Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kadın Çalışma Grubu tarafından “Kadın Kurultayı” düzenlendi. Kurultayda, kadınların mühendislik örgütlülüğünden laiklik, eğitim ve eşitlik mücadelesine, dijital çağda kadınların karşılaştığı yeni tehditlerden yapay zeka ve dijital şiddete kadar birçok başlık ele alınırken, kadın mühendislerin, mimarların ve şehir plancılarının sorunlarını dile getirildi. Jeoloji Mühendisi Banu Kulaç, İnşaat Yüksek Mühendisi Raziye Peker, Jeofizik Yüksek Mühendisi İrem Erguncu Güçlü ve Avukat Sena Yılmaz’ın sunumlarıyla katkı sunduğu kurultayda, serbest kürsü ve öneriler bölümüyle katılımcıların görüşleri de paylaşıldı.
KADININ SESİ TOPLUMUN SESİDİR
Kurultayda konuşan TMMOB İKK İl Sekreteri Salih Eğerci, “TMMOB’lu kadınların mücadelesi, örgütümüzün tarihsel çizgisinin ayrılmaz bir parçasıdır. Kadınların sesi kısıldığında toplumun da sesi kısılır. Ülkemizde kadınların kazanılmış hakları uzun süredir hedef alınmaktadır. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması bunun en somut göstergesidir. Laikliğe ve eğitime yönelik saldırılar ise kız çocuklarının eğitim hakkını, kadınların meslek hayatındaki varlığını doğrudan etkiliyor. Eskişehir’de binlerce genç kadın mühendislik ve mimarlık eğitimi alıyor ama mezun olduktan sonra iş yaşamında aynı oranda yer bulamıyor. Sanayide, fabrikalarda kadın mühendisler hâlâ yeterince değerlendirilmiyor. Oysa kadınların emeği olmadan sanayide, kentleşmede, bilimde ilerleme mümkün değildir. Afet yönetiminden toplu taşımaya kadar kentleşmenin her alanında kadınların bakış açısı yaşamsal öneme sahiptir. Kadın mücadelesinin temelinde laiklik, özgürlük ve eşitlik vardır. Laiklik olmadan bilim olmaz; laiklik olmadan kadın mühendisler özgür ve eşit olamaz. Eşit işe eşit ücret, yalnızca bir talep değil, adaletin gereğidir” ifadelerini kullandı.
Eğerci açıklamalarına şöyle devam etti: “Bugün dünya dijitalleşiyor. Yapay zekâ, büyük veri ve otomasyon mesleklerimizi dönüştürüyor. Ancak kadınlar eşit şekilde yer almazsa bu dönüşüm eşitsizlikleri yeniden üretecektir. Kadınlar siber tacizden dijital şiddete kadar yeni tehditlerle karşı karşıya. Bu sorunlar yalnızca kadınların değil, demokrasinin de sorunudur. Ama biz biliyoruz ki kadınların mücadelesiyle TMMOB’nin mücadelesi iç içedir. Cevabımız açıktır: Daha fazla örgütlenmek, daha güçlü dayanışma ve mücadele hattı kurmak. Biz erkekler de kadın mücadelesine yalnızca destek olmakla değil, aktif şekilde omuz vermekle yükümlüyüz.. Kadınların özgürleşmediği bir ülkede demokrasi, bilim ve mesleki ilerleme olmaz. Bugün burada konuşulan her söz, alınan her karar; yarının daha eşit, özgür ve demokratik Eskişehir’ini ve Türkiye’sini inşa edecektir.”
