Eskişehir Bilecik Veteriner Hekimler Odası Başkanı Erdinç Yuva, Ulusal Süt Konseyi tarafından ayında 17 lira 15 kuruş olarak belirlenen çiğ süt fiyatının 1 Ağustos itibariyle 18 lira 35 kuruş olarak güncellenmesine tepki gösterdi. Belirlenen ücretin üreticinin giderlerini karşılamadığını belirten Yuva, gerekli düzenlemelerin yapılmaması halinde anaç hayvanların kesime gidebileceğini, bu durumun da ithalatın önünü açacağına dikkat çekti.
ÜRETİCİ ZARAR EDİYOR
TÜİK’in enflasyon verilerine göre yüzde 7 oranında artışın yeterli olmadığını belirten Yuva, “Süt fiyatlarında yılın ilk 6 ayında yüzde 9’luk bir artış görülmüş. Yoğurt, ayran, tereyağı gibi süt türevi ürünlerde ise perakende tarafında yüzde 15’lik bir artış yaşanmış. Yani üretici, satış zincirinde en az payı alan taraf durumunda. Dünya genelinde kabul gören bilimsel bir süt-yem paritesi var. Bu parite 1,3 ile 1,5 arasında olmalıdır. Yani ben 1 litre süt sattığımda, 1 buçuk kilogram yem alabilmeliyim. 1 çuval yemin fiyatı ortalama 700 lira civarındadır. 1 buçuk kilogram yem için ödenmesi gereken rakam 21 liraya denk geliyor. Bu durumda, üretici litre başına yaklaşık 3 lira zarar etmektedir. Üreticinin hayvancılığı sürdürülebilir şekilde yapabilmesi gerçekten zorlaşmaktadır” ifadelerini kullandı.
İTHALAT ARTAR
Ulusal Süt Konseyi’nin mevcut rakamı yeniden değerlendirmesi çağrısında bulunan Yuva, durumun ciddiyetini şu sözlerle aktardı: “Eğer süt hayvanlarımızı ve damızlık hayvanlarımızı koruyamazsak, kesime gönderilmeleri hızlanacaktır. Süt fiyatlarının 3’er aylık periyotlarla otomatik olarak güncellenmesi gerekmektedir. Yem bitkilerinin üretimi yüksek oranda desteklenmelidir. Anaç hayvanların kesime gitmesi demek, o hayvanın bir daha yavru verememesi demektir. Süt ve protein ihtiyacımızı karşılamakta zorlanırız. Bu durumda ithalat devreye girmeye başlar. Önce süt, sonra et ithalatı artar. Çünkü 1 yıl sonra doğacak erkek buzağı, et ihtiyacımızı karşılayacak potansiyele sahiptir. Ancak bu buzağı doğmayacağı için, et ithalatı artar. Damızlık hayvan olmadığında da süt üretimi düşer. Üretim olmayınca marketlerde süt ve süt ürünlerinin arzı azalır, fiyatlar artar. Bu zincir, herkesi etkileyen bir krize dönüşür.”