İçinde bulunduğumuz dönem hiç şüphesiz teknolojinin ve bilişimin hayatımızda en yoğun yaşandığı dönem olarak yaşanıyor. Hangi işimizi yapacaksak yapalım, teknoloji olmadan hayata geçmesi artık neredeyse imkansız. Bu teknolojik güce bilişim de eklenmiş durumda.
Elimizin altındaki cep telefonlarında bulunan yapay zekalar ile sohbet edebiliyor, daha akıllı olanlarımız da o yapay zekaları günlük hayatlarını kolaylaştırıcı eylemlerde kullanabiliyor. Bugün7-8 yaşında olan çocuklar ise bizlerin yeni yeni adapte olduğu bilişim ve teknolojiye oldukça hakim ve yatkın şekilde gelişimini sürdürüyor.
Bir cep telefonu ya da tablet sayesinde sanal gerçeklikler yaratıp bilgiye ve o bilgiye dayalı yoruma bir oyunmuş gibi ulaşabilen çocuklar var. Örneğin, bir kitabın görselini taratıp cep telefonu üzerinden günümüzden 65 milyon yıl önce yaşamış bir dinozoru oturma odasında yürütebiliyor. Oyun gibi yaşanan bu gerçeklik bilişimin ulaştığı noktayı bize çok net gösterebiliyor. Ya da cep telefonlarına indirilebilen onlarca ücretsiz uygulamalar arasında uzayda çıplak gözle seyahat edip gezegenleri mükemmel sayılabilecek piksellerle yakından üstelik yörüngeleri etrafında dönerken izlemek mümkün.
ARTIK SANATTA BİLE KULLANILIYOR
Dolayısıyla insan hayatı artık teknoloji ve bilişim olmadan gelişim gösteremiyor. Öyle ki kültürel etkinliklerin yanı sıra sanat bile bundan nasibini almış durumda. Örneğin 3 boyutlu yazıcılardan elde edilmiş muazzam eserler Rönesans döneminin muazzam eserleri gibi karşımıza çıkıyor ve bu yeni modern sanat biçimi giderek yaygınlaşıyor.
Burada sorulması gereken ana soru da bu teknoloji ve bilişimin gücünü geniş kitlelerin hayatını kolaylaştıracak şekilde nasıl kullanırız? Oluyor. Bilimi yakından takip edenler ise bu muazzam alanı günlük hayata uyarlayıp özellikle dezavantajlı gruplara, kadınlara, yaşlılara nasıl yaşamsal kolaylık olarak sunarız derdinde.
ESKİŞEHİR'İN İHTİYAÇ DUYDUĞU PROJELER BUNLAR
Günümüzde belediyecilik tanımı çoktan değişti. Günümüzde kamu yönetimine dair bildiğimiz gerçekler yerini yeni bir yönetim biçimine bırakıyor. Merkezi iktidarın faaliyet alanına giren birçok konu artık belediyelerin uygulama alanına girmiş durumda. Yasal olarak buna yönelik bir uygulama olmasa da bu yönde oluşan boşluklar nedeniyle fiilen böyle bir gerçeklik ile karşı karşıyayız. Yani iş arayanlardan tutun da ekonomik yatırımlara kadar birçok alanda belediyeler, vatandaşların umut kapısına dönmüş durumda.
Toplumun hemen her kesimi iş bulmak için belediyelerin kapısını aşındırıyor. Belediyeler meslek edindirme kursları düzenlemeye, uygulamalı girişimcilik dersleri vermeye başladı.
Zaten şirket kurmalarının önü yıllar önce de açılmıştı.

BELEDİYELERDEN BEKLENTİLER DEĞİŞTİ
Yani yasal olarak olmasa da pratik olarak günümüzde belediyelerden işsizlikle ve yoksullukla mücadele etmesi, enerji politikaları geliştirmesi, ekonomik yatırımlar yapması da bekleniyor. Yani merkezi iktidarın ya da hükümetin faaliyet alanına giren konuların eksik ya da hiç yapılamaması nedeniyle belediyelerin bu boşluğu doldurmaları gerekiyor.

Çünkü bu alanda ciddi bir mücadele boşluğu var. Bu boşluğu doldurabilecek tek mekanizmaların da belediyeler olduğu görülüyor.
İşte merkezine bilişimi ve teknolojiyi koyarak vatandaşa ihtiyaç duyulan projeleri sunan belediyeler halkın gözünde de büyük takdir kazanıyor.
Örnek için çok uzaklara bakmaya da gerek yok…