Yaşlılar Haftası içine girdik. Bu nedenle bugünkü yazımı bu konuya ayırmak istiyorum. Rakamlara bakarak Eskişehir ve Türkiye'deki durumu net şekilde ortaya koymak gerekiyor. TÜİK tarafından açıklanan nüfus verileri bu açıdan dikkat çekici verileri barındırıyor. Yaşlı nüfus dağılımını incelemeye başladığımızda 2014'te ilk kez ifade ettiğimiz 'Eskişehir, yaşlı şehir' kavramının karşılığının tam olarak ortaya çıktığını görüyoruz.
Türkiye'de de sürekli tartışılmaya başlanan 'giderek yaşlanıyoruz' bakışının Eskişehir'de daha yoğun olduğu ortaya çıkıyor. Son 10 yıl itibariyle Eskişehir'de yaşlı nüfusun giderek toplam nüfus içindeki payı artıyor.

HER 10 KİŞİDEN 1'İ YAŞLI
2017'de yaşlı nüfusun (65 yaş ve üstü nüfusun) toplam nüfus içindeki payı yüzde 10,8'e çıktı. Yani Eskişehir'de yaşayan her 10 kişiden 1'i hatta daha fazlası yaşlı. (Yıllar itibariyle dağılımına tablodan bakabilirsiniz) Türkiye'de bu oran ise sadece Yüzde 8,5.
Eskişehir'de yaşlı nüfus artış hızı yüzde 4,1 olurken Türkiye'de bu oran yüzde 3,6.
Kısacası Eskişehir, hem yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki payı hem de yaşlı nüfus artış hızı açısından Türkiye'nin önünde. Yani Eskişehir, Türkiye'den daha hızlı yaşlanıyor ve yaşlanmaya devam ediyor.

2018 SONUNDA 97 BİNİN ÜZERİNE ÇIKAR
Buradan 2018 öngörüsünü de yapmamız mümkün. Son 10 yılın yaşlı nüfus artış hızı ortalaması yüzde 3,44. Bu durumda 2018 sonunda Eskişehir'de yaklaşık olarak 97 bin civarında yaşlı nüfus yaşayacağını öngörebiliriz.
Peki, ama buna Eskişehir hazır mı?
2014 yılından bu yana bu verileri hazırlayan bir gazeteci olarak yaptığım araştırma sonucunda sürekli iç karartıcı verilerle karşılaşıyorum. Özellikle bakıma muhtaç yaşlılara kim bakacak, nasıl bakılacak ve kim finanse edecek? Çünkü bakım sadece iyi niyet, hoş görü, temiz kalp, yüce gönüllükle yapılabilecek bir şey değil. Bakmak bir lütuf olarak görülmemeli.

CİDDİ DEVLET POLİTİKALARI GEREKECEK
Onları;