LOZAN' ın 99 yılı dönümüydü. T.C nin tescili.Türk Basınında sansürün kaldırılması 114 yıl dönümüydü.

'Gazeteciler ve Basın Bayramı' olarak kutlanmaktadır.
Nasıl bir kutlama ise?
O günden bu güne bir arpa boyu yol alamamışız.
Sözde basın 4.kuvvet.
Nerede?
Efendim bizlerde basmakalıp sözlerle işte; halkımıza doğru haber alma imkanı sağlayan ve düşüncelerini başkaları ile paylaşmasına aracı olan basın kuruluşları, önemli bir toplumsal görev icra etmektedir. Diye basmakalıp sözlerle egomuzu tatmin ederiz.
Herkes bayramımız kutlar.
Siyasiler, bürokratlar en başta.
Klasik sözler.
Devlet kutlar.
Sonra neden yazdın diye içeri atar.
Bıktım bu sözlerden. Hiç samimi bulmam.
Tam bir iki yüzlülüğü vardır.
Bırakın basın ile ilgili bütün yasaları kaldırsınlar.
Daha rahat ederiz.
Nedeni çok basit. Hiç bir yazar, çizer, gazeteci sözlerinden, siyasi görüşünden, yazdıklarından ve haberlerinden dolayı tutuklanamaz.
Bu kadar basit.
Lakin Ceza yasasındaki terör hükümleri hariç.
Vatana ihanet edenler,basın özgürlüğünün arkasına sığınamazlar..

Basın özgürlüğü mücadele günüymüş.
Böyle demeç mi olur!
Geçin bunları..
Özgürlük herkes içindir. Ayırım yapılamaz.
*****
Her rejimde gazeteci tutuklanır
Demirperde ülkelerinden tutun da, Güney Amerika'ya, Küba'ya kadar gazeteciler, düşünen insanlar, yazarlar, muhalif düşünceler, iktidar tarafından sevilmezler.
Nedeni şu: İktidarlar yaptıkları işlemlerde denetim altında olmak halkın bilgilendirilmesi veya doğru haber almasını hiç istemezler.

Onun için basına, demokratik ülkelerde 4. kuvvet denilmektedir. Basın özgürlüğünün olduğu ülkelerde gelişmiş demokratik AB ülkelerdir.
*****
Ülkemizde gazeteciler, haber yaptıklarından ve yazdıklarından dolayı tutuklanmışlardır. Uyduruk iddianamelerle içeri tıkılmış, hakimin önüne çıkacağı günü bekliyorlar. Yüzlercesi de mahkemeye gidip geliyorlar.. Bu günlerde toplumsal-siyasal kutuplaşmalar had safhaya ulaştı. Gazeteciliğin, yazmanın, haberin suç olduğu ülke haline getirildik. Basının bağımsız olduğu söylenebilir mi?
Söylenemez.
Hakim önüne çıkanlar, beraat kararları ile hürriyetlerine kavuşurlarken, diğerleri içeride tutuklu olarak kalmaya devam ediyorlar.
Hani, tutuksuz yargılanmak esastı?
Hani, nerede kaldı masumiyet karinesi?
Hani, basın özgürlüğü, nerede kaldı?
24 Temmuz 2022 itibariyle Türkiye'de en az 56 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde tutuklu veya hükümlü olarak bulunuyor.
*****
Şimdi dijital dünyadayız. Her saniye milyarlarca haberin dolaştığı bir iletişim çağında yaşıyoruz. Gazete kağıdından, avuçlarımızdaki cep telefonları artık bir haber ve iletişim kaynağı haline gelmiş. Yüzlerce arkadaşımız, düşünce adamı içeride.
Neden
Düzeni sorguladıkları için
Bayrammış.
Ne bayramı.
Bu kadar ikiyüzlü olmayın
Yüzleşin kendinizle.
Aklı ipotek altına alınmış, kalemini kiralamışların bayramımı olur.
Bu kadar ikiyüzlü olmayın.
Herkes kendisine yandaş kalem arıyor.
Vantrolog kalemler.
Hadi canım sende.
****
Günümüz dünyasında herkes gazeteci.
Herkes yazar, herkes haberci.
Bu da kötü bir şey değil.
Bizlere abartılmış, çok farklı anlamlar, yükler falan yüklemeyin. Nasıl olsa şimdi haber ajansları var. Akıllı telefonlarınıza sürekli haberler gelir. Dünya avucunuzun içinde.
Oturduğun yerden haber yazarsın. Yorumlar yaparsın.
Ne güzel. Metaverse-dijital özgürlük.
Zaten hepsi birbirine benzer.
Birde basın ile uzaktan yakından ilgisi olmayanlarda ortada kalem-i hümayun gibi dolaşmaları yok mu?
Aksesuar gibi rozet takıyorlar.
****
Selda Bağcan' ı çok severim. Hayranıyım. Bir eserinde bizlere de sitem ediyor.

YAZ GAZETECİ YAZ..
Aman gazeteci gel bizim köye bizim halları da yaz.
Şehirde ojeli parmakları yazma.
Bir de bizim köyde nasırlanmış elleri de yaz yaz gazeteci yaz,
Yaz yaz efendi yaz.
Bankada parası olan kulları yazma.
Onlara aldanıp yolundan azma.
Şehirden asfalt geçen yolları yazma.
Bir de bizim köyden eşşek geçmeyen yolları da yaz yaz gazeteci yaz
Yaz yaz efendi yaz.
Şöhretten bunalmış dilleri yazma.
Kendi bahçendeki gülleri yazma.
Haksız yere genç öldüren elleri yazma.
Doğuda doktorsuz ölen kulları dayaz yaz gazeteci yaz
Yaz yaz efendi yaz.
Yaz yaz gazeteci yaz.
Yazamıyoruzzzzz!.
Kendimize hayrımız yok başkasının haklarını yazıyoruz..
*****
LOZAN.
T.C' nin tapusu.
Barış anlaşması 99 yaşında.
Gerçek bilgiye ulaşmak için kaynaklarımız çok. Ben kısa bir bölümünü naçizane aktaracağım..
Atatürk'ün Nutuk'ta Lozan Antlaşması'nın neyi engellediği ve neyi gerçekleştirdiğiyle ilgili şu sözleri, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıyım diyen herkesin hafızasına kazıması gerekir.
'Muhterem Efendiler, Lozan Barış Antlaşması'nın ihtiva ettiği esasları, diğer barış teklifleriyle daha fazla mukayeseye mahal olmadığı fikrindeyim. Bu antlaşma, Türk milleti aleyhine yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması'yla tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri görülmemiş bir siyasi zafer eseridir.'
Lozan için, dönemin İngiltere Başbakanı Lloyd George: 'Lozan, İngiltere'nin bu zamana kadar imzaladığı antlaşmaların en alçaltıcısıdır' demiş ve koltuğundan olmuştur.
İngiliz Sosyolog- siyasal bilimci-tarihçi Toynbee şöyle demiştir.
'Hemen hemen her konuda Türk ulusal istekleri, Lozan'da müttefikler tarafından kabul edilmiştir. Ve dünya tarihte esi olmayan bir olayla karşılaşmıştır. Yenilmiş, parçalanmış bir ulusun, bu harabe içinden ayağa kalkması ve dünyanın en büyük ulusları ile tam eşit koşullar içinde karsı karsıya gelmesi ve Büyük Savaşın bu galiplerini dize getirerek her isteğini kabul ettirmesi şaşılacak bir şeydi.'
Lozan kazanımının temelinde bu ülkenin kurtuluşu ve kuruluşu için dökülen kanların bulunduğu gerçeği de bu bağlamda daima hatırlanmalıdır.
Herkes bir kez daha LOZAN' ı okusun.

Sürekli gündeme getirilen, bazı kişilerin zaman zaman üzerinde tartıştığı sorusuna açıklama getirmek için Bahtiyar Süha Keskin CİMER'e başvurdu ve 1923 tarihli anlaşma için 'Lozan'ın gizli maddeleri var mı?' diye sordu.
Bitmeyen dedikoduyu bu kez CİMER yalanladı.
CİMER de Keskin'e cevap verdi: 'Lozan Barış Antlaşması'nda gizli maddeler bulunmamakta olup, maden çıkarmamıza engel teşkil eden bir madde yer almamaktadır.'
Bu cevap, sosyal medyada büyük ilgi gördü.
Ancak bazıları ısrarla ve inatla bu gizli maddelerin varlığına inanıyor.
Ne diyelim.
Onun için yatın kalkın, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına dua edin.
Cahillerden olmayın.