Hepimizde bir hal var. Meşhur Tokat türküsündeki gibiyiz. 'Hep bir hallı Turhallıyız; biz bize benzeriz.'
Nasıl olduysa oldu bilemiyorum hepimiz bir özgüven patlaması yaşıyoruz. Hepimiz biliyoruz, hepimiz konuşuyoruz, hepimiz akıl veriyoruz, hepimiz eleştiriyoruz. Hepimiz hemen her şeyi herkesten çok biliyoruz. Hepimiz her şeyin uzmanıyız. Dahası hepimiz her dediğimizde her yaptığımda hep haklıyız.
Bütün sesler gür çıkıyor.
Halimiz isteklerimize uymuyor bir türlü.
Kimse kimseyle artık üç oturup beş kalkmak istemiyor.
Kimse yoğurdum ekşi demiyor.
Herkes bir şekilde hep üste çıkmak istiyor.
Kınayanın kırk batman olduğunu bile bile birbirimiz kınamaya devam ediyoruz.
Elinde gelse kimse kimseyi kendi haline bırakmayacak.
İşimiz duman halimiz yaman özetle.
İnsan hali bu.
Bir eli yağda bir eli balda olan da var. Yediği önünde yemediği ardında olan da var.
İşi iş, kaşığı gümüş olanlar da var tabi. Orta halli olan da var; 'On dönüm bostan yan gel Osman' diyen de. 'Saldım çayıra Mevla'm kayıra' diyen de var elbette.
Olsun.
Her şey olacak; her şey olacağına varacak; su yolunu bulacak …
Kendi halimizde yaşayış giderken bir şey oluyor birileri alt üstü ediyor dünyamızı.
Olsun varsın.
Hal bilmezlere hal bildirmeye çalışmanın pek bir anlamı yok. Bunlar geçecek.
Halimizi anlatmaya çoğu kere gücümüz yetmiyor.
'Yüzün renginde gönül halinden bir nişan var' diye bilir öyle davranırdık.
'Hasta halini yine hasta olan bilir.' derdik.
Gönlü ehli, hal ve ahvalimizi bilirdi, anlardı.
Dertliler bilirdi halini dertlilerin.
Hal-i pür melalimiz yine bize malumdu.
Ne selam sabah kaldı ortada ne hal hatır.
Şekil ve surete bakar olduk. Birinin yaptığı işlerine, hal ve hareketine, tutuğu yola, ahlak ve karakterine bakmayı unuttuk
Olsun; başa gelmedik iş olmaz. Başımıza gelene sabredeceğiz.
Susabilmek, yapıcı olabilmek ve haddi aşmamak ne güzel.
Nasıl sakin olabileceğimizi bir bilebilsek yetecek.
Ne hariçten gazel okuyalım ne hariçten gazel okunmasına müsaade edelim.
Halim selim yaşamayı temel hedef sayalım.
Dirlik düzenlik varken durduk yerde çorbaya dönmesin halimiz.
Aman dikkat. Aman! İşin ucunda maskara olmak var. İşin ucunda suyu kesilmiş değirmene dönmek var.
Çok konuda başkasına muhtacız. Ortak sıkıntıları paylaşmak, çözümü kolaylaştırır. Çözüm için çabalayalım aman. Karnı tok, sırtı pek yaşamaya çalışalım.
'Hakikati gören bir çift göz, doğruları duyacak bir çift kulak, gerçekleri anlatacak bir dil ve tüm bunları idrak edecek bir akıl yeterlidir.' Aklımıza mukayyet olalım aman.
Halimizi kabullenmek, halimize şükretmek elbette yapacağımız en hayırlı iş.
Hal bilenler selam olsun!
Aç gezip tok salınmayalım. Eğip bükmeyelim. Hal ve şart ne olursa olsun öyle olmadığı halde öyle imişçesine davranmayalım. Bile bile lades demeyelim.
Aşağıdaki anonim kıssadaki gibiyiz özetle:
''Nasıl gidiyor?' diye sormuş kör, topala.
'Gördüğünüz gibi.' diye cevap vermiş topal, köre.'