AK Parti içinde klikler o adar çok ki… Sanki klikler koalisyonu bir parti görünümündeler…

Partili milletvekilleri ve teşkilatlar bu yerel seçimlerde halkın içine karışmamaya özen gösterdiler.

Klasik hoş geldin beş gittin ziyaretleri yapıldı. Selfiler çekildi…

Sosyal medya üzerinden iletişim yapıldı…

 

Kapalı toplantı salonlarında toplandılar,  kendi kendilerine propaganda yaptılar.

Kendi kendilerine konuştular, kendilerini alkışladılar.

Buralarda milletin asilleri yoktu. Vekilleri vardı.

Böylece siyaset yaptı sandılar.

 

Sonuç. Kan kaybı. İrtifa kaybı. Ve 2. Parti konumuna düşmeleri.

En önemlisi “RUH KAYBI”…

Bunu nasıl telafi edecekler?

Zira oy yoksa hizmette yok şantajı çökmüştür… Ey! Mütedeyyinler idrak edebileniz mi durumun vahametini?

 

Herkes, şimdi ahkam kesiyor… “AK Parti şunu şöyle yapmalıydı... Bunu öyle yapmamalıydı” akıl hocalığı yapıyor. Bir bakıma, “Araba devrildikten sonra yol gösteren çok olur” deyimini hatırlatır tarzda kalem oynatıyorlar. 

Seçim öncesi taraftar, yandaş kalemler AK Parti’ye “Çok iyi gidiyorsunuz, çıkarttığınız adaylar doğru adaylar. Merak etmeyin yola devam!” gazını veren de aynı kalemlerdi.

Peki, gerçekleri söyleyenler, yazanlara ne diyorlardı? Hain… Soru şu gerçekleri söyleyenler mi, yoksa yalakalık yaparak, yanlış bilgi verenler mi hain?

31 Mart Sonuçları açık ara hezimet.

 

HAZİNE MİLLETİNDİR

 

Hazine milletin parasını korumaklar görevli… Bu paralar, fakir halkın sırtından alınan dolaylı vergilerler den oluşuyor. KKM’ye ve faize milyarlarca kaynak aktarılıyor. Zenginlerin vergi borçları siliniyor.

Varlık fonunda neler oluyor bilinmiyor!

Emekliye sıra gelince para yok diyorlar.

Al sana 10 bin TL sadaka parası veriyorlar

Nerede hata yaptık diyorlar…

Ben söyleyeyim.          

 

Rakamlara bakıyorsunuz ki tam bir felaket.

Gelirden alınan paya bakıyorsunuz ki o da ne? Erdoğan’ın asrın liderliğinde tek kazanan en zengin % 5’lik kesim olmuş. Resmen zenginler ihya edilmiş.

Emekli maaşı ortalaması asgari ücretin % 20 üzerindeyken Erdoğan liderliğinde % 25 altına düşmüş. Ücretlilerin ülke gelirinden aldığı pay % 33’lerden % 24’lere gerilemiş.

Bunu biz uydurmuyoruz. Devletin rakamları söylüyor. Bakın TÜİK verilerine…

Ama bütün bunların yanında yine en fazla oyu,  en fazla cefa çekenler AKP’ye oy vermişler. Adeta oy vererek vatanı kurtardığını sananlar vermişti 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde…

Durum maalesef bu. Acı gerçekler. Türkiye YAPISAL YIKIM yaşıyor. Enflasyon düşmediği gibi, dar gelirli ücretli kesim resmen her geçen gün daha da fakirleşiyor.

AKP politikaları 14 Mayıstan önce zaten iflas etmişti.  AKP algı yönetimini çok iyi yaptığı için 28 Mayıs 2023 seçimlerinde cumhur ittifakı başarı ile çıkarken, aradan geçen 9 ay sonunda yapılan belediye seçimlerinde 31 Martta hezimete uğraması ve iflası sandıkta tescil edilmişti…

Ülkede adalet gitmiş

Ülkede eğitim bitmiş

Ülkede sağlık çökmüş

Ülkede fakirlik yayılmış

Ülkede teknoloji durmuş

 

Açlık sınırında bir Türkiye var.

Dünyanın tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yeterli olan Türkiye’nin AKP döneminde ne hale getirilmiş…

Doktorların kovulduğu, eleştiri yapanların, düşünce adamların, aydınların içeriye atıldığı, maalesef kaçılan ülke olmuşuz. Önce iyi eğitimliler ülkeden kaçmaya başlamıştı. Şimdilerde fabrikalar da ülkeyi terk etmeye başladı.

KAPI KAPI DOLAŞTILAR

Bakan dünyayı tur atıyor amma arzu ettiği sıcak para bir türlü gelmiyor. Ülkeye sabit sermaye yatırımları gelmiyor… Sıcak parada fırsat kolluyor. Daha yüksek faizli hazine bonosu almak için dolar kurunu daha yükseklerden bozdurmak istiyorlar.

Hani mantığım bazen duruyor. Ülkeden kaçılıyorsa hiç 1. sınıf ülke olur mu? Kaçılan ülke aslında “çöken” ülke demektir.

31 Mart seçimleri neden önemliydi? Çünkü 22 yıllık algı yönetimi yıkıldı.

AKP’nin seçimler öncesi bol keseden attıkları palavralar gün yüzüne çıktı. Çalışma bakanı bunu deklare etti…

Bu enflasyon ortamında sefalete mahkûm edildik…

Yalan rüzgârları dizi film oldu. AKP’li belediyelerden yolsuzluklar fışkırıyor. Bu yolsuzluklar için AKP’li yandaş kalemlerden çıt çıkmıyor…

Bütçeler iflas etmiş. Borç batağına saplanmış belediyeleri alan CHP’nin işi çok zor.

Ve en önemlisi verdiğiniz oylar ile ülkeyi uçurumun eşiğinden kurtardınız… Bir yıkımı durdurdunuz…

Umutlarımız yeniden yeşerdi.

Yeniden büyük bir demokratik Türkiye umudu doğdu.

İBRAHİM ARSLAN

Eskişehir’in araştırmacı, soruşturmacı CHP’nin milletvekili..

“Merkezi iktidarın şehrimize ayırdığı herhangi bir kaynak yok” demiş…

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in oda ve borsa başkanlarına, “2024 yılında kimse bana bir şey istemek için gelmesin, para yok”  demiş.

Detayını açıklamış…

Düşünün 4 yıl sıkı para politikası uygulanacak. Nebi Hatipoğlu Allah’ın sevgili kuluymuş… Seçim öncesi o kadar çok heteredoks vaatler vermişti ki!

İyi ki kazanamamış. Bu ekonomik tabloda hiçbir şey yapamazdı. Çünkü hazine iflasta. 5 kuruş yardım alamazdı.

Var olan bütün karizması bir kez daha çizilirdi. Hani, ben programın yıldızı olacağım demişti.

o zaman tam yıldız olurdu…

Verilmiş sadakası varmış.