Kazdağları, Balıkesir ile Çanakkale arasında geniş bir coğrafyaya yayılmış doğa harikası bir yer.
İsmini, son zamanlarda doğal güzelliğinden ziyade daha çok orman yangınlarıyla duyurdu.
En son geçtiğimiz yıl Milli Parklar bölgesinde çıkan orman yangını hepimizin yüreğini de yakmıştı. Dilerim yanan bölgeler ranta kurban gitmez ve buralara imar izni verilmez!
Neyse…
Alp Dağları'ndan sonra dünyanın en temiz ikinci yüksek oksijen oranına sahipKazdağları!
Burasıyla ilgili üç efsaneden bahsedilir.
İlki Yunan efsanesi İlyada,ikincisi Sarıkız ve üçüncüsü de Hasan ile Emine' nin aşk öyküleri olan Türk efsanesidir.
Kaynaklarda Yunan Mitolojisinde Paris'in altın elmayı Afrodit'e vermesi sonucu, dünyada ilk güzellik yarışmasının yapıldığı yer olarak bilinir
***
Yolumuz hafta sonu ailece Edremit'in sırtını yasladığıKazdağlarınadüştü.
Eskişehir'den 4 saat süren yolculuktan sonra Edremit Körfezinin Kuzeyindendağa tırmanmaya başladık.
Dar ve kıvrımlı asfalt kaplamalı yolun sağında ve solunda bulunan binlerce zeytin ağaçlarının arasından geçerek kalacağımız Yiva Otel'e ulaştık.
Yağmurlu bir havada yemyeşil bir bahçenin içerisinde bulduk kendimizi.
Sanki kış değil de bahar gelmiş gibi görüntü vardı.
Yanımıza gelen güler yüzlü görevlinin 'Hoş Geldiniz' diyerek yönlendirmesiyle resepsiyona geçtik.
İşletme sahibi Vedia Özçelik Hanım içeride yanında iki gençle sohbet ediyordu.
Bizi görünce yerinden kalkıp yanımıza geldi.
Her zamanki yürekten ve sıcak gülümsemesi yol yorgunluğunu unutturdu bize.Ayaküstü hoşbeş ve kayıt işlemlerinden sonra zeytin ağaçlarının arasından yürüyüp yeşillikler içinden geçerek yerleşeceğimiz odaya doğru ilerledik.
Ağaçların arasına gizlenen tek katlı otel odalarının dıştan görünümleri,etraflarındaki peyzaj dikkat çekiciydi.
Yolculuk boyunca bize eşlik eden yağmur taneleri yerini hafif esen rüzgara bırakmıştı.
Güneş bulutların arasında yüzünü bir gösterip bir kayboluyordu.
***
Yiva'nın sosyal medya hesaplarında ki paylaşımlarından biraz fikir sahibi olmuştuk. Ancak gözle görmek daha farklıydı.
Eşyalarımızı yerleştirdikten sonra zeytinlik deresinin coşkulu akan o gür sesi 'buradayım' der gibi sesi kulağımızakadar geliyordu.
Bir süre sonra sesin geldiği yöne yürümeye başladık.
Bulunduğumuz yer ile zeytinlik deresinin arası tahminen 150 metre civarındaydı. Derin bir vadi…
Kar beyazı akan derenin çıkardığı sesler vadide yankılanıyordu.
Yukarıdan aşağıya indikçe örülen taş duvarlar ile ara mesafelere konulan oturma yerleri ilgimi çekti.
O taşları vadiye indirip taş duvar örerek merdiven ortaya çıkarmak bir mühendislik harikasıydı bana göre.
Nede olsa Özçelik çifti mühendis olunca sorun yoktu…
Bize eşlik eden Vedia hanıma yüksek eğimde bu merdiveni nasıl başardıklarını sordum?Biraz tebessüm ederek naif ses tonuyla anlattı:'Van'dan taş duvar ustaları getirip bu duvarları ördürdük. Çok dik arazi olunca zordu biraz ama başardık. İşçiler o kocaman taşları zor şartlarda aşağıya kadar taşıyarak yaptılar.Çalışma biraz uzun sürdü. Ben çalıştıkları dönemde gelip bakmaya yüreğim dayanamadı.' dedi.
Buraya gelen birçok misafir yaz mevsiminde -eliyle göstererek-yol yapınca 'şu alanda yüzüyorlar.Hoşça vakit geçiriyorlar' diye de ekledi.
Evet…
Yiva Otel…
Eskişehir'den Ali ve Vedia Özçelik çiftinin Kazdağlarındaülke turizmine kazandırdığı 48 ayrı odadan meydana gelmiş zeytinlikler içerisinde yatırım yaptıkları butik otel.
Ortasından yolun geçtiği İki ayrı parselde bulunan odaların isimleri de ilginçti.
Şöyle ki alt parseldeki her bir odaya Kazdağlarında yetişen 32 çeşit endemik bitkilerin isimleri verilmiş.
Alt parselde kaldığımız 15 nolu odanın ismi yörede zeytin çeşidi olan 'Aşıyeli'ydi.Aynı şekilde bu parselde Dilmit,Gemlik gibi zeytin çeşitleri verilmiş.
Üst parseldeki odalara ise Edremit İlçesine bağlı köylerin isimleriverildi.
18 nolu odaya otelin yakınında bulunan 'Mehmel Alan'ismi gibi…
Oda penceresinde asılı çiçekli perdeleri,nakış işlemeli yastıkları görünce bayıldım.
Ya içerisinin sadeliği ve zeytinyağlı sabun kokusu huzur veriyor insana.
En ilgimi çeken yönü her odanın üzerinde bulunan güneş panelleriyle kendi enerjisini üretmesi.
Odalarda 62 metre derinlikten çıkarılan doğal kaynak su içilebilir vaziyette…
Görebildiğim kadarıyla Yiva, Özçelik çifti tarafından iyi planlanmış ve yaşam alanları çok otantik doğal malzemelerle teşrif edilmiş.
Otel restoranının orta yerinde bulunan canlı zeytin ağacı ayrı bir güzellik katmış buraya.
Bilim Madencilik Mühendislik Müşavirlik ile başlayan İş hayatındaki başarı merdivenlerini burası ile taçlandıran Ali - Vedia Özçelik çiftine Yiva'nın doğuş hikayesini sorunca şu cümleler döküldü dudaklarından: 'Belki 20 yıl önce buradan 17 dönüm zeytinlik satın aldık. İlk başta 3 adet oda yaptık. Kendimiz gelip kalmak için.Daha fazla yapmayı düşünmedik. Ancak burada kalmaya başlayınca gördük ki Kazdağlarının büyüsü,bol oksijeni,zeytin kokusu yani bu otantik yaşamı insanımızın istifadesine sunalım istedik. Yaşamın ikinci baharında bu doğal ortamda endüstriyel gürültüden uzak,misafirlerimizin huzur bulacakları bir yer yapalım dedik ve öylece başladık.Odaların yerlerini seçerken güneşin doğuşunu ve batışını hesaplayarak,bir tek ağacı kesmeden yerini değiştirmeden yaptık burayı. Müşterilerimize kendi yetiştirdiğimiz doğal ürünlerden ikram ediyoruz. Yeşillikler kendi bahçemizden geliyor. Sebzede yetiştiriyoruz. Evimizde mutfağımıza sokmadığımız ürünü müşterimize yedirmiyoruz. Özetle şunu söylemek istiyoruz: İnsanların alıştıkları endüstriyel otel konseptinden uzak, beton yığınlarının içinden uzaklaşarak doğal, çeşmesinden akan suyu avucuyla içen,sade ve basit yaşamla mutlu olabilecekleri bir yer Yiva.Misafirlerimizin şehirlerin gürültüsünden uzak yoğun geçen yaşam sürecinde buraya geldiğinde yavaş yaşamında olabileceğini görebilecekleri bir butik otel'
Bu cümleleri duyunca kendi kendime ' Nede olsa insanız.Bedenimizin olduğu kadar ruhumuzunda dinlenmeye ihtiyacı var.' Diye düşündüm.
***
Yiva için motto olan 'canlanmak-yenilenmek-tazelenmek' işte bu amaca hizmet veriyor.
Etrafı gezip gördükçe kuş sesleri, su sesine karışınca düşünce dünyanıza adeta format atmış gibi oluyor insan.
Kazdağlarının büyüleyici havasında zamanın nasıl geçtiğini anlayamadık.
Giriş yaptığımız andan itibaren çıkış anımıza kadar otel değil de sanki evimizdeymiş hissini ve sıcaklığını hissettiren vefalı dostlar Ali ve Vedia Özçelik çiftine, işini severek yapan güler yüzlüotel çalışanlarına teşekkür ederiz.