Artık takipte zorluk çekiyoruz.
En popüler olanı ise AK Partiden ayrılıp ta parti kuranlar. Deva başta geliyor..
DEVA' pek bilinmese de Ali Babacan biraz popüler. Nasıl kurulduğunu Ankara'nın siyasi göbek taşında oturanlar çok iyi biliyor.
Bilderberg eksenindeki küreselci, işbirlikçilerin ortak hedefi olarak evrensel kapitalizmi canlı tutmak ve AK Partiden kaçan oyları DEVA havuzunda tutmak.

Yılmaz Öztürk, Yenilik partisi genel başkanı CHP 'den ayrıldı.
Muharrem İnce, Memleket partisi genel başkanı CHP den ayrıldı.
Mustafa Sarıgül, Değişim hareketi genel başkanı CHP den ayrıldı.
Ahmet Davutoğlu Gelecek partisi genel başkanı AKP den ayrıldı.
Meral Akşener İYİ Parti genel başkanı MHP'den ayrıldı.
Birde Ümit Özdağ'ın kurduğu zafer partisi Varto da İYİ partiden ayrıldı.
Bu partilerin özelliği Başkanlık sistemine geçtikten sonra kurulan partilerdir.
Yahu bakkal dükkanı açmıyorsunuz. Amacınız ne?
DYP, ANAP, MDP, SHP, MHP, DSP BBP ve sayısı yüzü aşan partiler de 12 Eylül sonrasında kurulan partilerdir.
Şimdi say desem sayamam. Birde siyasal bilimci geçiniriz. Biz bile şaşarmış durumdayız.
Birçoğunun genel başkanlarını bile bilemem. Çünkü bunların birçoğu tabela partilerdir. Sırası gelince al gülüm, ver gülüm yaparlar. Yani vın, vın.
Sonra demokrasimiz neden 1.sınıf değil diye hayıflanıyorsunuz. Kim bilir kaç kez yazdım, anlattım..Kim? demokrasi, demokratik diye başlayan sözler konuşmaya başlar iseler bilinki arkasından palavralar geliyor demektir!
Bizde, asla ve kat'a demokratik bir sistem olamaaaaz..Neden ?Çünkü o nitelikte ,kültürel değerlere sahip seçmen kitlemiz yok.
Herkese şu dolma yutturuluyor..
Demokrasi sandıktır sözü kocaman bir yalandır. Demokrasi farklı görüşlerin, kamuca suçlanmadığı, bir kişinin düşüncesinin bile ifade etmek için hak ve olanağının olduğu azlık ve azınlık haklarının çoğunluk hale gelmesinin hak ve olanağının bulunduğu bir sistemin adıdır.
*****
Sözde anayasamıza göre de demokrasinin vazgeçilmez kurumları arasında sayılmışlar.
Gel görün ki, birçoğu tabela partisi görünümündedir. Bir işe yaradıkları da yoktur, faydaları yoktur. Bir çoğu toplantılarını bile yapamamaktadır..
Şimdi şöyle bir düşünün! Seçimlere girme hakkı olan partilerin her biri 600 milletvekili aday gösterecek. Böyle olmayacak. Elbette. Seçimlere giderken çatı parti etrafında kümelenecekler.
Aslan payını alacaklar. Buna da demokrasi diyecekler..
Ancak, yeni sistemde bu partilerin aldıkları % 00001 oy bile kıymetli hale geliyor.
Pazarlıklar bu oy üzerinden yapılacak bundan böyle.
Sistem kendi içinde tıkanıyor. Bunun nedeni Yürütmenin çok güçlü olması.
Bu tip diktatörlükte, Parlamentonun hiçbir önemi yoktur. Hukukun hiçbir önemi yoktur. İstişare ortadan kaldırılmıştır.

YENİ NESİL PARTİLER OLMAYINCA Z KUŞAĞI KİME OY VERECEK..
Deva ve Gelecek partisi. AK Partiden ayrılıp kurulan iki parti. Kuranların başında eski Başbakan ve Dışişleri ekonomi bakanlığını yapmış isimler.
Kadrolarında da AK Partiden ayrılan isimler var.
****
Parti genel başkanlarının tek görevi var. Diğer parti genel merkezlerini ziyaretlerde bulunmak. İade-i ziyaretler yapmak. Hoş geldin beş gittin seanslarını takip etmek.
Basının önünde demeçler vermek.
Buradayız. Rol kesiyorlar. Seçim aşamasında daha da sıklaşacak ve yazık bu millete.
Tekrar kandırılacak..
Parlamentoda temsil edilen siyasi partilerin toplam sayısı 13 'dür. Bu partiler AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti, HDP, Memleket Partisi, TİP, DP, BBP, DEVA, DBP, SP ve YP partileridir. Bunun dışında seçime katılma şartlarını yerine getiren 11 parti daha vardır.
Toplam siyasi partilerin sayısı ise 99 'dur. Kısacası 2021 tarihi itibariyle İçişleri Bakanlığı'nda kayıtlı toplam 99 tane siyasi parti bulunmaktadır.
Partilerin bu sayıda olması demokrasinin göstergesi değildir. Birçoğu tabela bazıları da yüksek egolu insanların egosunu tatmin amacı ile kurulmuştur.
İşte demokratik yaşamımızdan çok özet kesitlerden bir demet. Parti, purtu işleri ile uğraşanlara duyurulur. Paran pulun çoksa koşturacaksan bir partide sen kur.