Eskişehir’de 40 yıl boyunca matematik öğretmenliği yaptıktan sonra emekli olan 75 yaşındaki Osman Menekşe, hayatına anlam katan bir vefa hikâyesine imza atıyor. Lise yıllarından bu yana dost olduğu bisiklet tamircisi arkadaşı kansere yakalanınca, Menekşe hiç düşünmeden onun dükkanının başına geçti.
Mesane ve prostat kanseriyle mücadele eden 76 yaşındaki arkadaşının iş yerini kapanmasın diye devralan Menekşe, yaklaşık 3 yıldır her sabah dükkânın kapısını açıyor, müşterileri karşılıyor ve onarımlarla ilgileniyor. Öğretmenlik yıllarındaki titizliğini bisiklet tamirciliğine taşıyan Menekşe, mesleği zamanla öğrenmiş ve hatta dükkanına uğrayan gençlere kendi bisikletlerini tamir etmeyi öğretmeye başlamış. Menekşe, bu sürecin sadece bir yardım değil, geçmişin ve dostluğun bir borcu olduğunu söylüyor: “40 yılı birlikte geçirdik. O şimdi zorlu bir hastalıkla mücadele ediyor. Onun emeğiyle kurduğu bu dükkânı ayakta tutmak benim için bir vefa görevi.”
"Para kazanma amacımız yok, önemli olan dükkânın bacasını tüttürmek"
Kadim dostuna yardım etmenin verdiği zevkin bir başka olduğunu vurgulayan Menekşe, "Bizim burada para kazanma amacımız yok, önemli olan dükkânın bacasını tüttürmek. Bacasını tüttürmenin anlamı da, bu iş devam ediyor demek. Kardeşimin burada 60 yıllık bir özgeçmişi var. Baba, abi mesleği. Gaz ocağı tamirinden başlamışlar, bisiklet tamirine kadar devam etmişler. Hatta kendisi üniversite son sınıftan terk. Biz ikimiz üniversiteye birlikte başladık. Ben öğretmen oldum, o işletmeyi bitirecekti. Bitirirken dedi ki 'Ben baba mesleğine döneceğim.' Burada bisiklet tamirciliği yaptı. Biz de burada bir meslek edindik, iş öğrendik. Yani öğrenmenin zevki de bir başka. Ne olursa olsun bir şeyi öğren de, o bir gün sana lazım olur" şeklinde konuştu.
"Öğretmenlik vasfımız var ya, onu burada yapıyoruz"
Dükkâna öğrenciler geldiği zaman çok mutlu olduğunu belirten Osman Menekşe, sözlerine şöyle devam etti:
"Öğrenciler buraya geliyorlar. Mesela, 'Hocam, şunu yapar mısın?' diyorlar. Ben de, 'Yapmam. Kendiniz yapacaksınız' diyorum. Burada onlara işi öğretiyorum, çok hoşlarına gidiyor. Bir de giderken üstüne bize para veriyorlar. Hem öğreniyorlar hem de para veriyorlar. Bizim bir öğretmenlik vasfımız var ya, onu burada yapıyoruz işte."
Bahse konu kadim dostunun yıllarca annesine baktığından bahseden Menekşe, "İkimizin de annesi yatalaktı. O dönemlerde annemize bakmaktan dolayı ben geç evlendim. Bu dükkânın sahibi ise evlenmedi. Hadi ben evlendim, öğretmen bir hanım buldum. Sağ olsun, o da çok bize yardımcı oluyor. Bu arkadaşımız evlenmedi. Evlenmeyince de yalnız kaldı. Neticede, evlenmek çok önemli bir olay" ifadelerini kullandı.
"İyi ki böyle bir babanın oğluyum"
Arkadaşının sağlık durumunun bir dönemler çok kötü olduğu bilgisini paylaşan Menekşe, "Prostat ve mesane kanseri oldu, her ikisini de aldılar. Şu anda prostatı ve mesanesi yok. Yeğenleri onu Ankara'ya götürüyorlar, kardeşimizi tedavi ettiriyorlar. Yani çok problemler yaşadı. Yalnızlık da kötü bir şey. Şu anda abisinin yanında tedavi görüyor, durumu iyi. Ben bu davranışı ise rahmetli babamdan öğrendim. İyi ki böyle bir babanın oğluyum" diye aktardı.