Bir yılı daha geride bırakıp yeni bir yıla girmek üzereyiz. Pandemi ile geçen koca bir yılda yitip giden canlar, yeri dolmayacak kayıplar, kütlesel ağır psikolojik sorunlar…
Her ne olursa olsun yeni bir yıla girerken insanlık mirası olan yeni yıl kutlamaları ve kültürü üzerine konuşmakta fayda var. Belki içimiz kültürel unsurlarla biraz ısınır ve geleceğe olan bakışımız umut dolu olur.
Ülkemizde yeni yıl denildiği zaman kültürel çatışma unsurları doğar ve genellikle İslami geleneğe bağlı kesimler bu külte şiddetle karşı çıkar. Oysa bu karşıtlığa rağmen bu kültün temelinde eski Türk inanışı yatmaktadır.

'AKÇAM AĞACINA HEDİYE'
Türklerin yeniden doğuş bayramı Nardugan'dır.
Nar; güneş,
Dugan ise doğan anlamına gelir. Yani nardugan, doğan güneş demektir. Bunun nedeni de tamamen bilimsel bir temele dayanır. Gündüzlerin uzamaya başladığı 22 Aralık'ta gündüz, geceyi yenmiş yani güneş zafer kazanmış olur. Ve bu durum bir bayram olarak kutlanır. Zira gece karanlık kötü, gündüz aydınlık iyidir.
İslam öncesi eski Türk inanç ve kültürüne göre dünyanın tam ortasında hayat ağacı olan bir Akçam vardır ve Türkler tanrı Ülgen'e teşekkür bağlamında Akçam ağacı altında şarkılar söyleyip kutlama yapar. Akçam ağacının dallarına Tanrıdan dilekler asılır, altına da hediyeler konulur. (Bu da yılbaşı ağacı kültünün temelidir aslında)

AYAZ ATA'YA 'YEL ANA' DENİYORDU
Efsaneye göre, Ülker yeryüzüne soğuk hava üfler ve havalar soğuyup kış olur. Bu bağlamda, Ayaz Ata önemli bir yere sahiptir. İnanışa göre Ayaz Han soğuk tanrısıdır. Soğukta, darda kalanlara yardım edip onlara kut yani iyi ve güzel baht verir.
Ayaz Ata tarihi; geçmişi 10 bin yıla uzanan Proto-Türk topluluklarında Yel Ana olarak anılır. Çünkü o dönemki Türkler ana erkil bir topluluktur. Ataerkil dönemle birlikte Yel Ana'ya Yel Ata denilmeye başlanmıştır.
Soğuk Hanı olarak bilinen Ayaz Ata, efsaneye göre kışın soğuk havalarda ortaya çıkan ve aç, fakir, kimsesiz garibanlara yardım eden bir kişiliktir. Ayaz kelimesi tüm Türk coğrafyasında yakıcı soğuk anlamına gelir.

TÜRKLERDEN AVRUPALILARA GEÇMİŞTİR
Türkler, güneşin zaferini ve yeniden doğuşunu, büyük şenliklerle 'Akçam Ağacı' altında kutlar. Nardugan olarak bilinen bu bayram, Hunlar tarafından Avrupa'ya taşınmıştır ve Hristiyanlar, Nardugan törenini İsa'nın doğumuyla ilişkilendirip Noel adıyla kutlamaya başlamıştır.
Bu kültürel bir etkileşimin sonucudur ve kökeni İslamiyet öncesi Türk inanışına uzanır. Bizim bu konuyu iyi bilip o şekilde anlatmamız ve sahip çıkmamız kültürümüz açısından çok daha değerlidir.
Noel Baba diye bilinen Aziz Nicholes, Anadolu'da hüküm sürmüş Lykia devletinin Patara kentinde doğmuş bir şahsiyettir. Noel Baba fikrine devşirilmesinden doğmuştur.
Yılbaşı geleneği kökeni çok eskilere dayanan ve hak dinler öncesi kültürel etkileşimlere dayanan bir insanlık mirasıdır.
Bu nedenle ben de yeni yılın yaşadığımız en huzurlu, en sağlıklı, en güven dolu bir yıl olmasını diliyorum.