AFAD, Eskişehir'de 222 Acil Toplanma Alanları ve 1 milyon 692 bin 438 metrekarelik Geçici Barınma Alanlarının yerlerini açıkladı. 'Her barınma alanı toplanma alanı olabilir ama her toplanma alanı barınma alanı olamaz' ifadelerini kullanan AFAD, Eskişehir'de afetzedelerin barınma ihtiyaçlarını gidermek için kullanılacak, çadırkent-konteynerkent kurulacak alanlarla ilgili olarak 'İlimizde yaşanacak herhangi bir afet sonrasında Tepebaşı ilçesi Emirler ve Koyunlar mahallelerinde 2 ayrı yerde toplam 1 milyon 692 bin 438 metrekarelik alan Geçici Barınma Alanı olarak belirlenmiştir. Çadırkent ve konteynerkent kurulmaya elverişli bölgeler olan geçici barınma alanları toplanma alanlarından farklı kriterlere sahiptir.' dedi.

AFAD, toplanma alanları ile ilgili olarak da belediyeler ile yapılan yazışmalar sonucunda gönderilen mevcut ve planlanan park ve yeşil alan bilgilerinden yararlanılarak alan büyüklükleri, çevresindeki bina yükseklikleri, eğim, ulaşım güzergahlarına olan uzaklıklar gibi kriterler dikkate alınarak oluşturulduğunu açıkladı.

DARISI İLÇE BELEDİYELERİMİZİN BAŞINA
Bu açıklamalardan anlaşılıyor ki, Eskişehir'de olası bir afet veya deprem anında toplanma ve barınma alanları belirlenmiş ve kamuoyu ile paylaşılmış durumda. Deprem olgusuna bu kadar hızlı reaksiyon gösteren Büyükşehir Belediyemiz ve AFAD'ı bu çalışmalarından dolayı tebrik etmek gerekiyor. Bu çalışmalar, kurumlarımızın üzerine düşen sorumluluklarının bilincinde olduğunu ve sorumluluktan kaçmadığını gösteriyor.
Edindiğim bilgiye göre Büyükşehir Belediyesi, belirlenecek barınma alanlarına ilişkin alt ve üst yapıyı hazırlamaya hazır. Elbette ki bütçe çok önemli. Bu yüzden bu alanların hazırlıklarının bütçesi gerekiyorsa imece usulü de halledilebilir.
Diğer taraftan ilçe belediyelerimizin de bu konuda yaptığı çalışmalar hakkında kamuoyunu bilgilendirmeleri gerekiyor. Hatta sivil toplum örgütlerinden oluşan bir yapının da bu süreçlere dahil edilmesi hatta sorumluluk almaya davet edilmesi; hazırlık ve çalışmaları daha üst bir seviyeye taşıyacaktır. Keza her iki yazımızda da ifade ettiğimiz üzere doğal afet anında iletişim kopmalarına karşın radyo benzeri bir iletişim ağının hazırlığının da yapılması çok önem arz ediyor.

***
Yukarıdaki satırları 22 Ekim 2019 tarihinde yazmıştım. Aradan 1 yılı açkın bir süre geçti. Zaman geçti ama depremle yaşamak gerçeği değişmedi. Dolayısıyla depreme yönelik tüm olasılıkları düşünerek hareket etmemiz gerekiyor. Deprem sonrasında iletişim, koordinasyon, sevk gibi konular da olmak üzere sürece yönelik planlamaların yapılması ve bunun kamuoyu ile paylaşılması önemli görünüyor.