önemli geçmişte ne tür mücadeleler verilerek bu topraklar vatan oldu. Gençlerin öncelikle bunu araştırması, Malazgirt'i, Çanakkale'yi, Afyon Kocatepe'yi Kurtuluş Savaşı'nın geçtiği yerleri, Samsun'u gerçekten çok iyi araştırarak ve mümkünse tabii ki buraları görerek tarih bilincine, tarih şuuruna kavuşmaları ve tabii ki çevrelerine de bu konuda aydınlatmalarını öneriyorum” diye konuştu.

FARKINDALIK YARATMAK İSTEDİK

Eskişehir Muş Kültür ve Dayanışma Derneği olarak farkındalık yaratmak için böyle bir etkinliği düzenlediklerini dile getiren EsMuşDer Başkanı Ayhan Taşçı, “Bizler de Muşlular olarak bir farkındalık yaratmak adına bir şeyler yapmak istedik. Çünkü hep Muş’da kutlanıyordu. 26 Ağustos Malazgirt'te zaferin kazanıldığı noktada kutlanıyor. Biz de Eskişehir'de Eskişehir Muş Kültür ve Dayanışma Derneği olarak bir farkındalık yaratalım. Eskişehir de bunu kutlayarak taçlandıralım istedik. Tabii burada öncelikle biz Sultan Muhammed Alparslan ve onunla beraber kalıp sallayan tüm mücahitlerimizi, şehitlerimizi rahmetle minnetle anıyoruz. Vatan toprakları için, bayrak için, şehadet şerbetini içerek ebediyete intikal etmiş tüm şehitlerimizi, Rahmet ve minnetle anıyoruz. Bizim için çok önemli. Yani bugün hakikaten Malazgirt olmasaydı belki bir Çanakkale olmayacaktı. Belki bugün 30 Ağustos yine Zafer Bayramımız belki olmayacaktı. Onun için bir Malazgirt Zaferi bizim için son derece önemli olduğu için de bugün biz onu gururla kutluyoruz” dedi.

 

KAYBOLMAYA MAHKUMDUR

Haber alınamıyordu, evinin banyosunda ölü bulundu! Haber alınamıyordu, evinin banyosunda ölü bulundu!

Dernek yöneticileri olarak hep beraber etkinlikte yer aldıklarını söyleyen Sarar Protokol Müdürü ve Dost Dernekleri Platformu Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Alaattin Çoban,” Sayın Başkanımızı, yönetimini ve bu işte emeği geçenlere herkese gerçekten teşekkür ediyorum. Geçmişiyle yaşamayan, geçmişi unutan tüm toplumda kaybolmaya mahkumdur. Ama biz geçmişimizle beraber yaşayarak Türk toplumunun ne kadar önemli bir topluluk olduğunu burada anlatmaya ve belgeleriyle sunmaya çalışıyoruz. Hocamızın düzenlediği bu program ve başkanımızın öncelik etmesi bizim için de çok güzel bir olay. Biz dernek yöneticileri olarak hep beraber buradayız. Yolları açık olsun. İnşallah bayrağımızı en iyi şekilde her yerde dalgalandırmaya devam ederek mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.HM