Erdoğan ne diyor… Oy verirsen hizmet gelir… Bizleri bu hale getirdiler… İktidarın karnesi bozuk. CHP’li belediyeleri yaptığı hizmetleri görmezden geliyorlar.

Biliyorlar..

Belediyeciliğin “B” sini bilmeyenler işkembeden atıp tutuyorlar..

Onları dinledikçe gülüyorum.

Durmak yok palavraya devam… İnşallah, maşallah!

YRP geliyor…

En büyük sürprizi yaptı desek yeridir. Babasının izinde gidiyor. Kısacası Milli görüşün varisi. Babadan oğula geçmiş… Politika bu. Genel seçimlerde Cumhur ittifakının çatısı altında yer aldı. Kendi gücüyle seçimlere girdi. Başarılı bir sonuç aldı ve ses getirdi...

Bende varım!...

Yerel seçimlerde Erdoğan’la görüşmeler yaptı. Fatih Erbakan’ın istemleri vardı. Kabul edilmedi ve 71 ilde aday çıkaracağını ifade etti..

Siyasette önümüzdeki dönem yeniden biçimlendirilecek... Gerçi aile içi enişteler büyükşehir belediye başkanı gösterilse de yaptığı aday toplantısında Fatih Erbakan oldukça kalabalık bir kitleye hitabet etti…

Etkiliydi. Alkışlar aldı…

*****

1994 ruhu başladı dönmeye… Tamamen şehir efsanesi. Ne diyorlar.. Sosyal belediyeciliği ve efsane hizmetlerimizi tanımamıza tanımasına vesile oldu.

Neymiş bu efsane hizmetler?

Şişirilmiş günümüze yansıtılan bir “algı”  propagandası..

AKP’yi çok sert dille eleştirerek “rant” belediyeciliği yapmakla suçluyor...

Fatih Erbakan konuşmasında;

“İnsanı tamamen unutan, gözünü para hırsı bürümüş rant uğruna çevreyi yok eden, sadece ve sadece rantını ve çıkarını düşünen rantçı belediyecilik anlayışıdır.

Biz bir elbise dikiyoruz bu elbise kimin üzerine uyuyorsa o bunu giyecek ve gereken dersleri İnşallah çıkaracak. Rant belediyeciliği demek? İsrafa ve harama bulaşmış belediyecilik demektir. Belediye bütçesini, borç batağına saplamak demektir. Bu borç nedeniyle her sene milyarlarca lirayı faize ödemek demektir.

Rant belediyeciliği 3 liralık işi 10 liraya ihale eder aradaki farkla da akrabasını çevresini ve Parti teşkilatlarını finanse eder. Ehliyete liyakate hiçbir zaman önem vermez rant belediyeciliğinde torpil ve adam kayırma hakimdir. Emeğin ve alın terinin hakkını vermez yeşili ve tarihi yok ederek rant üretir. 

Tek dertleri rant elde etmek. Gözleri para hırsıyla bürünmüştür.

Rant belediyeciliği vatandaşın veya şehrin halini değil, makam aracının markasını ve modelini düşünür. Rant belediyeciliği Garibanın sokaktaki tezgahına müsaade etmez ama, kendi tezgahına da kimsenin dokunmasına asla izin vermez. Belediye başkanlığını halkın derdine derman olarak yerine zenginler derman olurlar.” dedi…

Bu suçlamaların adresi belliydi AKP…

O günkü milli görüşçüler sözde davaya inanıyorlardı. Sözde Mücahit idiler...

Hiç bir mesleği olmayan, hiçbir liyakati olmayanların kamuya yerleştirildiler. Güzel hikaye yazdılar..

Emekliyi sürekli promosyonlarla kandırdılar. Onlara elma şekeri yalattırarak ‘oy’larını aldılar.

Şimdi yeni senaryolar hazırlanıyor.

CHP’nin ana muhalefet siyasal rolü olarak önemi çok büyük. Bunu iyi anlamak lazım.

Mesele CHP’nin meselesi değil…

Mesele hepimizin var olma meselesi…

Demokrasi meselesi..

Rasyonel davranma meselesi..

Çünkü 31 Mart’tan sonra siyaset yeniden biçimlendiriliyor.

Bu sistem niteliksiz insanların varlığından besleniyor.

Buna da CHP alet oluyor.

Düzenin çarkına uyum sağlıyor. Yapacağı korkmadan, yüreklice tam tersi olmalı.

Bozuk düzenin çarklarına çomak sokma zamanı geldi… Bu bizler için beka sorunudur…

Çünkü memleketimizde sessiz istilanın ayak sesleri yerine seslisini bırakacaktır.

Unutmayın.