Neyi ifade ediyor?
Mesela diktatörler güçlü bir parlamentoyu istemez.
Padişahlar istemez.
Sezarlar! İstemez.
Askeri diktatörler, istemez.
Faşistler, istemez.
Komünistler, istemez.
Dinci ideolojiler, istemez.
İktidar da olanlar, istemez.
O kadar çok istemeyenler var ki;
Hiç bir sistemde güçlü yönetim, güçlü bir parlamento istenmez.
Siyasetin fıtratında bu vardır.
Olmaz.
Çatışma çıkar.

Bir örnek.
BRİTANYA..
CROMWELL CUMHURİYETİ.
İngiltere'de 17. Yüzyılda iç karışıklar had safhada olur. Parlamento güçleri galip gelir. Kral indirilir ve Oliver Cromwell Cumhuriyetini kurar. Kral Charles idam edilir.
Parlamentonu etkinliği artar. Oliver Cromwell derece başarılı bir yönetici olduğunu göstermiştir. Girdiği savaşları kazanır. Bunun nedeni hem usta bir politikacı, hem de parlak bir general olmasıydı. Cumhuriyet adı altında diktatörlüğünü ilan etti. Ölümünden sonra krallık yeniden kurulur. Parlamentonun gücü çok artmıştır. Kralların, şahsen devlet yönetme devri artık kapanmıştır.
Yönetim sisteminde esas güçlü parlamentarizm. Denge ve denetleme sistemi geliştirilmiştir.
Onun için bugün Londra ana omurgadır ve çok önemlidir. Onun için Tahkim mahkemeleri Londra'dadır.
Dünyanın finans ve yönetim merkezidir.
Çünkü Londra da hakimler vardır.
Yetkili mahkemeler oradadır.
****
Eğer bir ülkede güçlü parlamento var ise yürütme güdük kalır.
Yürütme güçlü olmak ister.
Denetlenmek istemez.
Adı üstünde YÜRÜT-ME..
En güçlü parlamentolar batıda var.
İngiltere.
Almanya.
Fransa.
İtalya.
Belçika, Hollanda vb.
Siyasal istikrarsız ülkeler en başta İtalya ve Yunanistan.
Buna rağmen demokratik parlamenter sistemden vazgeçmiyorlar.
Dünyanın en zengin ülkeleri.
Nedeni de belli.
Kurumlaşmış Demokrasisi ve hukuk devleti var.
Ayarlarla kimse oynayamıyor.
Sayısal dengeler ve çıkarlar.
Koalisyonlar ve siyasal istikrarsızlıklar.
Olsun.
Siyasal uzlaşma kültürü var.
****
Almanya şansölyesi Türkiye'ye gelmişti.
Kıskanıyordu bizi. Merak etmiş ...!
Cumhurbaşkanı Erdoğan Şansölye Merkel'e. 'Koalisyon hükümetleri olmamış olsaydı Almanya-Türkiye ilişkileri daha farklı bir yere ulaşabilirdi. Koalisyon hükümetleri çalışmayı her zaman zorlaştırıyor.' Demişti.
Merkel bu sözlere şaşırmıştı. Verdiği yanıt ise siyasal ders niteliğindeydi. Merkel; 'Koalisyonlar bizim yapımıza uygundur. Biz, bir başkanlık sistemi uygulamak istemiyoruz.' diye yanıt vermişti.
Avrupa'nın 2.dünya savaşından çıkarttığı dersler.
Gücü tek başına hiç kimseye vermeyeceksiniz ve sürekli denetleyeceksiniz.
*****
Başkanlık sisteminde dünyanın en güçlü parlamentosu ABD 'de var.
Çok keskin bir kuvvetler ayrılığı var.
Yasama, yürütme ve yargı kesin hatlarla ayrılmış.
Temsilciler ve senato kanadı.
Kurumlar görev-yetki ve alan sorumluklarını biliyor..
Sistem tıkır tıkır işletiliyor.
KONGRE..
Eh! Keşke madem başkanlık modelini savunuyordunuz, o zaman oradaki sistemi getirseydiniz?
Nayır olamazdı.
Çünkü birbirlerini denetleyen etkin kurumlar var.
Açık toplum.
Şeffaf. Hesap soran kurumlar var.
Bizde hiç biri yok.
*****
ABD basını bir haftadan beri çalkalanıyor.
Haber şöyle.
ABD, de FBI ajanlarının, 8 Ağustos'ta eski Başkan Donald Trump'ın evine baskın yapıyor ve evraklarına el konuluyor.
Resmi belgeler.
Uzun zamandan beri takipte.
FBI Adalet bakanlığına bağlı.
Yani adli polis.
Rozetini gösterdi mi hapı yuttun demektir.
Tam yetkili.
Demokrasi böyle bir şey.
Her şeyden, herkesten hesap sorulur.
Şimdi şu soruyu sorun?
Yazar dururum yıllardan beri..
Şimdiye kadar birçok partinin programında da yazılmıştır amma nedense Millet ittifakından böyle bir önerme duymadım.
*****
Külliye 'tipi' Cumhurbaşkanlığı modeli.
İçinde Başbakanı yok.
Baksanıza, şimdiden akademik araştırmalar başladı bile.
Doktora tezleri.
Külliyede bol miktarda kurullar, danışmanlar var.
Kabine dışarıdan atanıyor.
Millete hesap vermiyor.
Milletvekilinin sorularını bile cevaplamıyor.
Biat merkezi cumhurbaşkanlığıdır.
****
Milletvekili sadece yasama organında görev yapacak. Doğrusu da budur.
Fakat milletvekillerini belirleyen kim?
Genel başkanlar? O halde nasıl bağımsız hareket edebilirler ki?
Bu sistemde; milletvekili ile yürütme arasında ilişki koptu. Milletvekili yasama organında ama, teşkilat çalışmalarında halkın karşısına çıktığında yürütmenin yaptıklarını yanlışta olsa, savunmak zorunda kalıyor.

Kuvvetler ayrılığı yok...
Tek adam modelinin getirdiği komplikasyonların sonuçları yaşanıyor.
Hem yasama da, hem yürütme de olunamaz.
Güven oylaması da yok.
Hükümetin düşme veya düşürülme riski de yok
Oh! Ne ala...
Davul milletvekilinin, teşkilatların sırtında, tokmak başka ellerde..
Hükümet şunları, bunları yapamadı demek yok!
Çalışma raporları eleştirisi yok.
'Gensoru' da yok.
Partili Cumhurbaşkanı.
Seçimlerde, hem devlet başkanı, hem de parti başkanı adayı olarak çalışma yapabilir.
Yeni seçim yasası da bu özgürlüğü veriyor. Yasal gibi gözükse de hukuki değil.
Şartlar eşit değil.

Her şeyden muaf.
Nerede başlıyor nerede bitiyor belli değil.
Her türlü seçim yasaklarından muaf.
Cumhurbaşkanı, Partinin genel başkan da olabilecek.
İsmet paşa döneminde de böyleydi. Parti İl başkanları Vali' idi.
Parti genel başkanları da CUMHURBAŞKANI' ydı.
Geriye dönüş.
******.
Şimdi, siyasal ve sosyal yaşamda da sık kullanılır oldu. Her yer başkanla doldu.
Partileri doldurdu.
Çapına göre.
Meğerse biz ne kadar çok seviyormuşuz başkan olmayı da, haberimiz yokmuş.
Dernek başkanı, kulüp başkanı, Okul koruma dernek başkanı, Kızılay başkanı, oda başkanı, parti il başkanı, parti genel başkanı.
Belediye Başkanlarımız. Komisyon başkanları...
Her yer Başkan kaynıyor!
Türkiye 'başkanlıklarla' dolup taşmıştı...
POLİTİKADA atanan il ve ilçe başkanları olur. Egosu yüksek olanlar bana başkanım diyeceksiniz! Diyorlarmış.
Hastalık gibidir.
Siyaset bu.
Demirel, eskiden siyasette 24 saat çok uzun bir süredir derdi. Şimdi bir saate düştü.
Seninle oturuyor, konuşuyor. Üzerinden bir saat geçmeden 'U' dönüşü yapmış bile.
Günün sözü.
Türkiye'ye gelen Suriyeliler, Iraklılar, Afganlılar, Pakistanlılar, İranlılar ve de Dürzisi Belucisi, Peştusu, geldiklerinden o kadar memnunlar ki dönene yok seferinden.

Eski devlet bakanı eski İbrahim Yaşar Dedelek.