Akran zorbalığı ve dijital zorbalık, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) doğrudan suç olarak yer almasa da mağdurlar, "tehdit", "şantaj", "yaralama", "hakaret" ve "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi" gibi maddeler üzerinden korunabiliyor. İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı avukat Kardelen Ateşci, zorbalığın hem okulda hem de dijital ortamda çocuğun psikolojisini ve mahremiyetini olumsuz etkilediğini belirtti. Ateşci, delil toplamanın, ekran görüntüleri ve sağlık raporlarının hukuki süreçte önemli olduğunu vurguladı.

Eurovision 2026'da Viyana'da düzenlenecek
Eurovision 2026'da Viyana'da düzenlenecek
İçeriği Görüntüle

ÇOCUĞUN HAKKI KORUNUYOR

Zorbalık vakalarında ilk adım okul yönetimi. Rehberlik servisleri ve okul idaresi, çocuğun korunması için müdahalede bulunmakla yükümlü. Gerektiğinde aileler, emniyet birimleri veya savcılığa başvurarak hukuki süreç başlatabilir, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nden sosyal destek alabilir ve baroların çocuk hakları merkezlerinden ücretsiz avukat desteği sağlayabilir. İstanbul 2 Nolu Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı avukat Ülkü Sarıtaş, Milli Eğitim Bakanlığı yönetmeliği ve okul temelli sosyal sorumluluk çalışmaları dersleriyle zorbalığa karşı yasal ve eğitim temelli önlemler getirildiğini söyledi. Veliler, okul idaresi kayıtsız kaldığında noter ihtarı ve tazminat davaları ile haklarını arayabiliyor. Ayrıca Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na başvurarak idari yaptırımlar talep edilebiliyor.

Sarıtaş, zorbalığa uğrayan çocuğun, kimliğini gizleyerek kamuoyu oluşturmasının ve idareyi önleyici adımlar atmaya zorlamasının da etkili bir yöntem olabileceğini ifade etti.

Örnek yargı kararlarına göre, özel bir okulda üstün zekalı bir çocuğa yönelik zorbalık nedeniyle açılan tazminat davasında, okul velisine tazminat ödemekle yükümlü tutuldu.

Kaynak: Anadolu Ajansı