Genel seçimlerin ardından mahalli seçimlerin ülke genelindeki sonuçlarına gözler çevrilmişti.
Zira son genel seçimin ardından özellikle ekonomide baş gösteren büyük sıkıntılar halkı derin bir yoksulluğa itti.
Özellikle emekli kesiminin yaşadığı büyük hayal kırıklığının sandığa ne kadar yansıyıp yansımayacağı hayli merak edilir oldu.
Seçimler yapılıp sandıklar açıldığında ise pek çok kişinin tahmini gerçeğe dönmüştü.
Zira bu kişilere göre başta emekliler olmak üzere geçim derdi yaşayan seçmen hükümete bir uyarı verecekti…
Ve ilk kez AK Parti, girdiği bir seçimden ikinci parti olarak çıktı.
+++
O zaman hükümete gösterilen uyarının ne kadar derin olduğuna bir bakalım.
Eskişehir’den örnek vererek devam edelim…
Her ne kadar CHP, her yerel seçimin kazanını olsa da bu kez zafer çok daha büyük oldu.
Merkezdeki her üç belediye de çok farklı kazandı seçimi.
İl Geneli sonuçlara baktığımız da CHP ile AK Parti arasında büyük bir oy farkı olduğunu görüyoruz…
Yani yapılan seçim bir mahalli seçim değil de, genel seçim olsaydı Eskişehir’deki 6 vekilin dağılımı 4 CHP, 2 AK Parti şeklinde olacaktı.
İYİ Parti, elde ettiği ve sonrasında kaptırdığı vekili komple kaybetmiş olacaktı.
MHP, vekil çıkarma şansına yaklaşamayacaktı bile…
Anlayacağınız;
Seçmenin sandıkta verdiği uyarı çok ama çok ağır oldu.
Elbette en büyük mesaj iktidar partisine oldu.
Ancak sağda siyaset yapanlara da çok büyük ev ödevi verildiği de çok açık!
***********
MHP VE İYİ PARTİ’DEKİ KAYBEDİŞ!
Geçtiğimiz seçimlerin sonuçlarını değerlendirdiğimizde net bir tespit yapıyoruz;
“Kazanan CHP, kaybeden AK Parti ve diğer partiler oldu” diyoruz.
Evet, AK Parti kaybetti ama kaybederken de kemik oylarını korumayı başardı.
AK Parti adına bir silkinme söz konusu olursa geçmişteki başarıların gelmesi sürpriz olmaz.
O nedenle AK Parti’yi kaybedenler kulübü içerisinde farklı bir kategoriye koymalıyız…
Gelelim diğerlerine…
MHP ve İYİ Parti’yi kategorize etmeden direk kaybedenler arasına almalıyız.
Zira her iki parti de kaybetti hem de büyük oranda oy kaybı yaşayarak kaybetti.
Kaybedilen sadece oylar değildi!
Bakın burası çok önemli…
Her iki partinin yüzde 3’lerde 4’lerde gezen oy oranının halk nezdinde bir güven kaybı yaşandığını da çok açık gösteriyor.
Yani kaybedilen oy belki yerine konulur ama kaybedilen güvenin geri gelmesi çok ama çok zor olacaktır.
İşte her iki partideki kaybediş bu denli ağır.
Zira Eskişehir seçimlerine baktığımızda her iki partinin ne bir ilçe belediyesi kazandığını görüyoruz ne de merkezi yönetimlere bir meclis üyesi kazandırdıklarını…
Sırf bu bilgi bile her iki partide yaşanan kan kaybının ağırlığını görmeye yetiyor.
*************
AK PARTİ NASIL TOPARLANACAK?
AK Parti, kurulduğundan bu yana ilk kez ülke genelinde geride kaldı.
Girdiği her seçimi kazanma başarısı gösteren AK Parti’ye mahalli seçimlerde bir uyarı verildiği çok açık.
Bu uyarı hükümetçe nasıl okunur, mesajlar nasıl alınır bilinmez.
Ancak;
Gelecek günlerde parti yönetimlerinden tutun, bürokrasiye varan yelpazede bazı değişimler yaşanacağı kesin.
Bayram tatili sonrasında tüm bunları bir bir göreceğiz.
+++
Meselenin Eskişehir ayağına gelirsek…
Son genel seçim ve geçtiğimiz günlerde yapılan yerel seçimler tam bir kabus oldu Eskişehir örgütü için…
Eskişehir’deki AK Parti’nin tek sevinci son genel seçimde Erdoğan’ın ülke genelinde yeniden kazanması oldu.
Sırf bu yüzden Eskişehir’de 10 puan fark yiyen AK Parti, parti binası önünde kutlamalar yapmıştı.
O günlerde bu katlamaya anlam verememiş;
“AK Parti’ye kutlama yerine özeleştiri lazım” demiştik.
Ne var ki, ülke genelinde kazanılan zafer yereldeki mağlubiyetleri örttü.
Eskişehir’de alınan ağır yenilginin yaralarını sarmak için ciddi adımlar atılmadı.
+++
Ülke genelinde de bir yenilgi alındığından dolayı, AK Parti’nin bu kez yereldeki yenilgilere dair bir hasar tespiti mutlaka olacaktır.
Bu nedenle Eskişehir’e dair de bazı gelişmeler yaşayabiliriz…
Bu toparlanma kimlerle ve hangi yöntemlerle yapılır bilinmez.
Tıpkı ülke genelinde olduğu gibi yerelde de bunun ilk adımlarını bayram tatilinden sonra görmeye başlarız…
Anlayacağınız;
AK Parti için artık toparlanma zamanı…
Bakalım sözünü ettiğim toparlanmaya ilişkin hangi kararlar alınacak, kimler geri plana çekilecek, kimler ön plana konulacak?
Hepsini yavaş yavaş göreceğiz…
