Odunpazarı Meclisi klasiğidir Ali Haydar Çelik. Konuşmasına başlamadan önce sevgiler saygılar sunumu yapar.

Dikkat çeken politik konuşmalar yapsa da basında pek yer tutmaz.

Basın emekçilerine de selam göndermeyi hiç unutmaz!

İşçi dayanışma günümüzü kutladı. Tarihçesine değindi. Değindiği önemli başlıklardan bazıları…

Bugün 1 Mayıs demek asgari ücretle çalışıp açlığa mahkûm edilen işçilerin sesinin daha gür çıktığı, iş cinayetlerine karşı dayanışmanın daha yükseltildiği kömür madenlerinde fabrikalarda inşaatlarda tersanelerde iş güvenliği olmadığı için kaybettiğimiz işçi canların yenilerinin eklenmemesi için sesimizi olabildiğince yükselttiğimiz gündür…

Emeklilerimizin sefalet ücretine mahkûm edilip insanca yaşam koşullarının elinden alınmasına İsyan ettiğimiz gündür adı altında hakları yenilen işsiz gençlerimizin haklarını elde etmek için sesimizi yükselttiğimiz gündür…

Mehmet  Kepez’e gönderme yaparak, devam ediyor konuşmasına...

AKP’nin emekçilerin üzerinde uygulanan sömürü politikalarını eleştirdi. Yoksulluk sınırında  yaşayanların ıstakoz yediği, Maldivlerde tatil yapabiliyor zannediyor. Yandaş kanalların çok etkisinde kalmış diyor.

AKP'nin ve Sayın Kepez'in bu anlayışı yavaş yavaş sona ermeye başlamıştır. Gelir dağılımında adaletin sağlandığı ülkemizin kaynaklarının bir avuç yerli ve yabancı grupları tarafından yağmalanmış, dostluğun kardeşliğin hukukun ufukta görüldüğü günler artık çok uzak değil Akın var akın Güneşe Akın güneşi zapt edeceğiz güneşin zaptı yakın…

Tabii buna cevap vermek olmazdı. Cevap verecek olan AKP Odunpazarı gurup başkan vekili Mehmet Kepez…

Kazım Kurt’ta alırsın cevabını biraz sonra diyerek sözü Sibel Hanım’a veriyor. Konuşmasında yeni eğitim öğretim programı Türkiye yüzyılı Maarif modelini eleştiriyor. Sayısal örneklerle dönem içinde yapılan sınav modellemeleri ile sonuçları eleştiren Sibel Yeşildağ, eğitimin bir tek cümlesinde laik çağdaş ve demokratik eğitim sistemiyle Mustafa Kemal Atatürk'e yer verilmeyerek Milli Eğitim sistemimizin felsefesini gözler önüne sermiş oldu fakat açıklanan Türkiye Yüzyıl Maarif taslağı usül bakımından da içerik bakımından da çok eksik ve hata içermektedir. Eğitim kavramı yerine Maarif teriminin seçilmesi de ideolojik kasıt taşımaktadır. Çünkü Maarif dini bir terimdir eğitim anlamına da gelmemektedir…

+++++

Kamuoyunun gündeminde TÜRASAŞ var… Hakkında iddialar öyle böyle değil. Bir bakır hırsızlığı olayı. Öyle 3-5 kilo ile sınırlı değil. Bu durum medyaya yansıdı. Haber yapıldı…

İşte bu konuyu CHP meclis gündemine taşıdı…

Bölge müdürlüğünün hizmet aldığı bir taşeron şirket tarafından tesis içinde bulunan 20 tona yakın bakır hurda çalınmış…

Bu iddiaların Türasaş yönetimi tarafından bilindiği fakat sessiz kalındığı konusunda iddialarda bulunmaktadır. 

Sorulara yanıt aranıyor ama yanıtlayacak kurum AKP’nin meclis üyeleri değil ki?

İl başkanı vekiller ne yapıyor?

Türasaş Bölge Müdürlüğünde meydana geldiği kamuoyuna yansıyan milyonlarca liralık hırsızlık iddiaları doğru mudur? İddia edilen bu hırsızlık olayıyla ilgili herhangi bir adli işlem soruşturma işten çıkarma olmuş mudur ve bahsi geçen taşeron firma TÜRASAŞ içerisinde hala hizmet vermekte midir?  

+++++

AKP’nin belediye başkan adayları emekte Lise sözü vermişti. Bu gündeme getirildi. Meğerse proje falan yokmuş. Herkes Lise sözü vermiş…

Sadece tabela takılmış…

ETİ göç müzesi gündeme getirildi ve TÜGVA’ya devredilmiş. Göç müzesinin kuruluş amacı bellidir. Eskişehir göçmen kentidir…

Kafkasya’dan, Balkanlara kadar Türklerin göç hikayeleri vardır…

Onların nerelerden geldiği ile ilgili olarak bir benlik oluşturulmak üzere amaçlanmış tasarlanmış bir yapı…

TÜGVA vakfına ne amaçla devredildiği ilgili olarak bilinmeyenler var. Şimdiye kadar konuyla ilgili net bir açıklama yapılmadı.

SÖZ AKP’de…

AKP gurup başkan vekili Mehmet Kepez söz alarak tüm emekçilerin 1 Mayıs emek bayramını kutlayarak söze başlıyor.

Taksim meydanının neden verilmediğini açıklayan konuşmasında 1 Mayıs biraz sıkıntılı bir şekilde kutlana gelir hale geldi. Ancak şunu kabul etmiyoruz. Yani Bayramsa Bayram gibi kutlanmalı etkinlik şeklinde kutlanmalı kanunun vermiş olduğu yetkilere dayanarak, İçişleri Bakanlığı İstanbul Valiliği defalarca açıklama yapmasına rağmen hala İlla Taksim Taksim diye tutturmanın çok iyi niyetli bir görüntü olduğunu düşünmüyoruz…

İşte zihniyet bu… Bayramsa bayram gibi kutlanmalıymış. İlahiyatçı ya öyle zannediyor. Emekçiler sermaye sınıfının sahiplerinin ellerini öpsünler… Yahu kardeşim bu bir dini ve milli bayram değil…

1 Mayıs uluslararası emeğin birlik, beraberlik dayanışma günüdür.                       

Ne anayasayı ne de anayasa mahkemesinin aldığı Taksim kararı onlar için hiç bir önemi yoktur.

Türkiye nereye gittiğinin en önemli göstergesidir bu?

Hukuk tanımamazlık. Hak arayışlarına gösterdikleri sopa… İşte darbeci zihniyetin saklanmış içgüdüsünün dışa yansımalarıdır bu sopa.

Sopayı gösterenler ise ekonominin içinde yer almamış tüketicilerden başka kimse değildir…

Üretimden gelmedikleri için emekçilere, üretenlere COP gösteriyorlar.

Anayasasızlaştırma politikaları uygulanıyor. Anayasa mahkemesini kaldıralım sözü boşa söylenmiş bir söz değil. Gün geçtikçe otoriterleşme zihniyeti ne anayasa, nede hukuk tanır.

Anayasa hukukun ne anlama geldiğini anlamayan bir paçoz zihniyet şöyle düşünüyor…

Anayasa falan hikâye. Kanun anayasadan üstündür. Hatta genelgeler, yönetmelikler her şeyden üstündür…

O zaman neden yeni bir anaysa peşindeyiz ki? Neden anayasayı değiştirmek zordur acaba anayasayı yok sayan zihniyet kavrayabilmiş mi?

Kanun dedikleri çok kolay değiştirilirken, neden anayasayı değiştirmek çok zordur.

Farkındalar mı?

En çok ağrıma giden tiplerde az gelişmiş bu zihniyetin hiç hukuk bilgisi olmadan ahkâm kesmeleri ve bunların iktidarında Türkiye’nin ve halkın nasıl yoksullaştıklarını,  ne hale geldiğini görmemeleri.

Suriyelilerin taksimde yaptıkları mitinge laf söylemezler de emekçilerin talebi nedense göz ardı edilir.

Yüzlerce örnek var…

Seneca…

Cesur insan özgürdür.

 

Devamı yarın…